Rottweiler Derneği As Başkanı Şenol Tunc, saldırgan köpeklerle ilgili "Yüzde 100 kaçmamak ve koşmamak lazım. Koştuğunuz zaman doğrudan av oluyorsunuz" uyarısını yaptı.
Köpek eğitim uzmanları, bir köpeğin sokakta saldırması veya kovalaması halinde kesinlikle kaçılmaması uyarısında bulundu.
Uzman köpek eğitmeni ve Rottweiler Derneği As Başkanı Şenol Tunc, sokak köpeklerinin neden saldırdığına ve bu sırada yapılması gerekenlere ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
İnsanların, 5-6 köpek saldırdığında genellikle kaçtığını ve hayvanların da avcı pozisyonuna geçerek ısırmaya yöneldiğini belirten Tunc, bu tür durumlarda hafif yere eğilerek taş alıyor gibi yapmanın, iki kolu sağa sola açıp üstlerine bağırarak yürümenin köpekleri panikletebildiğini anlattı.
Köpekler için kovucu süpersonik düdükler bulunduğunu dile getiren Tunc, "Bizim insanlarımız kullanmıyor. Avrupa'da çok yaygın. Bir sürüyle karşılaştığınızda tek şey bu düdüğü son nefesinize kadar çalarak, onları oradan kovmaya çalışmak." dedi.
Tunc, köpek saldırısıyla karşılaşılması halinde neler yapılması gerektiğini de şöyle sıraladı:
"Yüzde 100 kaçmamak ve koşmamak lazım. Koştuğunuz zaman doğrudan av oluyorsunuz. Ama durduğunuz zaman hiçbir şey olmaz. Durduğunuzda gelirler, hafif yaklaştıklarında birdenbire bağırıp üzerine doğru bir adım atarsanız hepsi kaçacaktır. Korkmamak lazım. Biz korktuğumuz zaman köpekler 'Bu korktu.' demiyor. Sen korktun, kaçtın, onlar geldi ama onlara göre 'Bu adam şüpheliydi ben havladım.' Kaçınca 'Demek buraya, çevreme, bana zarar verecek, ben de korumaya geçtim.' diyor. Korktuğumuzda, kaçtığımızda bizi şüpheli görüyorlar."
Köpekle karşılaşılması halinde "durmayı" öneren Tunc, "İletişim kurmak istiyorsanız eğilip beklemelisiniz. Yaklaştığı zaman elinizin dış kısmını uzatmalısınız, koklamalı. Köpek kuyruğunu sallayıp, dili ile üst dudağını yalamaya başladığı zaman teslimiyet işaretidir, o zaman yaklaşabilirsiniz. Köpek ısırdığı zaman boğazını sıkarak nefesini kesmelisiniz aksi takdirde saldırmasını engelleyemezsiniz. Dünyada kurtların, aslanların ve köpeklerin korktuğu tek şey boğulmaktır." dedi.
Köpeğin sokağı fazla sahiplenmesi, kişinin o gün giydiği kıyafet, taktığı şapka veya elinde tuttuğu şemsiyenin hayvandaki geçmiş bir travmayı canlandırabileceğine değinen Tunc, şunları söyledi:
"Diyelim ki elinde şemsiyeyle biri geçerken, yerde yatan köpeğe vurdu. Siz de yarın elinizde şemsiyeyle oradan geçtiğinizde, ona tepki vermeye başlayacak. Köpeklerde bazı şeyleri insanlar tetikliyor. Sokakta başıboş gezen köpek de olsa, birileri onlara taş atmasa, oradan oraya kovalanmasalar, kimseye karışmazlar. Karışmayı bırakın, gruplaşmazlar. Grup oldukları zaman bir yerleri ele geçirebiliyorlar, insanlara daha çok kafa tutuyorlar. Bunu bir insana denediklerinde sonucu görünce, her insanda denemeye başlıyorlar. Köpek psikolojisi, şartlanma."
Köpek beyninin 15 saniyelik fotografik hafızadan oluştuğunu anlatan Tunc, "Köpekler her gördüğünü 15 saniyede bir unutur ama travmayı yazar. Beni bir defa gördü, 5 gün sonra ben onu gördüğümde şemsiyeyle vursam kafasına, flashback yapar. İyiyi net görüyor, boş geçiyor. Ama arada örneğin sopa gibi bir aracı olduğu zaman, o an hafızaya kötü olarak kaydoluyor. Onu gördüğü zaman köpekler tepki vermeye başlıyor." dedi.
Sokak köpekleriyle ilgili bir başka sorunun melezleme olduğunu belirten Tunc, konuya ilişkin şunları aktardı:
"Sokaktaki hiçbir köpek safkan değil, hep melez. İçinde av köpeği, koruma köpeği, bekçi köpeği gibi birkaç ırkın genlerini barındıran bir tür. Duygu, düşünme, koku, agresiflik... Bunları birleştirdiğinizde farklı bir karakter oluyor. Dünyada en çok insan ısıran köpekler de kırma köpeklerdir. Hiçbiri pittbull, Alman kurdu, doberman değildir. Yüzde 99'u sokaktan sahiplenilmiş köpeklerdir. Çünkü köpek kırma, ne yapacağını bilmiyor. Genin bir yolu yok. Av köpeği değil ki sadece onun özelliklerini sergilesin."
Köpek Eğitim Derneği Başkanı Gürbüz Ertürk, köpeğin, yavrularını, yaşam alanını, besin kaynaklarını korumanın yanı sıra karşıdan gelen insanı yanlış algılayabildiği durumlarda saldırıya geçtiğini söyledi.
Bir köpek görüldüğünde dikkat edilmesi gerektiğini belirten Ertürk, "Dönüp ona bakmanız, elinizi, kolunuzu sallamanız, yüksek sesle bağırmanız veya direkt göz teması kurmanız, bunlar hep köpeği korkutan, ona bir tehdit algısı yaratan davranışlar. Bunlardan kaçınırsak köpeği tehdit etmemiş ve onu ısırmak zorunda bırakmamış oluruz." dedi.
Köpeklerin tehdidi algıladıktan sonra birtakım sinyaller verdiğini aktaran Ertürk, "Hiçbir köpek durup dururken ısırmaz. En az 2-3 beden dili ile 'Dur, yapma, korkuyorum.' gibi uyarılarda bulunur bize. Bunlardan en önemlisi esner, burnunu yalamaya başlar veya kafasını başka bir tarafa çevirir, bazen yan yatar. Bunlar ısırmaya ulaşmadan önceki basamaklarımız. Burada durmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Köpeğin ısırması için onu korkutan, av iç güdülerini tetikleyen bir şey olması gerektiğini vurgulayan Ertürk, şöyle devam etti:
"Yoldan geçen kişinin paltosunun etekleri veya belindeki kemeri sallanıyorsa, biraz hızlı yürüyorsa köpek tarafından av gibi algılanabilir. Bu sebeple köpek bisiklete, motosiklete veya otomobile saldırır çünkü hareket ediyor, kaçıyor. Başka sebepleri de var bu saldırıların ama bir tanesi de av gibi algılamasıdır. Köpek av içgüdüleriyle yaşayan ve yaptığı her şeyi bu içgüdülerle yapan bir canlı. Bu çerçevede de oradaki yürüyen kişinin, köpeğin av duygularını tetiklemiş olma olasılığı da yüksek."
Gürbüz Ertürk, saldırı anında yapılması gerekenlere ilişkin şunları kaydetti:
"Bir köpeğin saldırması halinde kaçmak en yanlış olacak şeylerden bir tanesidir. Öncelikle köpekle aranıza koyabileceğiniz bir engel, bariyer, elinizde çanta, poşet varsa onu koyun ya da duvarın kenarı vardır, oraya geçin ama asla koşmayın. Saldırı başladıysa da 'Ağaç olmak' diye tanımladığımız bir duruş var. Sabit duruyorsunuz, ellerinizi önde kenetliyorsunuz. Refleks anında hareket ederseniz, o hareket eden ekstremiteleri köpek ısıracaktır. Kafanızı da köpeğin olduğu tarafa değil, başka bir tarafa doğru dönüp duruyorsunuz. Bunu başarabilmek de anlattığım kadar kolay değil ne yazık ki saldırı anında ama ısırılmamak için yapılacak tek şey bu. Çoğunlukla koşulduğu veya eldeki bir şeyle vurulmaya çalışıldığı için ısırıyor köpekler. Saldırı anında kişinin yere düşmesi halinde, cenin pozisyonu alıp, başı ve boynu ellerle korumak gerekir. Isıracaksa da yaşamsal önemi olan yerlerinizi korumuş olursunuz."