KKTC'nin 'kriminal' figürlerinden Halil Falyalı'nın silahlı saldırı sonucu öldürmesinin ardından bir anda gündeme gelen Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) çeşitli tartışmaların odağı oldu. TMT yıllar sonra tartışıla dursun, Ada'da binlerce insanın hayatı
KKTC’de kumarhane işletmecisi Halil Falyalı‘nın öldürülmesi sonrası gündeme gelen Türk Mukavemet Teşkilatı‘yla (TMT) ilgili yorumlar, ekonomik krizin alaşağı ettiği Türkiye’nin gündemini bir kez daha değiştirdi.
Milli Mücadele‘de işgale karşı direnen Karakol Cemiyeti, Ayn-Pe, Mim Mim, Zabitan, Felâh, Muharip, Ferhad, Yavuz, Hamza, Mücâhid, Muavenet-i Bahriye gruplarının bir başka versiyonu olan TMT‘nin yapısıyla ilgili görüşleri alanında uzman tarihçilere bırakalım, size Ada’da binlerce hayat kurtaran teşkilatın efsane isimlerinden birini anlatalım.
***
Tam 20 yıl önceydi, Burgazada'da bir balıkçı…
Genç gazeteci eşiyle beraber, gün batımına yakın, denizi seyredip, kadehlerindeki anason-buz çarpışmasını dinliyorlardı.
Bitişik masadaki beyaz saçlı beyefendi laf attı:
– Siz Ermeni misiniz?
Gazeteci ve eşi şaşırdı. Onlar cevap veremeden, beyefendi devam etti:
– Mezeleri çimdik çimdik, çatal ucuyla yiyorsunuz. Ekalliyet sandım sizi.
Kahkahaya yakın karşılıklı gülüşmeden sonra sandalyeler çekildi, masalar birleştirildi.
Beyefendi Kıbrıs Türk'üydü. 1920'lerin sonunda Kıbrıs'a ilk restoranı açan babasının izinden giden, Ada'nın tanınmış isimlerinden biriydi.
***
Laf lafı açtı; Kanlı Noel, EOKA, Kıbrıs Barış Harekâtı derken konu TMT'ye (Türk Mukavemet Teşkilatı) geldi.
“Sana Ringo Çetin'i anlatayım” diye giriş yapan beyefendi, genç gazetecinin “İngiliz subayını döven Ringo Çetin mi?” diye karşılık vermesiyle şoke oldu.
Beyefendi ile genç gazetecinin arasında en 40 yaş vardı. Ringo Çetin ise o tarihte 60'ını devirmişti. Ses tonunu sertleştirerek sordu:
– Sen nereden tanıyorsun çocuğum?
“Ringo Çetin” ile genç gazeteci 1999 yılında tesadüf eseri tanışmışlardı. İstanbul Jandarma Alay Komutanlığı'ndan albay rütbesiyle emekli olmuştu. Evine yakın Polis Hastanesi'ne muntazaman uğrar (şimdiki Üsküdar Devlet Hastanesi), vaktinin çoğunu hastanenin güvenliğinden sorumlu amirlerle ve meraklı çocuklarla geçirirdi.
Ringo Çetin'in kim olduğunu merak ediyorsanız, 59 yıl önceye gidelim.
***
EOKA militanları tarafından 21 Aralık 1963’te Kıbrıs Türklerine yönelik başlatılan Kanlı Noel katliamının üzerinden az bir süre geçmişti.
Barış Gücü'nden bir İngiliz yarbayı, Geçitkale’de (Köfünye) Türk Mukavemet Teşkilatı Serdarı (Serdar: Alay komutan yardımcısı) Türk üsteğmene onur kırıcı bir davranışta bulundu.
Bu davranışı sineye çekmeyen subay, İngiliz yarbayı öyle bir dövdü ki haftalarca Ada’da konuşuldu.
İngilizler ne resmi ne de gayriresmi yollardan karşılık veremedi. Zira yarbaylarını döven Türk subayı, kafasında kovboy şapkası, üstü açık Chevrolet'iyle adada istediği gibi fink atan bir mücahitti.
“Ringo Çetin” namındaki bu Türk subay Türk Mukavemet Teşkilatı Serdarı Üsteğmen Recep Bozdağ'ydı.
Ada’ya ilk giden, direnişçileri EOKA’ya karşı örgütleyen, silahlandıran komutanlardandı. Kıbrıs Barış Harekatı'nda emrindeki askerleriyle birlikte göğüs göğse çarpışmış, kanı akmış bir subaydı.
Harekâttan sonra kendisine TSK tarihinde görülmemiş bir jest yapıldı, bölgede bulunan bir tepeye soyadı (Bozdağ) verildi.
Eline silah almamış, mutfakta patates soymuş olmasına rağmen canlı yayında “Kıbrıs'ta biri esir 10 kişiyi öldürdüm” diyen aktör eskilerine sinirlenmeyecek kadar da babacan bir askerdi.
Ringo Çetin’in efsaneliği bir İngiliz subayı dövmesinden ziyade, EOKA’nın kana buladığı Ada’daki icraatlarından geliyordu. Bu icraatları ömrünün son yıllarında, öldüğünde dahi yazılmamak kaydıyla bir elin parmağını geçmeyecek sayıda insana anlattı.
MEHMET EYMÜR RİNGO ÇETİN’İ ANLATIYOR
Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, Mardin MİT Bölge Müdürü iken tanıştığı, o dönem Mardin Merkez Komutanı olan Binbaşı Recep Bozdağ’ı, şu sözlerle anlatıyor:
“Kıbrıs'a giden ilk mücahitlerdendi. Yağsız, adaleli vücudu her an harekete hazır bir yay gibiydi. Arkadaşları Kıbrıs'taki Bozdağ'ın adını ondan aldığını söylüyor, oradaki kahramanlıklarını anlatıyorlardı. Üniformasının göğsü başarısını simgeleyen brövelerle doluydu. Mardin'de teröristler, casuslar, sabotajcılar ile mücadelede benim ve arkadaşlarımın hep yanında oldu, destek verdi. O kadar iş arasında ona takılır şakalar yapardım. Hiç kızmaz, darılmaz, kahkahalarla karşılardı.”
TMT'nin efsane isimlerinden Recep Bozdağ, Mardin görevinin ardından İstanbul'a döndü, emekli oldu. 2013 yılında hayata veda eden Bozdağ sessiz sedasız son yolculuğuna uğurlandı.