Annelik duygusunun önünde hiçbir güç duramıyor. 85 yaşındaki Gülüzar Karataş da, evlatlarına duyduğu sevginin gücüyle tüm zorluklara göğüs geriyor. Tunceli merkeze 30 kilometre uzaklıkta olan Geyiksu Köyü'nde yaşayan Gülüzar Karataş ömrünün son 50 yılını evlatlarına adadı. 68 yıl önce evlendiği teyzesinin oğlu Ahmet Karataş'ın, bölgede 30 yıl önce faaliyette bulunan terör örgütü tarafından öldürülmesiyle yıkılan Gülüzar ananın dramı bununla bitmiyor. Akraba evliliği nedeniyle, 3'ü hayatta olan 5 çocuğu ender görülen bir kas hastalığına yakalanan Gülizar Karataş'ın evlatları peş peşe felç geçirerek yatağa bağlı yaşamaya başladı TEK BAŞINA MÜCADELE Kocasını toprağa vermesinin acısını yaşayan Gülüzar Karataş, ardından oğlu ve kızını da hastalıkları yüzünden kaybetti. Geriye kalan 3 çocuğuyla 50 yıldır yaşam mücadelesi veren Gülüzar Karataş, yatalak çocuklarını sırtında tuvalete götürüp, bütün ihtiyaçlarını karşılıyor. KİM BAKAR? Altun (44), Çiğdem (33) ve Özgür'ü (30) sırtında taşıyan, onlara gözü gibi bakan Gülüzar ana, "Ben öldükten sonra yavrularımın hali ne olur? Onlara kim bakar?" diye endişe duyuyor. MELEYEN KUZULAR GİBİ... "Sabah ilk iş olarak çocukları sırtımda lavaboya taşıyorum. El ve yüzlerini yıkayıp kahvaltılarını yaptırıyorum. Banyolarını yaptırıp, sırtımda yataklarına getiriyorum. Sonra kahvaltılarını yediriyorum. Ancak, bu yaşta artık çok zorlanıyorum. Tunceli'ye gittiğim zaman, dönünceye kadar, ağılda meleyen kuzular gibi beni bekliyorlar. Kimse benim baktığım gibi bakamaz yavrularıma. 50 yıl yılmadan onlara baktım. Çocuklarımı taşıdığım için bel ağrısı olmaya başladı. Yardım bekliyorum."