Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok önemli açıklamalar yaptı: Silahların gölgesinde barış olmaz. Hele hele verilen sözlerin defalarca çiğnendiği ortamda somut adımları görmeden ileriye gidemeyiz
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir kez daha muhtarlara hitap etti. Gündemdeki Çözüm Süreci hakkında çok önemli açıklamalar yapan Erdoğan'ın mesajları şöyle:
Açın bin yıllık tarihe bakın Kürtlerin en zor zamanlarında yanlarında Türkler vardı. Açın tarihe bakın Türklerin en zor zamanında yanlarında Kürtler vardı. 1. dünya savaşından beri Kürtlerle Türkleri bir birinden ayırmaya çalışıyorlar.
Devletin sorunları kabul edip, çözüm çabasına girmesiyle Kürt sorunu kavramı artık geçerliliğini yitirmiştir. Ben 'Kürt sorunu yoktur' dediğimde, bunu son derece art niyetli şekilde başka yerlere çekmeye çalışıyorlar. Oysa söylediğim çok açıktır. Türkiye'de artık Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunları vardır. Arap kardeşimin, Zaza kardeşimin sorunu vardır. Türkiye'de yaşayan etnik grupların sorunları var.
Bu ülkede sadece Kürtler yok, 36 etnik unsur var. Etnik gruplara bakışım net olmuştur; Yaradılanı severim Yaradan ötürü. Kürt kardeşlerimizin sorunlarına bakışımızda 40 yıl önce neredeysek bugün de oradayız. İstikametimiz sarsılmadı. 40 yıl, 13 yıl önce ne dediysek yine aynısını söylüyoruz.
Önce uygulamaya bakarız. 30 Mart seçimlerinde tehditlerle bu işler yürüdü. Artık halkımızı bu tehditlerden kurtarmak zorun-dayız. Bu çağrım terör örgütüne değil o vesayetten kendini kurtaramayan siyasi partiyedir. Siyaset yapmak istiyorlarsa kurtulmak zorundalar.
Silahların gölgesinde barış olmaz. Hele hele verilen sözlerin defalarca çiğnendiği, vaatlerin defalarca bozulduğu, bir ortamda somut adımları görmeden daha ileriye gidemeyiz. Şimdi söylüyorlar; 'silahlar bırakılsın' diye. İfade olarak çok güzel, bir yıl önce Nevruz'da yine bunlar söylenmişti. Ne oldu Uygulamaya bakarız, uygulama görmeden bunlara inanmak mümkün değil. Dolayısıyla uygulamayı görelim.
Her ne pahasına olursa olsun, tek başımıza da kalsak, son nefesimize kadar bu ülkedeÇözüm Süreci ile formüle ettiğimiz kardeşliği tesis etmenin mücadelesini sürdüreceğiz. Ancak hiç kimsenin de benim Kürt kardeşlerimi zehirlemesine, Kürt kardeşlerim nezdinde haksız bir meşruiyet kazanmasına, haksız bir muhataplık kazanmasına müsaade edemeyiz, etmemeliyiz.
Şimdi çıkmışlar utanmadan, sıkılmadan, 'Cumhurbaşkanı çözümün karşısında' diye tezvirat yapıyorlar. Cumhurbaşkanı çözümün yanında mı, karşısında mı geriye dönüp 12 yıllık döneme bakarsın, görürsün. Eğer eleştiriyorsam bunu ülkem, milletim, kardeşlik, barış adına yapıyorum. Biz dertliyiz. Dert adamı söyletir.
Bundan sonraki gelişmelere ilişkin söz söylemek, değerlendirme yapmak, teklifte bulunmak herhalde benim hakkım. Birileri çıkmış ne diyor, 'artık tek adamsın, yanında kimse yok.' Yahu bunlar çok zavallı ya. Ya ben cumhurun başkanıyım ya, ben bu milletin başkanıyım. Büyüklerimizin çok güzel bir lafı var, 'kendini bil, haddini bil, neslini bil.' Ama bunlarda hiçbirisi yok.
KISIKLI ZİRVESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu, İstanbul'da bir araya geldi. Erdoğan ile Davutoğlu'nun, Çözüm Süreci'nde gelinen nokta, Nevruz kutlamaları, Öcalan'ın açıklaması ve İzleme kurulu ile ilgili konuları konuştuğu öğrenildi. Günlük programda yer almayan görüşmeye, 21 Mart Cumartesi günü Nevruz kutlamaları için İstanbul'da bulunan Davutoğlu sivil plakalı araçla gitti. Görüşme 2 saat sürdü.
KUKLA OLANLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ortadoğu'da çıkartılmaya çalışılan mezhep savaşıyla ilgili de konuştuı. Erdoğan, "Yüz yıldır kendi ürettiğimiz sorunlarla değil, bu coğrafyanın topraklarına göz dikenlerin ürettiği sorunlarla uğraşıyoruz. Eğer bu coğrafyanın insanları olarak birbirimize kenetlenebilsek, kimse gelip de bizim ağzımızın tadını bozamaz. Sünniler ile Şiilerin birbirine saldırıları o terör örgütlerine değil onları kukla gibi kullananlara yarar sağlıyor" dedi...