"Balfour Deklarasyonu için özür dilemeyiz, aksine gurur duyuyoruz" diyen İsrail destekçisi Theresa May, akıllara İsrail'in icraatlarını getirdi.
Siyonistlerin sözde "Vadedilmiş toprakları" olan Filistin, Osmanlı'nın devre dışı bırakılmasıyla 20. yüzyılın başlarında tamamen savunmasız hale geldi.
Bu savunmasız topraklarda, Birleşik Krallık'ın en etkin siyasi isimlerinden Arthur Balfour'un yayınladığı 'Balfour Deklarasyonu' ile, ilk defa resmi (!) olarak İsrail Devleti kurulmasının önü açıldı. (1917)
Bu deklarasyonun ardından, emperyalist devletlerin desteği ve BM'nin kararıyla 1948 senesinde İsrail Devleti, Filistin topraklarında gayri meşru şekilde kurulmuş oldu.
Orta Doğu'nun gayri meşru çocuğu İsrail, "Nil ile Fırat arasında, Yahudi olmayan tüm canlıları öldür" görüşünden dolayı, kurulduğu günden bu yana Filistin'de yaklaşık 1 milyon kadın, çocuk, yaşlı dinlemeden savunmasız gördüğü insanları katletti.
Geçtiğimiz günlerde Balfour Deklarasyonu'nun 100. yılı olması sebebiyle, bu terör devletinin kurulmasına öncülük eden Balfour Deklarasyonu'ndan dolayı Filistin, Birleşik Krallık'a "Özür dile" çağrısı yaptı.
Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May ise konuyla ilgili, "Bazıları bu mektup dolayısıyla özür dilememiz gerektiği önerisinde bulunurken, ben ise 'kesinlikle hayır' diyorum. İsrail devletinin kurulmasında oynadığımız öncü rolümüzden gurur duyuyoruz. Olağanüstü bir ülkeyi doğuran bir mektup ve bir Yahudi vatanının gerçekleşmesine yardımcı olan kapıyı en nihayetinde açan bir mektup." diyerek, tasmalı başbakan olduğunu açıkça itiraf etmişti.
Bu ifadelerin ardından akıllara sözde 'olağanüstü devlet' olan İsrail'in icraatları akıllara geldi. İşte May'in gurur tablosu...
1948 Naser Al-Din Katliamı: Tüm kasaba haritadan silindi, sadece 40 Filistinli hayatını kurtarabildi.
1948 Tantura Baskını: İşgal devletinin yaptığı en büyük katliamlardan biri. İsrail’li tarihçi Teddy Katz’da bu baskını “Kesinlikle en büyük katliamlardan birisi” diye tanımlıyor.
1948 Dahmas Camii Katliamı: İşgal devleti savunma bakanı Moshe Dayan, Filistinlilere camide toplanmaları koşuluyla güvende olacaklarını anons etti. Camiye sığınan Filistinliler burada toplu olarak katledildi, katledilenlerin sayısı 450’yi geçti.
1948 Houla Katliamı: İsrailli askerler 85 kişiyi zorla bir eve doldurup evi ateşe verdi.
1948 Salha Katliamı: Kasaba halkı zorla camiye doldurulduktan sonra, tek bir kişi bile sağ kalmayıncaya kadar halkın üzerine ateş edildi.
1948 Deir Yassin Baskını: Kasaba halkı gözü dönmüş işgal askerleri tarafından acımasızca katledildi. Baskın esnasında hamile kadınların karınları yarılarak bebekleri dışarı çıkarıldı, kurbanların organları parçalandı, çocuklar öldürülesiye dövüldü, namuslu Müslüman kadınlara tecavüz edildi, 52 çocuk annelerinin gözü önünde katledildi, daha sonra başları kesildi ve 60’tan fazla kadının da vücutları parçalandı.
1953 Kibya Katliamı: Baskın esnasında yüzlerce ev yıkıldı ve çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 69 sivil katledildi.
1956 Kafr Kassim Katliamı: Kadın, çocuk, genç, yaşlı ayırt edilmeden 49 masum insan barbar işgal devleti askerleri tarafından vahşice katledildi.
1956 Han Yunus Katliamı: Han Yunus’taki mülteci kampına saldıran insanlıktan nasiplenmemiş işgal askerleri, 275 kişinin ellerini arkadan bağlayarak büyük bir katliama imza attı.
1990 Kudüs Katliamı: İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 30 Filistinli katledildi, 800’ü de yaralandı.
1994 Halil İbrahim Cami Katliamı: İşgal devletinin kan sevdalı askerleri namaza duran Filistinlilere arkadan hain ve kalleşçe saldırdı, 67’sini katledip 300’ünü de yaraladı.
2002 Cenin Katliamı: Filistin halkına karşı işlenen en büyük katliamlardan biridir. İsrail tanklarıyla kuşatılan Cenin mülteci kampının üzerine önce helikopterlerden ölüm kusuldu, ardından kampa giren buldozerler evleri yerle bir etti, erkekler bilinmeyen yerlere götürüldü. Katliamda hayatını kaybedenlerin sayısı net olmamakla beraber 1300 olarak kaydedildi.
2004 Refah Katliamı: İsrail’in saldırılarını protesto eden masum ve savunmasız Filistinlilerin üzerine füze ve top mermisi ile ateş açıldı. Çoğunluğu kadın ve çocuk 22 Filistinli hayatını kaybetti, 50’si de yaralandı.
2008 Gazze Saldırısı: İsrail askerleri 60’tan fazla apachi, F–16 ve diğer savaş uçaklarıyla Gazze’ye bomba yağdırdı. Aralarında kundaktaki bebeklerin de bulunduğu 1417 Filistinli katledildi, 7000’den fazla Filistinli yaralandı, 4100 ev, 35 cami, 120 hükümet binası ve BM’ye ait 3 bina yerle bir edildi. Ayrıca üniversiteler, okullar ve hastaneler de füze saldırısına uğradı.
Tasmalı başbakan Theresa May'in gurur tablosu olan bu katliamlar, İsrail'in Filistin'de uyguladığı zulmün sadece en çok ses getirenleri. Yukarıda belirtilen olayların dışında, saçma sapan bahanelerle katledilen Filistinliler malumunuzdur.