Tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı'na dilekçe vermişti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, bu talebin karşılanmasının hukuken mümkün olmadı
Selahattin Demirtaş’ın İmralı Cezaevi'nde tutuklu bulunan terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan ile SEGBİS yoluyla görüşme talebiyle Adalet Bakanlığı’na dilekçe vermesi gündem olmuştu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Kütahya Barosu Staj Merkezi’nin sekizinci dönem açılışı ve ilk dersi için Kütahya’ya geldi. Özel bir otelde yapılan programda stajyer avukatlara ders veren Başkan Sağkan, programın ardından konuştu.
"DEMİRTAŞ’IN ÖCALAN’LA GÖRÜŞME TALEBİ HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİL"
ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtlayan Sağkan, Selahattin Demirtaş’ın Abdullah Öcalan ile görüşme talebine ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:
Hukuki çerçevede baktığımda zaten cezaevinde ceza muhakemesi kanunu gereği tutuklu yahut hükümlü bulunan bir kişinin bir başka hükümlüyle görüşmesine izin verecek, izin sağlayacak bir düzenlememiz mevcut değil. Haliyle bu taleplerin ülkenin içerisinde bulunduğumuz seçim sürecinde seçime gidilirken politik olarak bir yerlere tekabül etmesi mümkün olabilir, siyaseten bir anlam içeriği olabilir. Ancak hukuken baktığımızda bu tür taleplerin bizim hukuk sistemimizde karşılanmasının mümkün olmadığını rahatlıkla ifade edebilirim"
NE OLMUŞTU
Tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı Cezaevi'nde tutuklu bulunan terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan ile SEGBİS yoluyla görüşme talebiyle Adalet Bakanlığı’na dilekçe verdi.
Dilekçenin tamamı şöyle:
"Bilindiği üzere Abdullah Öcalan, Bakanlığınıza bağlı İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevinde yirmi üç yıla yakındır tek kişilik hücrede ve tecrit koşullarında tutulmaktadır. Kendisi, yirmi ayı aşkın süredir ailesi ve avukatları ile hukuka aykırı şekilde, görüş hakkından mahrum bırakılmıştır. Oysa geçmiş yıllarda, kendisinin dışarıyla temas kurabildiği dönemlerde Türkiye’de toplumsal barış ve demokratik çözüm umutları her seferinde büyümüş ve toplum nefes alabilmiştir.
Şu anda ülkede derin bir yoksulluk, ekonomik kriz ve sosyal bunalımlar yaşanırken hükümetin içeride ve dışarıda sürdürdüğü çatışma ve gerilim politikası büyük kayıplara, acılara yol açmaktadır. Halkın en büyük beklentisi bu hatalı politikalardan bir an önce vazgeçilmesi; yoksulluğun, işsizliğin son bulacağı bir barış ve huzur ortamının sağlanmasıdır.
Ancak birçok hatalı politikanın yanında İmralı Cezaevinde Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit de bu kaotik ortamı beslemekte, gerilimi giderek tırmandırmaktadır.
Bakanlığınızın zaten hukuka aykırı olan bu uygulamayı sonlandırmasının tüm Türkiye için daha hayırlı olacağına inanıyorum. Ülkenin her bir evladı paha biçilmez kıymetteyken göz göre göre feda edilmelerine sessiz veya izleyici kalmak, demokratik siyasete ve barışa inanan hiç kimse için ahlaklı bir tavır olmaz, olamaz.
“AVUKAT VE SİYASETÇİ KİMLİĞİMLE...”
İmralı Cezaevinde uygulanan politikalara kalıcı şekilde son verilmesi için avukat ve siyasetçi kimliğimle, bulunduğum Edirne F Tipi Cezaevinden, SEGBİS marifetiyle Abdullah Öcalan ile görüşmeyi, sonrasında da kendisinin, ailesi ve avukatları ile düzenli görüşebilmesinin sağlanmasını talep ediyorum.
Hukuka, adalete, toplumsal barışa ve sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inanan bir siyasetçi sorumluluğuyla yaptığım bu başvurunun olumlu karşılanmasını umuyor, diliyorum.
Saygılarımla
Selahattin Demirtaş"