GENELLİKLE böyle yapıyoruz... Bir yerde oturup konuştuğumuzda her şeyi soruyoruz. Gayet keyifli sohbetler ortaya çıkıyor. Bayram yorgunluğunun ardından Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ile İstanbul Havalimanı’nda buluştuk. Yanımızda İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Abdülkerim Çay ve THY’nin Basın Müşaviri Yahya Üstün, Başkanlık Özel Kalemi Kemal Öztürk de vardı.

Uzun tatil uçuşlarını konuştuk. Çok yoğun geçmişti. Yolcu memnuniyeti sonuçlarını değerlendirdi. Başkan çok mutlu görünüyordu. Çünkü bayram tatilinde THY uçakları toplam uçuşları dünya çevresinde 706 kez dolaşmaya eş değer uçuş yapmışlardı. Elbette 12 uçağın yerde olması canını sıkıyordu. Ama Boeing’in Ticari Uçaklarının başındaki McAlister ile 737 Max’lerle ilgili uzun görüşmeler yapmıştı. Ve doğan zararın nasıl giderileceğini konuşmuştu. Sanırım ciddi bir mutabakat sağlanmıştı. Ama rakamları şimdilik söylemek istemiyordu. Ayrıca hala uçakların ne zaman uçacağı konusu da ortadaydı. Yani zararın neresinden dönüleceği belli değildi. En yoğun dönemde filodan dışarıda kalan 12 uçak eksikle 9 günlük tatil uçuşlarını gerçekleştirirken belli ki alabildiğine sıkılmıştı, yorulmuştu.

SAÇMA SAPAN İDDİALAR

Taşınmanın sıkıntıları, sorunları da sürerken birileri çıkıp temelsiz iddialar ortaya atmışlardı. Ama İlker Aycı’nın canını sıkan diğerlerinin sormadan alıp bu saçma iddiaları paylaşmasıydı.

Ne diyorlardı: Eşi için kırmızı halı serdirdi. Oysa koydukları fotoğraf İstanbul Havalimanı’na ilk uçuşun fotoğrafıydı. Uçak köprüye bile yanaşmamıştı. Bir açılış fotoğrafıydı. THY bütün açılış uçuşlarında kırmızı halı koyuyordu. Zaten ‘THY açılış’ yazıp Google’da aratıldığında kırmızı halı her yerde, dünyanın her yanında THY uçaklarının önünde karşımıza çıkıyordu.

Ne diyorlardı: Doğum günü partisi yaptı şirkete 100 bin liraya mal oldu. Konulan görüntüler 2016 yılında Başkan’a çalışma arkadaşlarının hazırladığı basit bir doğum günü kutlamasıydı. Şirketin kasasından da bir kuruş çıkmamıştı. Çünkü sadece kesilen bir pasta vardı ve onu da Aycı’nın iki yakın çalışma arkadaşı parasını ödeyerek almışlardı. İddialarda yer alan, Almanya’da bir karşılamada Maybach otomobil kiralanması, 10 ayrı otelde yer ayrıldı gibi insan aklına almayacağı, çamur atmalarda bile işe yaramayacak bir sürü garipliği de konuştuk.

Daha birkaç saçma sapan iddia daha ortaya atıldı. Eşi karıştırılmak istendi. Hepsinin dayandığı bir gerçek yoktu. Hızlarını alamayanlar daha doğrusu reklam alamayanlar ya da aldıkları reklamdan THY bir fayda görmediği için kesilenler Basın Müşaviri Yahya Üstün’e de saldırdılar. Üstelik garip bir sallamayla. 
Kaynak Holding’e bağlı kuruluşları alt alta sıralayarak Basın Müşavirini hedef aldılar. Yahya Üstün, Kaynak Holding’e kayyum olarak atandı ve yönetim kurulu üyesi oldu. Kayyum olarak atanan diğer tüm yönetim kurulu üyeleri ile birlikte holdinge bağlı 40 şirketin de yönetiminde görünüyor. Bu doğal, çünkü bu konuda 17 Ocak 2017’de yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname’ye göre TMSF kapsamındaki holdinglere atananlar bağlı şirketlerin de yönetim kurulunda yer alıyor ama tek maaş alıyorlar. Yahya Üstün de 40 şirketin yönetim kurulunda ama sadece Kaynak Holding’ten aylık maaş alıyor, o da 7 bin lira.

Tabii Yahya Üstün hiç aldırış etmedi. Upgrade olamadığı yani Business’a alınmadığı için feryat eden ünlü sunucular falan hepsi kendi küçük karalama kampanyalarını kendi sosyal dünyalarında hep yapacaklar. Doğruların ve yanlışların o dünyadaki kargaşasına alışmaya başladık bile...

ZOR GEÇEN İLK ÇEYREK

Dünyanın en önemli şirketlerinden biri haline gelen THY ilk çeyrekte cirosu ilk kez milyar doların üzerine çıkmıştı. Taşınma gibi ciddi bir çok pahalı sorun yaşanmıştı. Üstelik birkaç kez erteleme olmuştu. Uçaklar Atatürk’ten boş kalkıp İstanbul Havalimanı’na gelip yolcu almış sonra İstanbul Havalimanı’na dönüşten sonra yine boş Atatürk Havalimanı’na uçmuşlardı. Bu aylarca böyle sürmüştü. Ekiplerin çalışma sürelerinden uçakların bakımlarına kadar bir sürü ek maliyet gelmişti. Ayrıca 12 uçağı gözünün önünde elinde gitmiş yere indirilmişti. Buna rağmen operasyon aksamadan tamamlanmıştı.

İlker Aycı’nın tek hedefi daha fazla yolcu ve tüm talihsizliklere rağmen daha fazla gelire ulaşmaktı. Zorunlu masrafların, en başta taşınma olmak üzene doruğa çıktığı bu yıl yine de bir başarı hikâyesi yazmak istiyordu. Bugün dünyanın en çok ülkesine uçan, en önemli havayolu şirketleri sıralamasında ön sıralarda yer alan THY bir genel kurul öncesi belli bir küçük çıkar çevresinin senaryoları ile karşılaşmıştı. İtilip kakılmaya çalışıldı.

Ama olmadı... 

SADECE İŞİMİZE BAKIYORUZ

TÜRK Hava Yolları 9 günlük tatil süresince rekor üstüne rekor kırdı. 31 Mayıs–9 Haziran arası 10 günlük süreçte İstanbul Havalimanı’ndan 718 bin 674 THY yolcusu uğurlandı. Tatil boyunca THY’nin İstanbul Havalimanı’na getirdiği yolcu sayısı ise 700 bin 371 oldu. İstanbul’dan 124 ülkeye tatil sürecinde toplam 14 bin 399 uçuş gerçekleşti. THY uçaklarında toplam 2 milyon 31 bin yolcu taşındı. Dünyanın 124 ülkesine olan uçuşlarda toplam 28 milyon 308 bin 434 kilometre yol kat edildi. Bu rakam dünyanın çevresini 706 kez dönmeye eşit bir rakam. En fazla sefer Antalya Havalimanı’na yapıldı. 1027 seferde 135 bin 507 yolcu taşındı.

THY DAVA AÇIYOR - TUVANA TÜRKAY MESELESİ

Nasıl bir cesaret anlamıyorum.

Bir oyuncumuz, Tuvana Türkay çıkıyor ve durup dururken ‘Rezilsiniz’ başlığı ile sosyal medyada baştan sona kendi birlikteliklerinin hatasını THY’ye yüklemeye çalışıyor.

Genç kadının erkek arkadaşı futbolcu Alper Potuk uçağa geç gelmiş ve doğal olarak bindirilmemişti. Kurallar böyle emrediyordu. Artık bir personelin toleransı geçerli olamazdı, zaten sistem otomatik olarak binişe izin vermiyordu. Ama bir de futbolcu Alper Potuk uçaktaki kız arkadaşını telefonla arayıp ‘Sen in uçak rötara girsin’ demek gibi bir büyük hata daha işlemişti. Yani onlarca yolcuya yapılabilecek en büyük saygısızlık yapılmıştı.

Sonra Dalaman uçağından inen Tuvana hanım erkek arkadaşı ile çekip gitmişti.

İşte THY’nin burada ciddi bir hatası vardı. Çünkü uçaktan inen yolcu uluslararası kurallar gereği o uçak karşı havalimanına yani Dalaman Havalimanı’na ininceye kadar havalimanından ayrılamazdı. Bekleyecekti. Polis bilgilendirilecekti. Kim olursa olsun, şöhret bu prosedürün önüne geçemezdi.

Ama bırakmışlar. Onlarda çıkıp gitmişler. Daha birkaç dakika geçmeden Tuvana Türkay, ‘Rezilsiniz’ diye sosyal medyada bir paylaşım patlattı. Ve ne yazık ki, çok tecrübeli gazetecilerin yönettiği bazı siteler THY’ye sormadan bunu manşetlerine taşıdılar. THY açıklamasını bile haber altına koydular. Herkes biliyordu ki, bu çift bu olayda baştan sona haksızdı.

Rezilsiniz diyenler, rezillik sergilemişlerdi...

THY, Tuvana Türkay ve Alper Potuk hakkında uçağı rötara sokmak, şirkete hakaret etmek, başka insanların seyahat özgürlüklerini kısıtlamak gibi çok nedenle dava açıyor. 

Şirket bir de Kara liste yani Blacklist uygulamasına geçse ve bu tip yolcuları kaydetmeyi öğrense çok daha iyi olacak.