Hükümeti kurma mesaisine vakit kaybetmeden başlayan Davutoğlu, muhalefet partilerinin vekillerine teklif götüreceğini açıklayarak “Teklif götürmezsem anayasal suç işlerim” dedi
Hükümeti kurma mesaisine başlayan Davutoğlu, Başbakanlık’ta düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de ilk kez demokrasi tarihinde yaşanacak bir tecrübe nedeniyle basının huzurunda bulunduğunu vurguladı. Davutoğlu, Başbakan olarak görevlendirildiğini belirterek bu nedenle toplantıyı Ak Parti yerine Başbakanlık’ta yaptığını belirterek şöyle devam etti:
Yanlış bir teamülün başlamasına ön ayak olmak istemem. Anayasa çerçevesinde hareket etmek hepimizin üzerine borç. Özellikle ahlakilik çizgisi çerçevesinde yapılan yorumları hem talihsiz hem de Anayasa ile çelişik bulduğumu ifade edeyim. Biz GüneşMOTEL
uygulamaları vesaire peşinde değiliz, burada koalisyon hükümeti kuruyor değiliz. Eğer Güneş Motel benzetmesi yapılacaksa 8-9 Haziran’da eksiğimizi tamamlamak için böyle bir yola tevessül edebilirdik.
VEKİLLER SORUMLU:
Benim tevdi edilen görevi yerine getirmem için çaba sarf etmem nasıl anayasal bir görevse, görev tevdi edilen milletvekillerinin bunu yerine getirmesi de anayasal bir sorumluluktur. Artık burada Ak Parti, CHP, MHP, HDP yok. Ülke bütünüyle TBMM’den çıkacak bir hükümetin yönetiminde gidecek. Ak Parti’de şunu demiş olsaydı, biz de bu hükümete üye vermeyiz ne olacak Türkiye’nin hali.
GELİN SUÇLAMAYALIM:
Liderlere ve vekillere çağrıda bulunuyorum, gelin bu sorumluluğu birlikte omuzlayalım. Bakanlar Kurulu üyelikleri için teklif edeceğim. Gelin, suçlamak yerine bu sorumluluk çerçevesinde anayasanın gösterdiği çerçevede bir hükümet oluşumu için çaba sarf edelim. ‘Bizden hiçbir şekilde Bakanlar Kurulu’na katılım olmayacak’ diye sorumluluktan kaçmak, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açar. Liderlere yaptığım çağrı, seçime giderken bugün ve gelecekte önümüzdeki iki ay içinde ülkenin gereksiz siyasi gerginliklerine düşmesine izin vermeden her an görüşebilme çağrısıdır. Biz düşman değiliz olsa olsa rakibiz. Oturup konuşalım.
MUHALİFTİR YAKINDIR:
Bunlar tek tek görevlendirmeler olduğu için parti dengesinden çok kişilerin o görevi ifa edebilmeleri açısından değerlendirmenin doğru olduğu kanaatindeyim. Partilere teklif ederken aklımın ucundan köşesinden, şu partide genel başkana şunlar muhalifmiş onlara yönelelim zinhar geçmedi. Bu tecrübe bağlamında birileri muhaliftir birileri yakındır o beni ilgilendirmez.
MENFAAT TEKLİFİ DEĞİL:
Ne ben ne arkadaşlarım hiçbir şekilde herhangi bir partinin iç işlerine müdahil olmadık, olmayız. Hiç kimseye menfaat teklifinde bulunmadık, bulunmayız. ‘Bize teklifte bulunmadan bağımsız üye atasın’ denebilir, atayamam, Cumhurbaşkanımız da bunu onaylayamaz. Anayasa açık eklide diyor. Ben onlardan kimseye teklif götürmeyeyim, bağımsız atayayım desem anayasal suç işlemiş olurum.
‘Zihnimde resim var’
Zihnimde Başbakan yardımcılıkları, bakanlıklar üzerinde bir resim var. Ak Parti’deki ve dışarıdan bütün anayasa hukukçularını davet ettim. Eğer milletvekillerine teklif yapmazsam, anayasaya aykırı davranmış olurum. Resen dışarıdan atarsanız, sen kendi yakınını mı atadın diye bir sual ile gelinebilir. Burada Anayasal ihlal olduğu kanaatinde değilim.
‘Kriterler çok açık’
Bakanlık için kriterler çok açık. Ehliyet, liyakat, uyum, devlet veya sivil toplum hayatında belli sorumlulukları almış olmak. İsimleri belirlerken şu veya bu siyasi kanaati, parti içindeki konumu, şu veya bu olmasını göz önüne almam. Her vekilin istişare etme hakkı var genel başkanı ile. Anayasa açık teklif yapılacak. Bağımsız atanamaz teklif olmadan. Hükümet kurulamadan da ülke seçime gidemez. Teklifleri makul sürede cevaplandırmaları için davette bulunacağım.
‘NİYET BAYPAS DEĞİL’Liderleri aşarak milletvekillerine dönük bir hesap içinde değilim. Anayasa kendisi bunu böyle çiziyor. Liderler çözemediği için geçici Bakanlar Kurulu oluşuyor. Buradaki niyet kesinlikle baypas yapma değil. Anayasa açık şekilde ‘partililere teklif götür’ diyor. Bu bir zaruret. Ben teklif etmezsem, o bakanlık boş kalır. Oraya bağımsız üye atayamam. Anayasa ‘reddetmesi halinde’ diyor. Kapıyı kapatmamış olsalardı, siyasi nezaket içinde istişare ederdim. Ama öyle açıklamalar yapıldı ki, ‘kimseyi vermeyiz’, ‘kapıları, telefonları kapatırız’, ‘kim kabul ederse ahlaksız teklifi kabul etmiş olur’.
Telefonu kapatmak ne demek? O ifade olmasa son bir telefon görüşmesi yapma niyetindeydim. Herkesi sorumluluk içinde davranmaya davet ediyorum. Tek tek özgeçmişlere baktım. Devlet tecrübesi içinde olmak üzere bir değerlendirme yapmaya çalıştım. İsimler bende mahfuzdur, en yakın arkadaşlarım da bilmiyor.
Kimlere teklif gidecekMeclis Başkanlığı, dün akşam saatlerinde Başbakanlığa seçim hükümeti oranlarına ilişkin çizelgeyi yolladı. Buna göre Başbakan ve Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıkları hariç geriye kalan 22 bakanlığı Ak Parti 11, CHP 5, MHP 3, HDP 3 olarak paylaştırdı. Başbakan da dahil edildiğinde Ak Parti’nin 12 sandalyesi kabinede yer almış oldu. 26 kişilik Bakanlar Kurulu’nda 3 bağımsız düşüldüğünde geriye kalan 23 bakanlıktan 12’si yani çoğunluk Ak Parti’ye verilmiş oldu.
Öte yandan Meclis Başkanlığı’nın 26 kişilik kabine dışında 27 ve başbakan yardıcılarının bulunmadığı 22 kişilik sayıya göre diğer alternatifleri de Başbakanlığa gönderdiği ancak Davutoğlu’nun 26 kişilik kabineyi esas almasının beklendiği kaydedildi. Başbakanlık kaynakları, Davutoğlu’nun bu sabahtan itibaren milletvekillerine teklif götüreceğini ifade etti.
Davutoğlu bugün CHP’den 5, MHP’den 3 ve HDP’den 3 milletvekiline bakanlık teklif edecek. Davutoğlu’nun Siyasi Partiler Kanunu’nun 28. maddesinde yer alan “Bakanlar Kuruluna katılacak üyeler, parti gruplarında ve diğer parti organlarında tespit edilemez” hükmü uyarınca partilerden görüş almayacak. HDP’de Celal Doğan, Mithat Sancar, Hida Kaya, Leyla Zana, CHP’de Deniz Baykal, Erdoğan Toprak, Faik Öztrak, İlhan Kesici; MHP’den de Meral Akşener, Oktay Vural, Kenan Tanrıkulu gibi isimlere teklif gidebileceği de iddia ediliyor.