ABD’nin yaklaşık 20 yıllık bir zaman diliminde liderliğini üstlendiği batı ittifakının Türkiye'yi hava ve deniz kuvvetleri yaralanabilir kabiliyetleri törpülenmiş, hareket kabiliyetini büyük ölçüde kaybetmiş bir devlet pozisyonuna sürükleme planları,
Batılı güçlerin Türk savunma sanayisine dönük büyük yaptırımları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyacı olan savunma sistemlerinin bilinçli olarak verilmemesi, bununla da yetinilmeyip FETÖ savcılarının yaratmış olduğu Balyoz ve Ergenekon gibi davalar ile özellikle hava ve deniz kuvvetlerinin hareket edemez hale getirilmesi gibi operasyonlar, uzunca bir süre ülkemizin fazlasıyla zaman kaybetmesine neden oldu. Söz konusu güçlerin bütün bu yaptıklarının temelinde Türkiye’nin Akdeniz ve Ege'de hakim güç olmasından duyulan korkunun yattığı artık biliniyor.
Şahsi Youtube kanalında dünya gündemine dair günlük videolar paylaşan gazeteci Ardan Zentürk, yaptığı son paylaşımda milli savunma sanayimizin son üretimi hakkında önemli bilgiler aktardı.
TÜRKİYE KUŞATMAYI AŞTI
M5 Savunma ve Strateji Dergisi'nin genel yayın yönetmeni gazeteci Zentürk, ABD'nin liderliğindeki batı emperyalizminin, bölgedeki iki karakol devleti olduğunu savunduğu Yunanistan ve İsrail’i kullanarak Türkiye’yi kuşattığını iddia etti. Söz konusu kuşatmayı iki şekilde aştığımızı belirten Zentürk sözlerine “Birincisi kararlı bir siyasi tablo ile… Bir şekilde Libya Mutabakatı da dahil olmak üzere Doğu Akdeniz'deki meşru kimliklerimizi Birleşmiş Milletlere teyit ettirdik. Fakat ne yazık ki 2020 sonu itibariyle Avrupa Birliği'nden gelen büyük baskılar sonucu donanmamız o bölgeden çekilmiş durumda. Diğer yönü çok daha önemli: Türkiye milli ve yerli savunma sanayinin ürünleriyle kendisine dönük üretilen kuşatmayı çatır çatır ezen bir kimlik kazanmış durumda bunun son örneği Aselsan ürünü ALP 300G Erken Uyarı ve Keşif Radar Sistemi oldu” diye devam etti.
Aselsan tarafından hem Deniz Kuvvetleri hem Hava Kuvvetleri için ayrı ayrı geliştirilen radar sistemlerinin Türkiye'nin milli bekası açısından son derece büyük bir stratejik önem taşıdığının altını çizen Zentürk, batılı güçlerin Yunanistan ve İsrail’e verilen F15’lerin Türk semalarında korkusuzca dolaşabilmelerini arzu ettiğini söyledi.
Milli Savunma Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Alp 300G hakkında yaptığı “Tehditleri erkenden tespit edip algılayan ve karşı reaksiyon üreterek etkisiz hale getirebilen radar sistemlerinin varlığı hayati öneme sahiptir. Bu nedenle Aselsan Alp 300G ordumuza çok önemli bir üstünlük sağlayacaktır. Erken ikaz radar sistemleri uçaklar ve diğer hava hedeflerinden balistik füzelere kadar geniş tehdidi yelpazesini tespit edebilen ve menzilleri nispetinde hareketsiz hale getirebilen kabiliyete sahiptirler” açıklamasına da değinen Zentürk “İşte hep daha önceden söyledim hava savunma sistemlerimizde gedikler vardı. Bunların sorumlusu biz değiliz. Biz NATO üyesiyiz. Esasında, normali İngiliz, İtalyan veya Amerikalı birine başvuracaktık ve bunları alacaktık. Hayır, olmadı. İyi ki de olmamış” diye konuştu.
"BUGÜNLERE KOLAY GELMEDİK"
Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün’ün iki gün önce Türk Silahlı kuvvetlerine teslim edilen sistem hakkında sarf ettiği “Teslimatı gerçekleştirilen taşınabilir erken ihbar radar sistemleri çok stratejik bir ürün” sözünü takipçileriyle paylaşan Zentürk “Bu çok önemli bir şey. Çok uzak mesafeden tespit ediyor. Komuta kademe, ağ komuta kademesi ile gelen saldırıyı veya unsuru reaksiyon göstererek anında yok edebiliyor. Balistik füzeler sistemleri dahil özellikle yerli ve milli üretilmesinin ve envantere entegrasyonu ayrı bir huzuru vermektedir” diye konuştu.
Görgün’ün Alp 300G’nin entegrasyonu ile yavaş yavaş artık patriotlara ihtiyacımızın kalmayacağı sözlerinin altını çizen Zentürk sözlerini “Bugünlere kolay gelmedik arkadaşlar, gençler… İşte bunlarla biz geceleri rahat uyuyacağız artık. Orada on binlerce genç mühendis çalışıyor, hepsini fuarlarda, şurada burada tanışma fırsatım oluyor, görüşme fırsatım oluyor. Hepsiyle gurur duyuyorum. Ailelerine şükran borcumuz var böyle evlatlar yetiştirdikleri için. Günün 24 saati çalışarak çok önemli eserleri inşa ediyorlar. Bize verilmeyen, bizden sakınılan, bilinçli olarak verilmeyen ne varsa hepsini bizim genç mühendis kadromuz yapıyor. Bu ülkenin böyle bir ordusu var, genç mühendis ordusu. İşte onlar yapıyor bunları. Bizler de övünüyoruz” diye sonlandırdı.