Askerlik muayenesi için gittiği İstanbulda kaybolan ve öldü sanılan konuşma ve zihinsel engelli Selahattin Şahin Konyada bulundu...
Kastamonu'nun Cide ilçesine bağlı Soğuksu beldesi Kovanören köyünde yaşayan konuşma ve zihinsel engelli Selahattin Şahin (42), 1990 yılında askerlik şubesi tarafından, askerlikten muaf raporu için İstanbul Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne sevk edildi.
Babası Rafet Şahin ile İstanbul'a giden Selahattin Şahin, Üsküdar'da vapur inişi sırasında kalabalıkta kayboldu. Babası ve ailesinin 3 ay süren aramasına rağmen bulunamadı.
Kovanören köyündeki gecekonduda yardıma muhtaç bir şekilde eşi, iki oğlu ve diğer kardeşi İsmail ile yaşayan ağabey Celal Şahin, iki yıl önce gelen telefonla kardeşinin Konya'da yaşadığını öğrendi.
Eşi Huriye Şahin (39) ile borç parayla Konya'ya giden Celal Şahin, engelli kardeşini alarak, köyüne getirdi.
ÜMİDİ KESMİŞTİK
Ağabey Celal Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, konuşma ve zihinsel engelli kardeşi Selahattin'in 1990 yılında askerlikten muaf raporu alabilmek için, babasıyla gittiği İstanbul'da kaybolduğunu söyledi.
Yaptıkları tüm aramalara rağmen kardeşini bulamadıklarını aktaran Şahin, ''Kaybolduktan sonra 3 ay haber alamayınca ümidi kestik'' dedi.
Şahin, iki yıl önce Konya'dan gelen bir telefonla kardeşinin sağ olduğunu ve Konya'da yaşadığını öğrendiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Kardeşim kaybolduktan sonra, bir şekilde Konya'ya gitmiş. Burada 20 yıl boyunca Konya'nın esnafı bakmış. Çay ocağında kalma yeri yapmışlar. Oranın esnafı ilgilenmiş. Sonradan merkez cami imamı, bunu konuşturmak için bayağı zorlamış. En sonunda dile gelmiş. 'Sen nerelisin' diye sorulunca, 'Cide'liyim' demiş. 'Cide'de ağabeyin var mı?' 'Var.' 'Babanın adı ne?' 'Rafet, Celal' derken, imam Cide İlçe Nüfus Müdürlüğü ile irtibata geçiyor. Oradan olay aydınlanıyor.''
Kardeşini almaya borç para bularak eşi ile gittiğini aktaran Şahin, Konya'daki esnafların kendileriyle çok yardımcı olduklarını söyledi.
GÜLÜŞLERİ YETİYOR
Celal Şahin'in ev hanımı eşi Huriye Şahin de Selahattin'in bütün ihtiyaçları ile ilgilendiğini ifade ederek, sürekli başında durduğunu ve hiç bırakamadığını söyledi.
Selahattin'in sağlık sorunları bulunduğunu, acıkma ve doyma hissetmediğini aktaran Huriye Şahin, ''Mutluyum bunlara bakmaktan. Zevk alıyorum. İnsana bunun gülüşleri yetiyor. Bunlar olmasa belki ben burada duramazdım'' diye konuştu.
Şahin, bir ara rahatsızlandığını ve eşinin o sırada Selahattin'i huzurevine vermek istediğini aktararak, ''Ben ölünceye kadar kimse onu huzurevine veremez. Ben öldükten sonra ne yaparsanız yapın' dedim. Her şeyine katlandım ve bakıyorum. Bütün ihtiyaçlarını da görüyorum. Şu anda bu iki yaşındaki bir bebek gibi'' diye kaydetti.