Türkiye'nin Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu'nun açıklamalarından satır başları:

İdlib'deki güvenli bölge içerisinde kendi askeri personelimizin güvenliğini sağlamak için askerler konuşlanmıştır ve bu bağlamda sivillerin korunmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Ülke çapında bir istikrarın oluşması için çalışmaktadır. Bu Birleşmiş Milletler'in 2254 sayılı kararına uygundur. 

Rusya ile diyalog sürecine devam ediyoruz. Aslında aynı gün Türk güçlerine karşı gerçekleştirilen saldırıdan sonra Rus heyetle görüşmelere devam ediyoruz. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile bir görüşme gerçekleştirdi. Biz burada askeri güçlendirme çalışmalarımızı devam ettireceğiz. İdlib'in zavallı çocuklarını koruma bağlamında ahlaki bir sorumluluğumuz da var.

Burada olan bütün güçler bu gerilimden sorumludur. Sivilleri savunmasız bırakmak rejimin merhametine bırakmak olur.

Dün gerçekleştirilen saldırılar Suriyeli masumları korkutmakta, Suriye muhalefetini hedef almakta ve barış dolu bir süreci baltalamaktadır.

Milyonlarca Suriyeli güvenlik ihtiyacı içindedir. Bizim askerlerimiz masumların hayatlarını kurtarmak için kendi hayatlarını feda etmişlerdir. Türkiye insani yardımların yapılabilmesi için çalışmalarına devam etmektedir. Bu nedenle Türk unsurları hedef alınmaktadır. Türk askerleri bu pis savaşa çekilmek istenmektedir.

Yıllardır muhalif güçler öldürülmektedir. Bu sefer doğrudan Türkleri hedef aldılar. Bazı uç sözleşmeli askerler bu farkı bilmiyor olabilirler ama bunu zor bir şekilde öğrenmek istiyorlarsa öğretiriz.

Türkiye savaş istemiyor. Türkiye güvenliği tehdit altında olduğunda buna karşılık verecektir. Türkiye doğrudan bir askeri yüzleşmenin içine girmemek için elinden geleni yapmaktadır. Ancak uluslararası topluluğun milyonlarca masumun hayatını koruma sorumluluğu vardır. Biz sizlerden sorumluluk paylaşımı istiyoruz. Milyonlarca sivilin hayatı bizim ortak sorumluluğumuzda. Artık bu konseyin 'Yetti' demesi gerekiyor. Konsey Esed rejiminin savaş suçlarına 'Dur' demelidir ve bu ülkenin uluslararası barış ve güvenliğe karşı olan tehdidini fark etmelidir. Eğer bu olmazsa Avrupa'da bölgede ve daha ötelerde de bu olayların etkisi yankılanacaktır. Şunu iletmek istiyorum. Hala Suriye temsilcisi utanmadan bize şunu söyleyebiliyor. Milyonlarca Suriyeli ve hatta evinden edilmiş çocukların terörist olduğunu söylüyor. Bu şahıs Suriye halkının temsilcisi olmamalıdır.