Kobaş, Suudi Arabistanlı Tareq Hamedi ile İranlı Sajad Ganjzadeh arasındaki +75 kilo finalinde hakem paneli ile doktorların verdikleri kararın arkasında olduğunu vurguladı.

Final mücadelesinde Ganjzadeh, Hamedi'nin tekmesiyle yere düşmüş ve maça devam edememişti.

Görevli doktor ve Dünya Karate Federasyonu doktorunun tavsiyesi üzerine Ganjzadeh maça devam edememiş, bunun üzerine Hamedi "hansoku" (diskalifiye) edilmişti.

Hamedi'nin diskalifiye edilmesi kararını tek başına vermediğini aktaran Kobaş, "İranlı sporcu yerde yatarken ilk müdahaleyi yapan doktor hem el işaretleri hem de sözlü olarak maça devam edemeyeceğini orta hakem olarak bana aktardı. Ayrıca Dünya Karate Federasyonu doktoru da devam edemez işareti yaptı. Maçın yan hakemlerini toplayarak değerlendirdik, onlar da aynı kanaatteydi. İranlı karateci müsabaka alanını sedye ile terk ettiği için kurallar gereği Suudi sporcu 'hansoku' oldu. Doktorların ve hakemlerin ortak kararını uygulamak orta hakem olarak bana düştü" ifadelerini kullandı.

Maç sonunda sosyal medya hesaplarına 300 bini aşkın mesaj ve yorum bırakıldığını belirten Kobaş, bu mesajlar arasında ölüm tehditleri olduğunu da ifade etti.

Tehditlerin eşi ve oğluna da ulaştığını aktaran deneyimli hakem, şunları kaydetti: "Ayrıca sosyal medya hesaplarıma sistemli olarak saldırılar yapılıyor. Hesapları ele geçirmek için uğraşıyorlar. Hayatımda ilk kez böyle bir durumla karşı karşıya kaldım. Ancak haklı olduğumuzu bildiğim için vicdanım rahat."

Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda görev alan 14 Türk hakemden biri olan Kobaş, Nippon Budokan'da yapılan karate müsabakalarında eleme maçları haricinde sekiz finalin üçünü yönetme başarısı gösterdi.

Avrupa ve Dünya Hakem Kurulu Üyesi Kobaş, ayrıca iki yarı final ve bir bronz madalya maçında da tatamiye çıktı.