Kemal Kılıçdaroğlu'nun sehven ifadeye çağırılmasıyla ilgili A Haber'de açıklamalar yapan Savcı Mehmet Demir, olayın nasıl gerçekleştiğini tüm detaylarıyla anlattı.
A Haber'de Sevilay Yükselir'in sunduğu %100 Siyaset programına konuk olan savcı Mehmet Demir, Kılıçdaroğlu'nun sehven ifadeye çağırılmasını ve olayın arka planını anlattı.
Kılıçdaroğlu'nu ifadeye çağıran savcı Demir, söz konusu olayda 4 kademeli hatalar silsilesi olduğunu belirtti, o dosyanın kendisinin önüne gelmesinin bile aslında bir hata olduğunu söyledi.
Sehven gerçekleşen bu olaydan sonra Kılıçdaroğlu'na bir özür mektubu gönderdiğini, ancak ne herhangi bir CHP'linin, ne de Kılıçdaroğlu'nun şahsının hiçbir şekilde kendisine geri bildirimde bulunmadığının altını çizen savcı Mehmet Demir, CHP liderinin hakaretlerine maruz kaldığını ifade etti.
Savcı Demir şöyle konuştu:
Olay şöyle oldu. Aslında ben, Şubat 2014 tarihine kadar Çağlayan Adliyesi'nde faili meçhul suçlar bürosunda görevliydim. 17 Aralık'tan sonra Uzaştırma bürosunda görevlendirildim. Burada bana tevdi edilen dosya sayısı 1700'dü. Ben bütün bu dosyaları okudum.
O GÖREVE GELDİĞİMDE ÖNÜMDE 1700 DOSYA VARDI
1700 dosyaya not koydum. İki buçuk ay süresinde yaklaşık bin karar verdim. Dosya sayısını 607'e kadar indirdik.
İşte, Kılıçdaroğu'na davetiye çıkarılan dosya da bu 1700 dosya içerisinden bir dosyadır. Yani bu yoğun tempo içerisinde gözden kaçan bir işlem yapıldı.
HATALAR SİLSİLESİ VAR! O DOSYANIN O BÜROYA HİÇ GELMEMESİ LAZIMDI
Aslında bu dosyanın hiç o büroya gelmemesi lazımdı. Bir müşteki avukatı aracılığıyla şikayet dilekçesi veriyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisine hakaret ettiğinden bahisle şikayetçi oluyor. Öncelikle, bu şikayet dilekçesinin "hazırlık" dediğimiz soruşturma numarasına kaydedilmemesi gerekiyordu. Ancak müracaat savcılığı, Kılıçdaroğlu'nun milletvekili sıfatını onlar da gözden kaçırarak sisteme (UYAP'a) "şüpheli" olarak kaydetmişler.
Velev ki kaydedildi. Bunu başsavcının farketmesi lazım. Ve başsavcının bu soruşturmayı bizzat kendisinin yapması gerekiyor. Çünkü bizde usül odur. Milletvekilleri ve bakanlar hakkındaki soruşturmaları başsavcı ya da görevlendireceği başsavcıvekili yapar.
Burada ikinci bir yanlışlık oldu. Başsavcı dosyayı almıyor, bu dosya özel soruşturma bürosuna gitmesi gerekirken, orada da gitmiyor, üçüncü yanlışlık, uzlaşma bürosuna geliyor.
Uzlaştırma bürosuna ben gittiğim zaman bu dosya orada vardı. Benden önceki savcıdan bana devredilen bir dosyadır bu. Benden önce dört savcı yanlışlık yapmıştır. Biz buraya milletvekili dosyasının geleceğini çok düşünmeyiz. Basit dosyalardır buraya gelenler.
Ben o dosyaya, katibin yapacağı işi not etmişim bütün diğer dosyalarda olduğu gibi. Demişim ki "şikayetçi ve şüpheli davet".
Şikayetçi ve şüpheli o büroya geldiği zaman, iki şahsa da uzlaşmayı kabul edip etmediklerini sorarız.
EĞER KASTEN İFADEYE ÇAĞIRILSAYDI...
Bu şekilde bir davetiye çıkarmışız. Bir de davetiyeyi Ankara'ya çıkarmışız. Aslında İstanbul dışına davetiye çıkmaz bizim usulde. Eğer bilerek yapsaydık, Ankara'ya talimat yazmamız lazımdı. Yani "Kılıçdaroğlu'nu celbederek ifadesini alıp gönderin" şeklinde yazı yazmamız gerekirdi. Biz böyle yazmamışız, doğrudan davetiye çıkarmışız.
Medyada yer alınca böyle bir davetiye gönderildiğini, başsavcıyla inceledik baktık, sehven çıkarılmış bir davetiye. Başsavcı resmi açıklamayı yaptı.
KILIÇDAROĞLU'NA RESMİ YAZI YAZDIM AMA...
Ben de Sayın Kılıçdaroğlu'na resmi olarak yazı yazdım. Müzekkereyle, dedim ki "Sayın Kılıçdaroğlu sehven gönderilmiştir, işlemsiz iade edin".
Biz bu milletin seçtiği insanlara saygılıyız. Anadolu insanının kültüründe, bir insan bir eylemden sonra "sehven yaptım" dediyse o insanın üzerine gidilmez.
"Sehven" şeklinde yazı da yazdık ama bizi HSYK'ya şikayet ettiler.
GRUP TOPLANTISINDA BANA "SAVCI BOZUNTUSU" DEDİ, 10 DAKİKA BOYUNCA HAKARET ETTİ
Sayın Kılıçdaroğlu, grup toplantısında bu ülkenin cumhuriyet savcısına, şahsımdan da öte, "savcı bozuntusu" dedi. 10 dakika boyunca neredeyse bana hakaret etti. Memleket meselelerinin konuşulması gereken grup toplantısında Sayıın Genel Başkan benim şahsıma, görevime ve makamıma hakaret etti.
Eğer Sayın Kılıçdaroğlu o toplantıda bana 10 dakika boyunca hakaret etmeseydi, ben kesinlikle Sayın Kılıçdaroğlu hakkında hiçbir açıklamada bulunmazdım.
AYNI GÜN, HSYK TARAFINDAN GEÇİCİ OLARAK EDİRNE'DE GÖREVLENDİRİLDİĞİM YAZILDI
Aynı gün, Sayın Kılıçdaroğlu'nun konuşması bittikten sonra internet medyasına düşen haber şu: Savcı Mehmet Demir geçici olarak HSYK 1. Dairesi tarafından Edirne'ye görevlendirildi. Aynı gün...
Sehven yapılan bir yargı işlemini bir ranta dönüştürmeye kalkışan Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisi. Bunu medyaya yansıtan kendisi.