Nihad Awad, Kudüs'e ilişkin İstanbul'da yapılan İİT olağanüstü toplantısının ABD'ye stratejik bir darbe vuracağını söyledi
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Ulusal Direktörü Nihad Awad, Kudüs'e ilişkin İstanbul'da yapılan İİT olağanüstü toplantısının ABD'ye stratejik bir darbe vuracağını söyledi
Awad, Bahçeşehir Uluslararası Üniversitesine bağlı Washington merkezli Küresel Politikalar Enstitüsünde (GPI) düzenlenen"Kudüs: Çözüm mü Sorun mu?"başlıklı panelde konuştu.
İsrail'in 1948 yılından sonra Filistinlileri topraklarından sürdüğü bir zaman diliminde ailesinin binlerce Filistinli ile Ürdün'e sığındığını ve kendisinin de bu ülkede bir kampta dünyaya geldiğini belirten Awad, 18 yıl kampta yaşadıktan sonra ABD'ye geldiğini aktardı.
Awad, Amerikan halkının dış politikaya, özellikle Ortadoğu politikasına oldukça yabancı olduğunu dile getirdi.
ABD YÖNETİMİ DÜRÜST DEĞİLDİ
Donald Trump yönetiminin bugün Washington'un uzun süredir benimsediği Filistin politikasından ayrıldığını vurgulayan Awad, "Aslında ABD yönetimi hiçbir zaman dürüst bir aracı değildi. ABD, İsrail işgalini destekledi ve İsrail devletini destekledi, milyar dolarlarla fonladı, İsrail devletine Birleşmiş Milletlerde (BM) kalkan oldu ve İsrail için dünyayı karşısına aldı." dedi.
Nihad Awad, askeri, siyasi ve ekonomik olarak ABD gibi güçlü bir devletin İsrail'i bu kadar savunmasının, "Hristiyan Siyonistler" olarak tanımladığı Evanjelikler gibi bazı Hristiyan grupların, Filistin toprakları işgal edilip bu coğrafyaya Hazreti İsa'nın geleceğine yönelik inançsal beklentilerinden kaynaklandığını ifade etti. Bu inançsal beklentiyi hiçbir kitabi dinin öğretisinin desteklemediğini anlatan Awad, "Bu mantıklı değil. Nasıl olur da Allah sadece etnik olarak spesifik bir kökenden olmamalarından dolayı bir topluma karşı adaletsizliğin uygulanmasını emreder?" değerlendirmesinde bulundu.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in de mensubu olduğu Evanjelik Hristiyanların etkisinin yanı sıra Donald Trump'ın Rusya'nın ABD başkanlık seçimlerini etkilediği iddialarına yönelik soruşturması ve cinsel taciz suçlamaları gibi skandallarla köşeye sıkıştırıldığını belirten Awad, Trump'ın içerideki baskılardan kurtulmak için böyle bir yola tevessül ettiğine dikkati çekti.
Trump'ın Kudüs kararını "düşüncesizce" ve "tehlikeli" olarak niteleyen Awad, Donald Trump'ın bu adımı atmasını kendi çıkarlarını ABD'nin menfaatlerinin önüne koymak olarak yorumladı.
ABD Başkanı Trump'ın bu kararı alırken kısa bir tepki sürecinin olacağını ancak bölgede İsrail-Filistin barışı için gizli görüşmeler yürüttüğü bazı müttefikleri üzerinden bir barış planı çıkarabileceğini düşündüğünü aktaran Awad, Trump'ın dünyadaki Müslümanları hesap etmediğini kaydetti.
"İİT TOPLANTISI ABD'YE STRATEJİK BİR DARBEDİR"
İİT'nin İstanbul'daki toplantısının yansımalarına ilişkin bir soru üzerine Awad, bu teşkilatın 1996 yılında İsrail'in Mescid-i Aksa'yı ateşe vermesi üzerine İslam Konferansı Örgütü olarak kurulduğunu hatırlattı.
Teşkilatın 57 üyesi ile BM'den sonra en büyük uluslararası örgüt olduğunu ve Türkiye gibi güçlü üyeleri bulunduğunu bildiren Awad, "İİT'nin toplanıp ABD'yi Başkan Donald Trump üzerinden kınaması ABD'ye stratejik bir darbedir." yorumunu yaptı.
Ürdün'ün ilk kez ABD'yi doğrudan açık bir şekilde eleştirdiğini de anımsatan Awad, bu durumun ABD için kayıp olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Doğu Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak ilan etmesine ilişkin bir soruya Awad, "Bu bizatihi Trump'ın politikasının bir sonucudur ve karşı tanıma için uluslararası bir kampanya başlatmıştır." karşılığını verdi.
ÇİN VE RUSYA'YI CESARETLENDİRDİ
Uluslararası toplumun Erdoğan'ın çağrısını takip edeceğini söyleyen Awad, Erdoğan'ın bu çağrısının Rusya ve Çin gibi diğer güçleri de ABD'ye karşı cesaretlendireceğini sözlerine ekledi.