Moody’s analisti acı konuştu. Tüketici fiyatlarının sürekli olarak arttığı bir ortamda vatandaşların tüketimi öne teşvik ettiğini öne süren Moody's analisti ekonomist Lina Barokas Türkiye’de tasarruf etmek mantıklı bir seçenek olmadığını söyledi
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye’de tasarruf etmenin mantıklı bir seçenek olmadığını belirtti.
Dünya Gazetesi’nden Elif Karaca’nın sorularını yanıtlayan Moody’s analisti Lina Barokas acı konuştu. Lina Barokas Türkiye’de tüketici fiyatlarının sürekli olarak arttığına ve bu durumun vatandaşları tüketimlerini öne çekmeye teşvik ettiğine; reel faiz oranı negatif olduğundan, tasarruf etmenin mantıklı bir seçenek olmaktan çıktığına dikkat çekti. TCMB’nin artan fiyatlara tepkisiz kaldığını ve %14'lük politika faizinin mevcut enflasyon seviyesinin çok altında olduğunu belirten Barokas, enflasyon kontrol altına alınamazsa satın alma gücünde bozulmanın devam edeceğinin de altını çizdi. Reel faiz oranının olası şoklara karşı tampon sağlamadığını ifade eden Barokas, küresel çapta da fiyat baskılarının bir süre daha devam edeceğini söyledi.
Ukrayna'daki savaşın etkileri ve Rusya'ya uygulanan yaptırımlar göz önüne alındığında küresel enflasyon görünümü hakkında neler söylersiniz?
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali emtia fiyatlarında önemli bir artışa neden oldu. Enerji fiyatlarındaki artışın yanı sıra bir takım tarımsal emtia ve metallerin fiyatları da yükseldi. Yavaş yavaş toparlanmakta olan tedarik zincirleri de yaşanan sıkıntılar nedeniyle strese maruz kaldı. Sonuç olarak küresel enflasyon arttı ve fiyat baskıları bir süre daha devam edecek.
Sizce ABD ve AB resesyona neden olmadan enflasyonu kontrol edebilecek mi? Gelişmiş ekonomiler için gerçek bir stagflasyon riski var mı?
Mevcut durumda resesyon riskinin yüksek olduğunu görüyoruz. Önde gelen ekonomilerdeki merkez bankaları, fiyatlardaki keskin artışlara politika faiz oranlarını artırarak tepki verirken, aynı zamanda bir ikilemle de karşı karşıya kaldılar. Enflasyonla mücadelede çok yavaş davranmaları halinde enflasyon yerleşik hale gelebilir ve enflasyon beklentileri bozulabilir. Diğer taraftan, eğer çok ani bir sıkılaştırma gerçekleştirirlerse, ekonomileri resesyona sürükleme riskiyle karşı karşıya kalırlar.
ABD ve AB resesyona girerse Türkiye ekonomisi bundan nasıl etkilenir?
ABD ve AB'de yaşanacak bir resesyon, özellikle uluslararası ticaret ve finansal bağlantıları olan birçok gelişmekte olan ülke için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Şu anda yüksek emtia fiyatlarından avantaj sağlayan emtia ihracatçısı ülkeler için de olumsuz olacaktır. Türkiye'nin dış ticareti de olumsuz etkilenecektir.
Türkiye'de enflasyon yüzde 70'e ulaştı. TCMB'nin adımları enflasyonu düşürmeye yeterli mi?
Enerji ve emtia fiyatlarının küresel olarak artması nedeniyle Türkiye'deki yüksek enflasyon şaşırtıcı değil. Ancak Türkiye’deki enflasyonun yükseliş eğilimi işgalden çok önce başladı. TCMB artan fiyatlara karşı tepkisiz kalıyor ve %14'lük politika faizi mevcut enflasyon seviyesinin çok altında. Türkiye’de enflasyon kontrol altına alınamazsa satın alma gücü bozulmaya devam edecek. Reel faiz oranı, olası şoklara karşı tampon sağlamıyor.
Türkiye'de enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskler hangileri?
Tüketici fiyatları sürekli olarak artıyor ve bu durum vatandaşları tüketimlerini öne çekmeye teşvik ediyor. Reel faiz oranı negatif olduğundan, tasarruf etmek mantıklı bir seçenek değil. Bu, vatandaşların daha fazla tükettiği ve fiyatlar üzerinde daha fazla yukarı yönlü baskının oluştuğu bir kısır döngüye neden oluyor. Ulusal tasarrufların olmaması ise, ülkenin döviz girişi yaratabilecek alanlarda yatırım yapma kabiliyetini kısıtlıyor.
Türkiye'nin bu yıl çok turist çekerek döviz rezervlerini güçlendirebileceğini düşünüyor musunuz?
Türkiye, Avrupalılar için en çekici turizm destinasyonlarından biri olmaya devam ediyor. Ancak, hem Avrupalıların satın alma gücünün azalması hem de Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi nedeniyle gelirler daha düşük olabilir. Rus turistler Türkiye için turizm gelirlerinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır.