ÖYLE konular var ki yıllar geçse de gündemden düşmüyor. Bunlardan biri de okul servis ücretleri. Bugünlerde okul çağında çocuğu olan kiminle konuşsanız bilin ki size servis ücretlerinden yakınacak. İki yıl önce Vatandaşın Ekonomisi köşesinde bu konuyu gündeme alıp ‘size sunulan her okul servis ücreti faturasını kabul etmeyin. Mesafe hesabınızı iyi yapın, gerekirse şikâyet edin’ demiştim. Aynı çağrımı tekrarlıyorum. Bugün yayınladığımız bazı büyük illerde yetkili makamların ilan ettiği mesafelere bağlı özel okul servis ücretleri tabloları var. Öğrencinin okulu ile evi arasındaki mesafeyi harita programları aracılığı ile ya da bizzat bir araçla ölçüp bu tablolardaki mesafe ücretlerini baz alın. Üzerine en fazla hostes ücret payı olarak lanse edilen yüzde 35’i ilave edin. Bulduğunuz ücret aylık okul servis ücreti olacak. Okullar en fazla 9 ay açık kalıyor. Bulduğunuz aylık ücreti 9 ile çarparsanız servis şirketinin sizden talep etmesi gereken yıllık ücreti bulacaksınız. Bazı okul servislerinin 8 ay üzerinden hesap yaptığını da hatırlatmam şart sormanızda fayda var.
Tüm bunları niye tekrar yazıyorum çünkü 2019-2020 eğitim sezonu başlamak üzere. Bana gelen e-postalar gösteriyor ki bazı velilerden geçen yılki servis ücretlerinin yaklaşık yüzde 50 fazlasıyla ücret talep ediliyor.
Servis ücretleri konusundaki şikayetlerin İstanbul’daki muhatabı olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) geçtiğimiz yıllarda velileri şu şekilde uyarmıştı:
“Hiçbir şekilde bu ücretlerin üzerinde taşıma bedeli talep edilemez. Bu ücret tarifesi gidiş-dönüş ücreti olup mesafe ölçümü sadece ev ile okul gidiş mesafesi olarak alınacaktır. Ayrıca dönüş için mesafe tayin edilmeyecek ve ilave ücret ödenmeyecektir. Konuyla ilgili şikayetlerinizi ‘153’ Alo Beyaz Masa’ya iletebilirsiniz.”
Lütfen her ilçe ve ilde resmen ilan edilen servis ücretlerini öğrenin hesabınızı yapıp hakkınızı arayın. Ne yazık ki servis şirketleri resmi rakamlara rağmen vatandaştan yüksek ücret istiyor ve ancak haklı şikayet durumunda ücretler normal seviyesine çekiliyor.
ETÜT VE KURSA ÇÖZÜM YOK!
OKULLAR ile servis şirketlerinin velileri kaderleriyle baş başa bıraktığı en önemli ayrıntılardan biri de okul çıkış saatleriyle ilgili. Özellikle son sınıf öğrencilerine yönelik kurslar, tüm öğrencilere yönelik etüt ve yüzme, basketbol vs etkinlikler kelimenin tam anlamıyla başa bela oluyor.
Hafta içi gün sonuna bizzat okullar tarafından koyulan bu etkinliklere servis ayrılmıyor. Veliler gün sayısı ne olursa olsun öğrencinin kullanmadığı servisler için de para ödemek zorunda.
O günler için çözüm üretmenin sorumluluğunu ne okul kabul ediyor ne de servis şirketi. Haftanın en az 2-3 günü kaderinizle baş başasınız.
ANLAŞMA OKULDAN ÜCRET SİZDEN
EVLERLE okulların arasının açılması nedeniyle toplu taşıma araçlarına alternatif olan servis şirketlerinin sayısı her yıl katlanarak büyüdü. Türkiye genelinde 40 bin adet okul servis aracı hizmet veriyor. Bugün sadece İstanbul’da okul servisi pazarının büyüklüğünün 1 milyar TL’ye ulaştığı tahmin ediliyor. Tabii ki bu para, son halka olan vatandaşlardan yani ailelerin cebinden çıkıyor. Buna rağmen vatandaş okulların ‘anlaştık’ dediği servis şirketleri ile zorunlu olarak anlaşmak zorunda kalıyor. Çünkü alternatif yok. Okulların servis şirketleriyle yaptığı anlaşmaların içerikleri ise maalesef açıklanmıyor. Bu yüzden de normal şartlarda en kaliteli ve güvenilir servisi en ucuza sağlayan şirketi tercih etmesi gereken bazı okullarla ilgili iddialar havada uçuşuyor. Servis şirketlerinin söz konusu okullara öğretmenlerin bedava taşınması, bağış, komisyon, temizlik elemanı sağlanması gibi ayrıcalıklar sunduğu söyleniyor. Tabii ki bu maliyetler de vatandaşın sırtına yükleniyor.