Konya'nın Beyşehir ilçesinde bir asırlık tarihe sahip olduğu belirtilen, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından da tescil edilerek koruma altına alınan konağın önlem alınmazsa yıkılarak yok olabileceği belirtildi.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Muşmal yaptığı açıklamada, kentin Sultan Abdulhamit döneminde kurulan en eski mahallelerinden Hamidiye Mahallesi'nde bulunan ve Beyşehir Gölü'ne hakim bir noktadaki yüz yıllık bir tarihi geçmişi olan ilçe eşraflarından ve Kuva-i Milliye Teşkilatı'nın kurucularından Süleyman Sırrı Koydemir tarafından yaptırılan Çeçen Süleyman Efendi Konağı'nın Beyşehir'deki sivil yapılar içerisinde günümüze kadar gelmiş en değerli yapılarından bir tanesi olduğunu belirterek, "Yani iki konak, iki sivil yapı sayabiliriz Beyşehir merkezde, bunlardan birisi Hacıakif Evi, bir diğeri de Çeçen Süleyman Efendi Konağı'dır. Burada şunun altını çok ısrarla çizmek istiyorum, Beyşehir'in birkaç tane değeri kalmış, yaptığım araştırmalarda Osmanlı döneminde Beyşehir'de 15 mescit, 3 cami, 3 değirmen ve pek çok hamam, pek çok sosyal donatı tespit ettiğimiz halde bugün elimizde tarihi Eşrefoğlu Camisi ve bedesteni dışında tarihi eser günümüze ulaşmamış. Bu çök önemli, çok sıkıntılı bir durum. Biz bu nedenle yıkılmakta olan bu konağı korumak durumundayız" dedi.

"BEYŞEHİR'DE BÖYLE BAŞKA ÖRNEK YOK"

Anadolu'da bu tür konakların var olmasına rağmen, Beyşehir'de başka böyle bir örneğin olmadığını, Konya yöresinde ise çok az olduğunu o yüzden ilçe açısından mevcut yapının çok önemli ve kritik bir konak olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Muşmal, "Konağın içerisinde, Osmanlı tarihçisi olduğum için, detayları hakkında bilgi vermekten imtina ediyorum ancak 10-15 odalı büyük bir yapı olduğunu biliyoruz. Beyşehir Gölü'ne hakim ve bugün yıkılıyor, tarih yok oluyor. Tarihi konak Beyşehir'e yeniden kazandırılması gereken bir eser. Niçin burası tamir edilip restore edilip Beyşehir'in bir müzesi olmasın, niçin burası tamir edildikten sonra Beyşehir'de önemli değer olarak dışarıdan gelen misafirlere bir butik otel olmasın, insanlar burayı niçin gezmesinler? Bu çok önemli" şeklinde konuştu.

Tarihi mekanın yıkılmakta olan arka yüzünü de gösteren Muşmal, konağın bütün pencerelerinin kırık durumda olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Pencereleri geçtik. Konaktaki cumba denilen alanlarda ciddi hasarlar var. Konağın koruyucu duvarlarındaki hatıllar, destek üniteleri göçmüş durumda. Biliyorsunuz hatıl-tuğla, tuğla-hatıl şeklinde yapılmış bir konak. Kısa süre içerisinde eğer önlem alınmazsa, yani buna tabi bizim kesin bir süre biçmemiz mümkün değil ama yağışların durumuna göre konağımızı kısa süre içerisinde kaybedebiliriz. Bir tarih Beyşehir'de yok olabilir. Bir an önce buna önlem alınması gerekiyor. Hatta tarihin dışında da çevresi için tehlike oluşturuyor. Yani buranın arka bölümünde de bir güvenlik şeridi oluşturulmalı, her an yıkılabilir. Gördük, içine girmekten kaçındık. Çocuklar açısından da ciddi tehlike oluşturabilir. İçerisinin izbelik olduğunu birlikte müşahede ettik. Yani zaten pislik içerisinde, perişan bir vaziyette. İşte hayvan ölüleri, bir sürü atık, bunun dışında çevre açısından bir risk oluşturduğu gibi insanların güvenliği açısından da bir risk oluşturuyor. Burada çocuklar oynuyor. Top kaçırıyorlar, bahçeye giriyorlar. Her an konak göçebilir, can kaybı yaşanabilir. Bunların örneklerini biz geçmişte gördük, yaşadık. Bunların yanı sıra akademik anlamda Beyşehir'in turizm anlamında bu konağın ayakta tutulması gerekiyor. Ben bütün kanaat önderlerine buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Elbette ki bu konak hakkında bilgi sahibiler, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından yapının tescil edildiğini biliyoruz. Ama bir an önce kurtarılması gerekiyor. Yani önden bakıldığında konak sanki çok ciddi ayakta gibi ama arka tarafa gittiğimizde gördük, konak çökmek üzere, Beyşehir'den habersiz bir şekilde yapı kendisini aşağıya doğru bırakıyor. Bir an önce bu konağın kurtarılması gerektiğine inanıyorum."