Paralel yapının kendisine şantaj yaptığını anlatan Metro Turizm'in patronu Galip Öztürk, "Bana 'Bank Asya'ya para yatır, SPK'da önünü açalım' teklifinde bulundular" dedi.
Paralel yapının kendisine şantaj yaptığını öne süren Metro Turizm'in patronu Galip Öztürk, yeni bir iddiada daha bulundu.
Öztürk, Mehmet Ali Şengün'ün oğlu Sait Şengün'ün kendisine, "Metro Holding'in parasını Bank Asya'ya yatır, SPK kanununa muhalefet suçlamasıyla hakkında açılan davanın dosyasını kapatalım" teklifi yaptığını ancak reddettiğini söyledi.
ŞANTAJ SÜRÜYOR
Öztürk, geçtiğimiz günlerde Sabah'a paralel yapının kendisini 22 yıl boyunca haraca bağladığını anlatmış, 30 milyon liranın üstünde yardım yaptığını açıklamıştı. Galip Öztürk, "Benden açıktan para istediler. Makbuz isteyince de polis ve yargıdaki adamları beni hapse attı. 14 ay hapis yattım" demişti. Haberin yayınlanmasının ardından paralel yapının kendisine baskıyı artırdığını anlatan Öztürk, 17 Aralık operasyonundan sonra şantajın sürdüğünü belirtti.
Öztürk, şu iddialarda bulundu: "Bu yapının önemli isimlerinden biri olan Mehmet Ali Şengün'ün oğlu Sait Şengün, 17 Aralık operasyonundan sonra, ortak arkadaşımız işadamı Fatih Çakır ve muhasebeci Abdüsselam Yıldırım'la beraber, beni evimde ziyaret etti. Bundan sonrası için önümü açacaklarını, yaşadığım sorunların hepsini birer birer çözeceklerini söyledi. SPK'nın yönetim kademesinde çoğunluğun kendilerinde olduğunu anlattı. Bank Asya'nın zor durumda kaldığını söyledi. Paralel yapının Bank Asya'ya para yatırmam karşılığında, SPK konusunda önümüzü açacağını söylediler."
SPK İDDİASI
SPK'daki yapının Metro Grup'un işlemlerini sürekli askıya aldığını iddia eden Öztürk, "SPK, bir türlü hakkımız olan işleri yapmamıza imkân vermiyor. Örneğin grup şirketlerimizden Van Et'in sermayesini 20 milyondan 25 milyon liraya çıkarmak üzere başvuru yaptık. Nedense dosyamız bir türlü işleme alınmadı" diye konuştu.
İKİ SEÇENEK VAR
Paralel yapının insanları en zayıf ve savunmasız hissettiği dönemde, en hassas yerinden yakalayıp, dilediğini yaptırdığını söyleyen Öztürk, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bunca şeyi yaşadıktan sonra, onların taleplerine evet demek benim fıtratıma ters. Bu nedenle vaatlerine kulak asmadım. Böyle bir durumda önümde iki seçenek vardı, devletimi ya da örgütü seçecektim. Bu teklife evet diyemeyeceğimi, işim görülmese dahi, kimsenin ya da herhangi bir grubun adamı olmak istemediğimi belirterek onları reddettim. Şantajlarına boyun eğmedim."