Türkiye'nin Karadeniz ve Akdeniz'de yürüttüğü sondaj çalışmalarına ilişkin bilgileri yurt dışındaki bir enerji devine sızdıran 6 kişilik hücre çökertildi. Hücrenin iki numaralı ismi Sekan Özbilgin'in babasının şehit edilen Danıştay Daire Başkanı M. Y
Özel bir enerji şirketinde genel müdür yardımcısı olan Öztürk siyasi ve askeri casusluktan tutuklandı. Emel Öztürk'ün, gizli bilgileri yabancı istihbaratçı sevgilisine de ilettiği belirlendi. Hücrenin iki numaralı ismi Serkan Özbilgin’in ise, suikastla şehit edilen Danıştay Daire Başkanı M. Yücel Özbilgin'in oğlu olduğu ortaya çıktı.
Sabah’tan Abdurrahman Şimşek’in haberine göre; Türkiye'nin Karadeniz'de Sakarya havzasında toplam 405 milyar metreküp doğalgaz kaynağı bulduğu ve Doğu Akdeniz'de de sondaj çalışmaları yürüttüğü kritik bir süreçte ülkemiz aleyhine enerji casusluğu faaliyeti yürüten bir hücre çökertildi. SABAH, uluslararası çalışan bir enerji casusluğu hücresine yönelik suçüstü operasyonunu kamuoyuna ilk kez açıklıyor. Türkiye'nin ithalat yaptığı enerji devi yabancı bir şirkete gizli bilgileri sızdıran Emel Öztürk adlı enerji şirketi yöneticisi, siyasal ve askeri casusluk suçlamasıyla tutuklandı. Emel Öztürk, bir uluslararası özel şirkette genel müdür yardımcılığı yapıyordu, yani şirketin iki numaralı ismi pozisyonundaydı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü'nün yürüttüğü soruşturma kapsamında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) ve İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün aylardır yürüttüğü araştırmalar sonucunda Öztürk'le birlikte çalışan beş hücre üyesine ulaşıldı.
Edinilen bilgi ve belgelere göre enerji casusluğu skandalına ilişkin ilk ipuçları 6 Nisan 2020'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan bir ihbarın araştırılması üzerine ortaya çıktı. Konu, espiyonaj (casusluk) kapsamına girdiği için İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün yanı sıra MİT İstanbul Bölge Başkanlığı da soruşturma sürecinde savcılığa bilgi, belge temin etti. Soruşturma derinleştirilince şüpheli Emel Öztürk'ün yabancı şirketten B. V. Y., L. S. S. ve L. D. O. adlı şahıslarla irtibatlı olduğu tespit edildi. Öztürk'ün B. V. Y.'ye ülke ekonomimizi etkileyen ve milyarlarca dolar ekonomik kayba yol açan/açabilecek kozmik bilgileri e-posta yoluyla ilettiği belirlendi. Şüpheli Öztürk'ün bir elektronik posta yazışmasında "Yabancı dostlarımız bu ayki bilgileri bekliyor" şeklinde beyanda bulunduğu da saptandı.
Emel Öztürk'ün ayrıca bir ülkenin başkonsolosluğunda görevli istihbaratçı G. S. isimli şahısla gönül ilişkisi yaşadığı ve elde ettiği gizli bilgileri bu şahısla da paylaştığı anlaşıldı. Öztürk'ün, ilişki yaşadığı istihbaratçı G. S. hakkında "Benimki de ajan" dediği de tespit edildi. Emel Öztürk'ün, soruşturmaya konu olan gizli bilgileri kimden ve ne şekilde temin ettiği ile ilgili çalışmalar derinleştirilince de enerji sektöründe çalışan hücrenin diğer üyeleri Serkan Özbilgin, Mustafa F., Murat K., Arzu G. ve Gürcan Ö.'ye ulaşıldı. Yürütülen soruşturma kapsamında teknik ve fiziki takip süreçleri tamamlandı ve operasyon için düğmeye basıldı. Geçtiğimiz ay gözaltına alınan sanıklar hakkında jet iddianame düzenlendi. İddianameye göre, soruşturma kapsamında şahısların mail içerikleri ve telefonlarındaki şüphe çeken dokümanlar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne soruldu. Genel Müdürlük, bilgi ve belgelerin ticari sır kapsamında gizli verilerden oluştuğunu bildirdi. Emel Öztürk'ün irtibatlı olduğu yabancı şahıslar Öztürk'ten Türkiye Cumhuriyeti devletinin günlük doğalgaz tüketim verileri ve doğalgaz ithalat fiyatları gibi gizli bilgileri temin etmesini maille istediler. Öztürk de talep edilen gizli bilgileri temin etmeleri için enerji sektöründe çalışan Serkan Özbilgin ve Mustafa F.'ye talimat verdi. Özbilgin, yine enerji sektöründe çalışan Gürcan Ö. ile aylık 1.500 TL rüşvet ödemesi yapmak üzere anlaştı. Mustafa F. de yine Emel Öztürk'ün talimatıyla şüpheli Murat K.'yla rüşvet anlaşması yaptı. Ve Türkiye'nin doğalgaz boru hatlarının kapasitesi hakkındaki bilgileri elektronik bültende yayınlanmadan önce Murat K.'dan aldı. Emel Öztürk de gizli kalması gereken bilgileri yabancı şirketin yöneticilerine, aylık olarak tablo ve grafikler halinde gönderdi. İddianamede 'Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Temin Etmek'le suçlanan şüphelilerin TCK'nın ilgili maddeleri gereğince yargılanmaları istendi. Şüpheliler hakkında müebbet hapis ile 21 yıla kadar hapis arasında farklı cezalar talep edildi.
Casus hücresinin iki numaralı ismi olan Serkan Özbilgin'le ilgili çok önemli ayrıntı şu: Serkan Özbilgin, suikasta kurban giden şehit Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'in oğlu. Mustafa Yücel Özbilgin, 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. Dairesi'nde tetikçi avukat Alparslan Arslan tarafından öldürülmüştü. Casusluk hücresinin başı olan Emel Öztürk'ün şirketteki genel müdürü pozisyonunda olan Mert Göksu ise yurtdışına firar etti. Göksu'nun evinde arama yapıldı ve dijital materyallere el konuldu. Gürcan Ö., İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü'nün hazırladığı 7 Ekim 2020 tarihli iddianameye göre etkin pişmanlıktan yararlanmak istediği için suçlarını itiraf etti.