Yandaşlar hem işlerin "iyi gitmediğini" söylüyorlar hem de Erdoğan’a "toz kondurmamak" için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Millî Gazete yazarı Zeki Ceyhan, "Erdoğan’ın yüzüne söylemeye cesaret edemedikleri için “Sen tek umutsun ama ekibin işe yaramaz” türünden eleştirilerde bulunuyorlar." diyerek yandaşların kendilerini avuttuklarını belirtti.

Ceyhan bugünkü köşesinde "Yandaşların "Ekonominin düzelmesi, daha doğrusu düzelebilmesi için tek umut hâlâ ve sadece Recep Tayyip Erdoğan" dedikten sonra hemen bir açıklama yapma ihtiyacını hissediyorlar" diyerek şöyle devam etti:

Ve diyorlar ki:

“Dikkat isterim. “Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi” değil, Recep Tayyip Erdoğan!”

Yandaşlar bu tür açıklamalar ile sadece kendi kendilerini avuttuklarının farkındalar mı acaba?

Sanki beğenmediklerini ima ettikleri “ekip” Erdoğan’dan çok ayrı düşünülebilirmiş gibi Erdoğan’ı “tek umut” olarak gösterip ekibini “yerden yere” vurmakta bir sakınca görmüyorlar.

Sanırsınız bu eleştirilen ekip Erdoğan’ın hiç dahli olmadan gelip kendiliklerinden oralara oturmuşlar gibi bir hava estiriyorlar.

Yahu bu ekibi o makamlara getiren kim? Onları o koltuklarda oturtan kim?

"ERDOĞAN'IN YÜZÜNE SÖYLEMEYE CESARET EDEMEDİKLERİ İÇİN..."

İşlerin kötü gittiğini fark edenler bunu doğrudan doğruya Erdoğan’ın yüzüne söylemeye cesaret edemedikleri için “Sen tek umutsun ama ekibin işe yaramaz” türünden eleştirilerde bulunuyorlar.

Aslında böyle bir yaklaşım bile başlı başına bir Erdoğan eleştirisinden başka bir şey değil.

Yandaşlar böyle tespitler ile kaş yapayım derken göz çıkardıklarının farkında bile değiller."

Bize göre bu tür eleştiriler Erdoğan’ı doğru dürüst bir ekip kuramamakla suçlamaktan başka bir şey olmadığını ifade eden Ceyhan, yazısını şöyle sürdürdü:

"Ekibin söyledikleri de yaptıkları da hepimizin olduğu gibi Erdoğan’ın gözü önünde cereyan etmiyor mu?
Yani bir rahatsızlık olsa önce Erdoğan müdahale etmez mi?

Böyle bir müdahale söz konusu olmadığına göre Erdoğan’ın ekibinden memnun olduğu ve yapılanları onayladığı sonucu çıkarılabilir.

Erdoğan’ın ekibinden bir şikâyeti söz konusu olmadığına göre kendisinin ekonominin düzelmesi için tek umut olarak gösterilmesi sağlıklı bir yaklaşım olur mu?

Aslında yandaşların bu tür yakınmalarının parti içindeki hizipleşmelerin doğal sonucu olduğunu biliyoruz.

Bir ekip diğerinin ayağını kaydırabilmek için bu yollara tevessül ediyor ve sözüm ona Erdoğan’ı ayrı tutarak ekibini yerden yere vuruyor.

Ama bu eleştiriler ile Erdoğan hedef alınmış oluyor.

İktidar partisi, çözümü olmayan bir anlaşmazlığın pençesine düşmüş durumda görünüyor."