Kısıtlamaların esnetilmesi ile birlikte bundan sonraki dikkat edilmesi kurallarla ilgili Prof. Dr. Bülent Ertuğrul’dan canlı yayında dikkat çeken uyarılar geldi. Ertuğrul, illere göre risk değerlendirme haritasında dikkat çeken Uşak, Adıyaman gibi il
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısının ardından yaptığı açıklama ile dün akşam resmen Türkiye genelinde vaka sayılarına gören bölge bölge kontrollü normalleşme başladı. Düşük ve orta riskli illerde kısıtlama esnetildi. Kısıtlamaların esnemesi ile birlikte akıllara pek çok soru gelirken bundan sonraki durum ile ilgili Prof. Dr. Bülent Ertuğrul CNN Türk canlı yayınında dikkat çeken uyarılarda bulundu.
İşte Prof. Dr. Bülent Ertuğrul’un canlı yayında yaptığı o açıklamalar:
Kararların ardından İlk etapta en çok nelere dikkat edilmeli?
Bu ilk aklıma gelen aslında geçen seneki Haziran başı oldu birden bire böyle bir geriye dönüş oldu ve sağlık bakanının orada yaptığı açıklamada evet bir yeni normale doğru geçiyoruz ama bu yeni normal bizim eski normalimiz gibi olmayacak ve bizler kendi oluşturduğumuz güvenlik çemberimizin içerisinde yaşamaya dikkat etmek zorundayız buna uyarsak biz bu işin üstesinden geliriz. Lütfen buna uyalım uyarısı oldu. İlk aklıma gelen buydu. Çünkü daha sonrasında yaşadıklarımız aslında o güvenlik çemberi içerisinde yaşamadığımızı ne yazık ki kasım aralık gibi ciddi bir pik ile beraber oldukça yoğun bir hasta yükü ile beraber ciddi bir süreci yaşadığımızı gördük.
Şimdi bunu başarabilir miyiz başaramaz mıyız o nedenle içimde ciddi bir şüphe var. O nedenle bakıyorum yüksek riskli bölgelere aslında onlarda hiçbir şey değişmedi onlarda tüm pandemi koşulları devam ediyor. Ancak diğer bölgelerde belirli bir rahatlama olacak ancak bu rahatlama bizim kuralları unutmamız anlamına gelmeyecek. Çünkü bu kuralları unuttuğumuz anda birden bire hasta sayısının artması söz konusu. Kısacası bir eşikteyiz aslında. Şu anda hala vaka sayılarımız yüksek 9-8 bin civarında seyreden bir vaka sayımız var.
Bazı bölgelerimizde vaka sayılarımız azaldığı için normal hayata geçmeye başlıyoruz. Çünkü insanların hem sosyal hem psikolojik hem de ekonomik olarak artık dayanacak gücü kalmadı. Bunun yapılması gerekiyor muydu? Bence olumlu bir gelişmeydi ama bir taraftan da bir hekim olarak korkmuyor değilim. Çok dikkatli olmalı kendi güvenlik çemberimizi oluşturarak yaşamaya devam etmeliyiz.
Normal olacak yerlerde mavi bile olsa bu virüsün bizim dikkatsizliğimiz ile bir başkasına bulaştığını unutmadan maskeyi bir an indirmek kalabalık ortamlarda bulunmak. Bu şekilde bulaştığını bilerek yaşamamız gerektiğini düşünüyorum.
Bu yasakların kalkmasını fırsata mı çevirmeliyiz?
Çok dikkat etmeliyiz. Güvenlik çemberi çok önemli. Kesinlikle maskesi dolaşmamamız gerektiği sosyal mesafemize dikkat etmemiz gerektiğini unutmamalıyız.
Yaz aylarında şunu görüyorduk. Kafeler restoranlarımız açıktı o zaman çok güzel rehberlerimiz vardı neler yapılmasına yönelik ama bir çoğumuz bunu göz ardı ettik. Çok kötü bir biçimde bunun sonucunu yaşadık. Bundan sonra daha dikkatli bir şekilde yaşamlıyız. Bu kez elimizde şöyle bir fırsat var; aşı var. Eğer risk gurubunu aşılamayı başarabilirsek ben bahar sonu rahatlayabileceğimizi düşünüyorum.
Güneydoğu Anadolu masmavi. Bu durum sizce normal mi?
Test yapmaya gitmemek gibi bir durum bu bölgelerde söz konusu değil. Çünkü bir oran hesaplıyoruz burada yani yüz binde kaç olduğunu. Kaç test yaparsanız yapın o görülen durumun yüz bin kişideki orantısı ile böyle bir karar alınıyor. Aslında oraya baktığınızda evet çok soğuk illerde orta riskli bölgeler var. Şu anda orada kış aylarının hakimiyeti var. İnsanlar isteseler de o sosyal ortamın içerisinde bulunamıyorlar. İnsan hareketliliğinin azaldığını da düşünürseniz aslında bunun olması normal gibi. Yüksek riskli bölgelere baktığımız zaman aslında orada dar alanda çok fazla insanın bir arada yaşamak zorunda olduğu ve insan hareketliliğinin yoğun olduğu bölgelerin kırmızıya doğru geçtiğini daha net görüyoruz. Burada ilginç olanı Konya gibi. O bölge niye kırmızı bunu ben de bilimsel olarak açıklayamam. Veya Burdur gibi. Şu anda çok da bilimsel veri oluşturabilecek bir ver yok aslında elimizde.
Adıyaman örneğini nasıl açıklayabiliriz. Buradaki giriş çıkışlar da aslında yasaklanmalı mı?
En belirsiz konu o aslında. Ne yapacağımız konusunda bilmiyoruz. Ama benim önerimi soruyorsanız o kırmızı bölgelerde aslında ciddi karantina önlemlerinin de alınması gerekiyor. İller arasındaki geçişin mutlaka sınırlandırılması hatta eğer il içerisindeyse olguların yoğun olarak görüldüğü ilçe belde köy gibi yerlerde de ciddi karantina önlemlerinin alınması gerekiyor. Giriş çıkışların kısıtlanması sınırlanması gerekiyor. Şu anda bizim en eksik noktamız bilmediğimiz o. Büyük ihtimalle içişleri bakanlığı buna yönelik bir talimat yayınlayacaktır. Trabzon’dan kalkan bir kişi nasılsa düşük risk var diyerek başka bir bölgeye gitmemeli gidecekse de ya HES kodu uygulamasıyla ya da başka bir kontrol mekanizması ile bunun yapılması gerekiyor. Çünkü bu pandemide başarılı olan Yeni Zelenda ve Çin bunu böyle başardılar. Yani Yeni Zelenda’da bir ilde tek bir olgunun görülmesi bile oranın tamamı ile karantina alınmasına yetti. Bizim de buna benzer bir yöntemi uygulamamız gerekiyor.
Bu haritalar haftalık değerlendirilecek. Önlemler de ona göre alınacak bundan sonra.
Gece sosyalleşmeyi engellemek için yapıldı akşamki yasağın devamının bununla ilgili olduğunu düşünüyorum.
UŞAK AŞILAMA HIZI EN YÜKSEK İLLERDEN
CNN Türk canlı yayınına katılan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Necmi İlhan’da Uşak hakkında konuştu. İlhan Uşak’taki durumu şu sözlerle açıkladı:
Bütün işimiz sayılar bizim. Uşak’ta aşılama hızımız yüksek bu birincisi. Bir diğeri de 65 yaş ve üstü daha fazla ve daha fazla evde kalıyorlar. Ayrıca vatandaşların da kurallara daha dikkatli uyduğunu belirterek burada onları tebrik etmek gerekiyor. Afyon’dan Kütahya’dan Denizli’den vatandaşlarımız hafta sonu Uşak rahat diye oraya akın etmemeli ya da Uşak’taki vatandaşlarımız ben maskemi çıkartayım gibi bir hareket gerçekleştirmemeli.