Kısıtlamaların gevşetilmesi ve hava sıcaklığının yükselmesiyle birlikte açık alanlarda ‘maskesiz ve mesafesiz’ kalabalık görüntüler de arttı. Hürriyet Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, “İçişleri Bakanlığı’nın, maskesiz bireylerin görülmesi h
Koronavirüsle mücadele tedbirlerinin gevşetilmesiyle birlikte İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde açık alanlarda oluşan ‘maskesiz ve mesafesiz’ kalabalık görüntüler Türkiye’nin gündemine oturdu. Eğlencenin dozunun da arttığı görüntülerle ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca uyarılarda bulunurken; uzmanlar da maske ve mesafe kurallarına uyulmadığı takdirde daha sert tedbirlerin alınabileceğine dikkat çekti. Hürriyet Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, şunları söyledi:
LAKAYITLIK OLUŞMAYA BAŞLADI
“Hastalığın azalma trendinde girmesiyle birlikte devlet yeni normal hayata geçişle ilgili kararları almaya başladı. Ama devletin aldığı bu karar, bireylerin de gevşemesi anlamına gelmiyor. Türkiye’de, dünyada hastalığın tamamen bittiği açıklanana kadar insanların tamamen gevşememesi gerekiyor. ‘Bu iş iyi gidiyor’ diye yapılan açıklamalar ve insanların da bunalmış olmasıyla birlikte maalesef ister istemez tedbirlerde lakayıtlık oluşmaya başladı. Özellikle genç jenerasyonda görüyoruz. Ancak son dönemde ölenlerin birçoğunun ileri yaştaki vatandaşlarımız olduğunu unutmamak gerekiyor. Gençlerimiz duyarlı olmazlarsa, onları (65 yaş ve üzeri) evlerde tutuyor kapatıyor olmanın bir anlamı kalmayacak.
TEDBİRLER GERİ DÖNEBİLİR
En önemlisi de bizim 2 Mayıs’tan bu yana günlük vaka sayısındaki düşüş hızımız yavaş gidiyor. Yavaş azalma var. Eğer Sağlık Bakanlığı çok iyi filyasyon yapmasa, aynı komşumuz İran’da olduğu gibi bizde de günlük yeni vaka sayıları yeniden hızla artışa geçerdi. Bundaki en önemli faktör de hem toplumsal psikolojinin bozulmaması hem de ekonomik sebeplerle gevşemeler getirilmesi. Ancak bu gevşemelere toplum uymazsa, devlet tekrar tedbirlere aşama aşama geri dönebilir. Burada bireysel tedbirlerin önemi ön plana çıkıyor. İnsanlar yeni normalin kurallarına uymak zorundalar. Maske ve mesafeye uymaları; kalabalık oluşturmamaları gerekiyor. Bu söylenenlere rağmen insanlar uymuyorlarsa artık İçişleri Bakanlığı’nın, kolluk kuvvetleri aracılığıyla maskesiz bireylerin görülmesi halinde cezai müeyyidelerin yapılacağını açıklaması gerekiyor. Başka türlü bu işi çözemeyeceğiz gibi duruyor. Toplumun önemli bir kısmı kurallara uyuyor ancak uymayanlar yüzünden yine onlar mağdur oluyor.”
MASKEYİ YERE DEĞİL, ÇÖPE AT
Kullanılmış maske ve eldivenlerin yere atılmaması konusuna da değinen Balık, sözlerine şöyle devam etti:
“Sokağa çıkmanın serbestleşmesi ve maske kullanımının artmasıyla bu işte de lakayıtlık oluştu. Virüs solunum yoluyla bulaştığı için yerden bize bulaşmayacaktır elbette ama onun sokaktan toplayan temizlik işçileri için büyük risk. Onları da düşünerek dikkat etmeliyiz. Sokağa çıktığı zaman yerdeki maskeyle oynama riskini göz önünde bulundurursak çocuklar için de büyük risk. Bu maskeleri, tıbbi atık olarak kabul ederiz. Tıbbi atıklar da normalde özel bir yerde toplanıp, bin derecenin üzerindeki ısıya sahip fırınlarda yakılır. Onun için naylon poşetin içine koyarak çöpe atmak gerekiyor. Bu yapılırsa, bu işle uğraşanlar açısından da risk azaltılmış olur.”
GELİŞİGÜZEL İLAÇ KULLANMA
Balık, başka hastalıklarda kullanılan bazı ilaçların koronavirüs hastalığının iyileşmesine faydalı olduğu yönündeki iddialarla ilgili ise şu uyarıda bulundu:
“Bunlarla ilgili net, somut bilgiler yok. Gelişigüzel kullanmamak gerekiyor. Önceki yıllarda da başka hastalıklarda, farklı ilaçların faydası olduğu gözlendi ancak şu an, bahsi geçen ilaçlarla ilgili kesin bir veri ortaya çıkmadan; dünyada standardı yüksek bir araştırmayla teyit edilmeden kullanmamak gerekiyor. Söz konusu mide ilacını da bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Yani bu ilacı, sıtma ilacını ya da herhangi bir vitamin ya da uygulamayı yapmanın şu an hastalıktan korunma ve kesin tedaviye etkisi kanıtlanmış değil. Bu nedenle bunlara güvenip asla maske ve mesafe kuralını günlük hayatımızdan çıkarmamamız gerekiyor.”