Ukrayna'da savaşan 28 yaşındaki İngiliz Aiden Aslin, 5 aydır Rus askerlerinin esiriydi. Roman Abramoviç'in aracı olmasıyla birlikte ülkesine dönen Aslin, serbest bırakılmasının ardından ilk kez konuştu. The Sun'a konuşan Aslin, Rus askerleri tarafından nasıl dövüldüğünü, bıçaklandığını ve küçük bir hücrede 24 saat Sovyet şarkıları dinlemeye zorlandığını ifade etti.
Rusya ve Ukrayna arasındaki esir takası ile annesi ve Ukraynalı nişanlısı ile bir araya gelen Aiden, 'Buradan canlı çıkacağımı hiç düşünmemiştim' dedi.
Ukrayna'da yaşayan Aiden, burada denizcilere katılmıştı. 24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'ya işgal başlatması üzerine savaşta yer almaya karar verdi. Nisan ayında Mariupol'de Rus askerleri tarafından köşeye sıkıştırıldılar ve teslim oldular.
Ruslara esir düşen Aiden, 'Pasaportumu aldılar ve Ukraynalı olmadığımı anladılar' dedi. Aiden, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Asker Rusça 'Nerelisin?' diye sordu. Ona İngiliz olduğumu söyledim ve yüzüme yumruk attı. Beni diğerlerinden ayırdılar ve zırhlı bir aracın arkasında benimle görüşmeye başladılar. Komutanıma gittim ve 'Bakın götürüleceğim, muhtemelen beni öldürecekler, çıkarsan aileme, onları sevdiğimi söylemeni istiyorum' dedim.
Aiden, kafasına çuval geçirilerek Donetsk Halk Cumhuriyeti'ndeki gözaltı merkezine götürüldü. Sorgu sırasında defalarca copla dövüldü.
'HIZLI ÖLÜM MÜ, GÜZEL ÖLÜM MÜ?'
Her cevabının ardından dövülen Aiden, Rus askerleri tarafından kulağı kesilmekle tehdit edildi.
"Asker sigara içiyordu ve önümde diz çökerek 'Kim olduğumu biliyor musun?' diye sordu. 'Hayır' dedim ve Rusça 'Senin ölümün' dedi. 'Sana ne yaptığımı gördün mü?' dedi. Sırtımı işaret etti. Bana bıçağını gösterdi ve beni bıçakladığını anladım. Sonra bana, 'Hızlı bir ölüm mü, yoksa güzel bir ölüm mü istiyorsun?' diye sordu. Rusça cevap verdim, 'Hızlı bir ölüm'. Gülümsedi ve 'Hayır, güzel bir ölümün olacak . . . ve bunun güzel bir ölüm olduğundan emin olacağım' dedi."
GÜNEŞ GÖRMEYEN HÜCRE
Aiden, 5 ay boyunca küçük bir hücrede hamamböcekleri ve bitlerle yaşadı. Güneş görmüyordu ve sadece Dışişleri Bakanlığı ile görüşmesine izin veriliyordu. 24 saat boyunca Rus milli marşını dinliyordu. Askerler Rus marşını söylemesini istiyordu.
Ruslar tarafından yargılanan Aiden'a ölüm cezası verildi. O anları şöyle anlatıyor:
"Ölüm cezası verildiğini duyduğumda ağlamak istedim ama yapamadım. Bu kelimenin tam anlamıyla bir hayatta kalma meselesiydi. Hayatın bu insanların elinde. Sana ne söylerlerse onu yaparsın ya da sonuçlarına katlanırsın. Yaşadığımız her şeye rağmen, er ya da geç tünelin sonunda ışığı göreceğimizi ve Diane'i ve ailemi görmek için geri döneceğimi biliyordum."
Esir takasının ardından annesinin Newark'taki evine dönen Aiden, 'Abramoviç'e tüm kalbimle teşekkür etmek istiyorum. Bugün onun sayesinde o korkunç yerde değil, buradayım' dedi.
