“Ukrayna krizi Türkiye'ye Batı ile geri dönüş imkanı sunuyor, Erdoğan kabul edecek mi?” başlıklı yazısında Stafford, Ukrayna krizini, NATO-Türkiye ilişkilerini yeniden canlandırılması için bir fırsat olarak yorumladı. Eski ABD’li diplomat, Türkiye ile Rusya’nın Karadeniz’de karşı karşıya getirilmesi halinde NATO’nun kilit rol oynayacağını öne sürerek “NATO’nun geniş deniz varlıklarının Karadeniz’e dönüşümlü olarak konuşlandırılması, Putin'in Ukrayna’yı Rusya’nın kontrolü altına alma çabalarını engelleyebilir.” ifadelerini kullandı.

Rusya'nın Ukrayna üzerindeki baskısını hafifletmek için NATO'ya ihtiyaç olduğunu dile getiren Stafford, yazısında "NATO'nun bölünmüş olduğunu görüyoruz. Bu, Kuzey Akım 2'nin tamamlanmasıyla artacaktır. Boru hattı, Putin'e Almanya'da ve dolayısıyla Avrupa Birliği'nde daha fazla kaldıraç sağlayacak, Ukrayna ve Polonya'yı atlayarak, kaldıraçlarını zayıflatacak ve transit ücretlerinden elde ettikleri geliri azaltacaktır." ifadelerine yer verdi.

Dağlık Karabağ, Suriye ve Doğu Akdeniz’de Türk-Rus iş birliğini Karadeniz’de sekteye uğratmaya yönelik senaryolar üreten Stafford, Türkiye’nin batıya, batının da Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu, ilişkilerin eski zeminine dönebilmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tevazu göstermesi gerektiğini belirterek “Şimdi Ukrayna'yı destekleyerek Batı'ya geri dönmeye çalışırsa, ulusal liderler arasındaki kişisel bağlara çok az ağırlık veren, anlayışlı bir ABD başkanı ile sakin, pragmatik tavrıyla öne çıkan bir ABD dışişleri bakanı bulabilir.” dedi.