Artık günümüz dünyasında, yüksek maliyetli, ağır silahlar kullanılmıyor. Bunlar devre dışı bırakılarak, bireylerin ve toplumların algısını yöneterek sonuca gidiliyor. Seçim kazanan birçok dünya lideri, algı yönetimi tekniklerini kullanarak yerel gruplara bu yolla müdahale edip çeşitli kanallarla(sosyal medya gibi..) kontrolü elinde tutmayı başarmıştır. Evet doğru okudunuz. Toplum algısı ince ince mesajlarla yönetiliyor. Algılama yönetiminde yapılan şey aslında iletişim sürecini yönetmek, verilen mesajları yönetmek. O mesajı verirken de kılık kıyafetle, vücut diliyle, sözleriyle, vaadiyle, etkili ve güvenilir bir şekilde mesajı iletmekten bahsediyoruz. Örnek verelim mi? Madem seçimlere beş ay gibi kısa bir süre kaldı belediye başkanı adaylarından örnek verelim. Çeşitli vaadler de bulunurken aynı zamanda şehri sürekli daha iyi yöneteceğinden ve güzelleştireceğinden bahseden bir belediye başkan adayı düşünün ama aynı zamanda bu belediye başkan adayı görüntüsüne dikkat etmeyen, nerde ne giyeceğine, nerde ne renk giyeceğine, beden diline dikkat etmeyen mimiklerini kontrol etme ihtiyacı bile duymayan, bu adayın sizce ne kadar seçilme şansı var? Demezler mi adama/kadına daha kendini yönetemeyen, güzelleştiremeyen şehri nasıl yönetecek diye…. Görüntüyü, kıyafeti bir kenara bırakalım renklerin bile bilinçli ve kontrollü kullanılması durumu lehinize çevirmenin önemli bir yolu. Renk deyip geçmeyin renkler insan psikolojisini doğrudan etkiler. Renk, bir sessiz dildir, beden dilinin bir parçasıdır. Sözsüz iletişimin bir parçasıdır. Belediye başkan adayları hangi ortamlarda ne renk giyinmeli? imaj yaratırken neye dikkat etmeli? Bu soruların cevaplarını bilmelidir. Renklerin dilini anlamak, renklerle seçmenlere iletiler göndermek, seçim sürecinde iletişime yepyeni boyutlar kazandırmaktadır. İşte bakın bu da küçücük bir ayrıntının nasıl büyük bir fark yaratacağını gösteren çarpıcı bir detaydır. Özet olarak sayın adaylara tavsiyem; Renkleri, vücut dilini, giyimini kuşamını lehine çevirecek şekilde kullanabiliyorlar mı? Yoksa bütün bu faktörleri kendisini sabote ettirmek için mi kullanılıyor? Konu hakkında fikir sahibi değillerse, denemeye çalışmalarını değil de bir uzmanla çalışmaları daha yerinde bir karar olacaktır. Unutmayın sayın adaylar; İlk izlenim önce görünümle başlıyor sonra davranışlar geliyor! Her vaadin arkasını görüntüyle de güçlendirmek lazım ki muhatabınız, kararını sizden yana versin. O seçmen size inansın. Bunun için de sunmayı vaat ettiklerinizle görüntünüz arasında uyum ve tutarlılık arar kişi ya da toplum. Başka türlü inanması zorlaşır, tereddüt yaşar ve tereddütte kalan kişi size ‘EVET’ cevabını vermez!