Geleneksel hale gelen ve bu yıl 11. düzenlenen XI. Satınalma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi’nde (STZ 2023), satınalma ve tedarik yönetiminin memleket meselesi haline geldiğinin altı çizildi.
Satınalma Yöneticileri ve Profesyonelleri Derneği-TÜSAYDER’in geleneksel hale getirdiği ve bu yıl 11. düzenlenen Satınalma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi’nden (STZ 2023), önemli mesajlar çıktı. Satınalma ve Tedarik Zincirinde Memleket Meselesi “Dayanıklılık ve Dijital Adaptasyon” teması çerçevesinde gerçekleştirilen zirvede, Cumhuriyetin 100. yılında değer üretebilen, küresel rekabette başarılı ve refah seviyesi yüksek bir Türkiye için özellikle satınalma karar vericilerine ve sektör temsilcilerine önemli sorumluluklar düştüğünün altı çizildi.
Zirvede, tarım sektörünün stratejik bir öneme sahip olduğu vurgulanırken, artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması, gıda güvenliğinin sağlanması ve doğal kaynakların korunması gibi hususlar konuşuldu. Sürdürülebilirlik için Tarımda verimliliğin en hızlı çözüm olarak karşımıza çıktığı bu dönemde artık doğru planlamanın önemininin her zamankinden daha kritik olduğu belirtildi.
Zirvede, KOBİ yöneticilerinin 2024 yılında karşılaşacakları zorluklar, ölçeklerine göre bu zorluklara getirilen çözüm önerileri, özellikle sermaye ve nakit akışının hayati öneme sahip olduğu vurgulandı.
Ayrıca teknolojinin ve dijital adaptasyonun Türkiye’ye sunduğu fırsatlar ve geleceğin yol haritası, dünya çapında uzmanlar ve tepe yöneticileri tarafından ele alındı. Türkiye’nin 300 milyon kişiyi doyurabilecek kaynaklara sahip olduğu, doğru kaynak kullanımı ve yönetim anlayışı ile kendi kendine yeten bir ülke konumuna gelmesi için çözüm yolları önerildi.
Gelecek dijitalleşmede…
Ekonomik durgunluk küresel bir norma dönüşse de dijital dönüşüm yatırımlarının istikrarlı bir şekilde arttığını ve birçok şirketin satın alma süreçlerini otomatikleştirmenin yollarını aradığını söyleyen TÜSAYDER Başkanı Meriç Atalay; ‘Son dönemde süreç verimliliği ve dayanıklılık sektör fark etmeksizin tüm işletmelerin en büyük önceliklerinden birine dönüşüyor ve tedarik zincirinin geleceğini şekillendiren teknolojiler daha fazla önem kazanıyor. Tedarik zinciri krizlerini aşmaya uğraşan yöneticiler mutlaka teknoloji ve dijital dönüşümle entegre bir şekilde faaliyetlerini sürdürmeliler. Rekabetin artık satış fiyatlarında değil, satınalma fiyatlarında oluştuğu, şirketlerin bu alana yatırımlarını hızlandırdığı görmezden gelinemez bir gerçek haline dönüştü. Halihazırda birçok şirket, satın alma ve tedarik zinciri süreçlerini dijitalleştirmeye ve ürünlerini pazara sunma sürelerini hızlandırmaya çalışıyor.” dedi.