Başbakan Binali Yıldırım, Irak'ta Başika'da bulunun Türk askerlerinin ülkedeki istikrarsızlıktan dolayı kalmaya devam edeceğini açıkladı
Başbakan Binali Yıldırım, Irak Merkezi Hükümeti ile son günlerde yaşanan Başika kampı gerilimine dair açıklamalar yaptı. Yıldırım, "Irak’ta 63 ülkeden asker var… Irak’ın Türkiye’nin oradaki askeri varlığına takılması abesle iştigaldir. İyi niyetli değildir. Türk varlığı orada kalmaya devam edecektir" dedi.
Başbakan Yıldırım 9. Ticaret ve Sanayi Şurası kapsamında TOBB Genel Merkezi'nde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Türkiye ülkesini geleceğini inşa etmekle kalmıyor, farklı ülkelerde de barış sağlamaya devam ediyor. Etrafımızda istikrarsızlıklar var; Suriye, Irak, Karadeniz kuzeyinde yaşananların en başta etkilenen ülkesi Türkiye'dir. Türkiye birçok bakımdan bunun bedelini ödüyor.
'MÜLTECİLER ÖNCE BİZE GELİYOR'
Mülteciler öncelikle Türkiye'nin yolunu tutuyor. Biz kapımıza geleni geri çeviremeyiz. Bütün kardeşlerimizi bağrımıza bastık, ekmeğimizi paylaştık. Biz bize yakışanı yaptık. Türkiye olarak aktif bir şekilde çabalarımızı sürdürüyoruz. Bütün bölgedeki paydaşlarla yakın temaslarımız devam ediyor. Türkiye sadece bölücü terörle uğraşmıyor aynı zamanda DEAŞ terör örgütüyle de amansız bir mücadele veriyor. Fırat Kalkanı'nı başlattık. Bunun amacı hudut güvenliği ile bölgedeki vatandaşlarımızın can ve mal kaybını önlemek. Bin kilometrekarelik alan terör unsurlarından temizlenmiş, asli unsuru olan Suriyeli mülteciler yerleşmeye başladı. Cerablus 200 sivil varken, 2 bin - 2 bin 500 sivil hayatını yaşamaya başladı. Okullar açıldı. Biz için bir yerinden başladık. Suriye'nin normalleşmesi için işin bir yerinden başladık. Diğer ülkelerin de başlaması gerekiyor. Olumsuzluklara rağmen olumlu bir durum yaşarız umarım. Rusya, İran ve ABD ile temaslarımız sürüyor.
'MUSUL KONUSUNDA TEMASLARIMIZ SÜRÜYOR'
Musul'un DEAŞ'tan temizlenmesi konusunda Amerika özellikle, İran Merkezi Hükümeti ve aşiretlerden oluşan Milis gücüyle çalışması mevcut. Bu konuda Türkiye hassas. Tabii ki DEAŞ'ın temizlenmesi lazım. Uzun zamandan beri askeri unsurlarımız bir yandan mücadele ediyor, bir yandan da o bölgenin gerçek sahiplerinin eğitilmesi için faaliyet gösteriyor. Tüm bunlar yapılırken, operasyonun yaklaştığı bu günlerde Irak'tan anlaşılmaz tepki geldi. Irak'ta 63 değişik ülkeden askeri unsur vardır. PKK'nın barındığı Irak'ta bugüne kadar Irak Merkezi Yönetimi tedbir almazken, 63 ülkeden askeri unsur bulunurken Türkiye'nin oradaki varlığına takılması abesle iştigaldir. İyi niyetli bir yönü yoktur.
'IRAK HÜKÜMETİNİN HADDİ DEĞİLDİR'
Irak'ta Türk varlığı orada kalmaya devam edecektir. Bizim amacımız daha fazla insanlık dramının yaşanmaması, bölgedeki oldu bittilerinin önüne geçilmesidir. Irak hükümetinin haddi değildir. Bölücü terörle amansız bir mücadelemiz var. Terörle mücadelede yeni bir safhaya geçtik. Çukur siyaseti ile şehirlerimiz bölgelerimiz işgal Terör örgütünün Kürtlerle ilgili sorunu vardı. Bütün bu sorunu köklerini kazıyarak devam edeceğiz. Bunlar ne Kürtleri ne de Türkleri temsil ediyor. FETÖ de BETÖ de aynı merkezden kumanda ediliyor.Bunların iplerinin aynı yerde olduğunu gördük. Maksat Türkiye'yi oyalamak, ama başaramayacaklar. 15 Temmuz'da FETÖ'cüler dersini aldı, şimdi de BETÖ'cüler dersini almaya devam ediyor. Güvenlik güçlerimiz ensesinde. Hedef Türkiye'yi terörle anılan bir ülke olmaktan çıkarmak. Başarılı bir operasyon yürüyor, kırsal ve hudut boylarında. 12 ana merkezde polisimiz, askerimiz, korucularımız hepsi müthiş bir mücadele ediyor ve bu mücadeleyi millet kazanacak.
Şu anda bölgede terörle mücadeledeki destek yüzde 90'lara ulaşacak. Milletin dediğini yapmak zorundayız. Milletin dediğinin tersini yapanların neler yaşadığını görüyorsunuz. Zayıf bir hükümetle 15 Temmuz'u yaşasaydık bunların hiçbirini konuşamayacaktık. Ama baş tacı bir Cumhurbaşkanı, 79 milyon kahraman halkıyla o gece destanlar yazdı bütün dünyayı ters köşe yaptı. Bazı dost bildiklerimiz birbirini tebrik ediyordu. Ama gün aydınlandığında mosmor oldular. O gece halkın gücü tankın gücünün üstüne çıkmıştır. Hesaplar alt üst olmuştur. Hepimiz ne kadar gurur duysak azdır"