Uluslararası hukuk kurallarını yok sayarak İran’a karşı tek taraflı yaptırım kararları alan ve bütün ülkeleri bu kararlara uymaya zorlayan ABD Başkanı Trump’a Uluslararası Adalet Divanı’ndan ‘dur’ ihtarı geldi. ABD’nin yaptırımlarının askıya alınması
İran ile Birleşmiş Milletler'in (BM) beş daimi üyesi ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın oluşturduğu 5+1 ülkeleri arasında yürütülen müzakereler Temmuz 2015'te Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) anlaşmasıyla sonuçlanmıştı. Anlaşmanın imzalandığı tarihte ABD'nin başkanlık koltuğunda Barack Obama oturuyordu.
Anlaşma imzalandıktan sonra konuşan dönemin ABD Başkanı Obama, "Anlaşma olmasaydı, Ortadoğu'da başka bir savaşın önü açılabilirdi" ifadelerini kullanmıştı. Obama, İran ile nükleer anlaşmanın nükleer silahların yayılmasını azaltacağını da ifade etmişti. Obama'dan koltuğu devralan ABD Başkanı Danold Trump'ın seçim vaadlerinden en önemlisi İran ile nükleer anlaşmayı iptal etmekti.
'Başkan seçilirsem ilk iş İran anlaşmasını feshedeceğim' diyen Trump, dediğini yaptı ve 8 Mayıs 2018'de İran'la nükleer anlaşmayı iptal eden kararı gazeteciler önünde imzaladı. İran, anlaşmaya bağlı kalacağını açıklarken, Trump'ın kararına uluslararası toplumdan tepki yağdı. ABD'nin anlaşmadan tek taraflı çekilme kararının ardından 7 Ağustos'ta ABD'nin İran'a karşı ilk aşama yaptırımları devreye girdi. 5 Kasım'da ise ikinci aşama yaptırımlar devreye girecek.
ABD'nin yaptırım kararını açıkladığı tarihten bu yana uluslararası hukuktan doğan haklarını aramak için her türlü yolu deneyen İran'a en büyük destek Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Adalet Divanı'ndan (UAD) geldi. İran'ın başvurusunu değerlendiren UAD, ABD'nin hoşuna gitmeyen bir karara imza atarak, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının askıya alınmasıyla ilgili İran'ın tedbir talebini kabul etti.
Karar, İran için bir zafer
Uluslararası Adalet Divanı'ndan çıkan bu karar İran için zafer niteliği taşıyor. ABD’nin Mayıs ayında devreye soktuğu yeni yaptırımların bazı uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini vurgulayan Tahran, Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) başvurarak ABD'nin yaptırımlarının askıya alınmasıyla talebinde bulunmuştu. Davada ön karar açıklayan hâkim Abdülkavi Ahmet Yusuf, mahkemenin oybirliğiyle ABD'nin İran'a "ilaç ve tıbbi malzeme, gıda ve tarımsal ürünler ile uçak parçaları” ithal edilmesinin önündeki bütün engelleri kaldırması yönünde karar aldığını açıkladı.
UAD ayrıca bundan sonra iki tarafın ortamı gerecek hareketlerden kaçınmaları gerektiğini karara bağladı. Tedbir kararına göre dava boyunca İran'ın zarar görmesi engellenecek. İran, ABD aleyhine açtığı davada, ABD'nin, 1955'te iki ülke arasında imzalanan "İran - ABD Dostluk Anlaşması"na uymadığı gerekçesiyle mahkemeden İran'a yönelik yaptırımların askıya alınmasını talep etmişti. İran'ın ABD'ye karşı açtığı davanın, 8 Ekim'de başlayacak ve 5 gün sürecek ön inceleme duruşmasında iki ülkenin geçici itiraz gerekçeleri dinlenecek. Davanın sonuçlanmasının 1-2 yılı bulması bekleniyor.
ABD karara uymayacak!
UAD'nin aldığı son karar yaptırımların etkisini sıfırlayacağından İran'ı istediği noktaya getirmek isteyen ABD'nin tüm planlarını alt-üst edecek nitelikte. Böyle bir karar bekleyen ABD yönetimi, Uluslararası Adalet Divanı'nın yaptırımlar konusunda yetkili merci olmadığını savunuyordu. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın avukatı Jennifer Newstead, mahkeme önünde yaptığı açıklamada ABD'nin ulusal güvenliğini ve diğer çıkarlarını koruma hakkı olduğunu kaydederek, Uluslararası Adalet Divanı'nın İran'ın davasını görmek için yetkili olmadığını iddia etmişti. Şimdi UAD'nin aldığı tedbir kararının Trump yönetimini ne kadar dizginleyeceği merak ediliyor. Mahkeme sırasında ABD'nin savunması, Trump yönetiminin kararı 'yok hükmünde' sayacağı ve yaptırımlara tam gaz devam edeceğini gösteriyor.
UAD'nin tedbir kararı ABD yaptırımlarının 'sınırsız' bir şekilde uygulanamayacağını ortaya koymuş oldu. Bu bağlamda başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ABD yaptırımlarına uymak istemeyen diğer ülkeler için UAD'nin kararı bir dayanak olacak. UAD'nin tedbir kararını gerekçe gösteren ülkeler, İran'la ticaretlerinde ABD'nin hışmından kendilerini bir nebze olsun koruyabilecekler.
Dünyanın en yüksek mahkemesi
Birleşmiş Milletler’in en yüksek yargı merci olan Uluslararası Adalet Mahkemesi, 'Dünya Mahkemesi' olarak görülüyor. Zira UAD, dünya üzerindeki en üst düzey mahkeme konumunda. Devletlerin aralarındaki sorunları çözmek konusundaki en üst mahkeme de UAD. Uluslararası Adalet Divanı’nın kararları üye devletler için bağlayıcı ve bu kararlara karşı temyiz başvurusu yapılamıyor. Ancak mahkemenin kararlarını zorla uygulatma gücü bulunmuyor.