Şırnak Cizre ilçesinde yaşayan S.Y., 13 yaşında rahatsızlanınca ailesi tarafından hastaneye götürüldü. Burada yapılan kontrolünde S.Y.'nin vajinasının ve rahminin olmadığı tespit edildi. Mayer Rokitansky Küster Hauser (MRKH) sendromu olarak adlandırılan hastalığın tedavisi için ailesi tarafından bölgede bulunan bütün hastanelere götürülen S.Y., çözüm olmayınca yanında çalıştığı doktorun tavsiyesiyle İstanbul'daki doktora tedavi için gitti. 2009 yılında yapılan ameliyatı başarısız geçince S.Y. büyük üzüntü yaşadı. Araştırmalar yapan S.Y. yıllardır yaşadığı sorunun başka ameliyat ile giderilebileceğini öğrenince yeniden umutlandı. Ameliyat için maddi gücü olmadığını söyleyen S.Y., hayırseverlerden yardım istiyor. Her genç kadın gibi evlenip çocuk sahibi olmak istediğini anlatan S.Y., hastalığı yüzünden bütün hayallerinin yarım kaldığını söyledi.
'GİTMEDİĞİM YER KALMADI'
S.Y., 13 yaşında rahatsızlandığını ve sancıları artınca doktora götürüldüğünü dile getirerek, "Doğuştan tek böbreklisin. Onun dışında senin rahmin yok. Ben de dedim ki regl olamıyorum. Gitmediğim hiçbir yer kalmadı. Sonra bir doktorun yanında işe başladım. Beni İstanbul'a bir doktora gönderdi. Doktor muayene ettiğinde 'Rahmin yok, vajinan yok' dedi. Hayal kırıklığına uğradım. Umutsuzluğa kapıldım. Doktorlar bana bir çare buldu. Bir ameliyat oldum İstanbul’da. Ameliyatım başarısız geçti. Psikolojim bozulmaya başladı. İnternetten araştırdım. Ünsal hocamız var. Bu tür ameliyatları yapıyor. Ben tekrardan ameliyat olmak istiyorum. Sağlığıma kavuşmak istiyorum. Allah rızası için bana yardım edin. Benim de hayallerim var. Lütfen sesime ses verin" diye konuştu.
Türkiye'de bu ameliyatı yapan sadece 2 doktor olduğunu ve artık yuva kurmak istediğini anlatan S.Y., "Çocuk sahibi olmak istiyorum. Yeter ki sağlığıma kavuşayım. Ben bir şey istemiyorum. Kendimi çok yalnız hissediyorum. Her gün hayal kırıklığına uğruyorum. Arkadaşlarımın yanına gidemiyorum. Hep onlara özeniyorum. Benim de bir yuvam olsun. Ben de mutlu olmak istiyorum. Çocukları görüyorum, özeniyorum. Ben rahatsız oluyorum artık" dedi.
‘2 TEDAVİ SONRASI GEBE KALMA ŞANSLARI AZ DA OLSA VAR'
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Nurullah Peker, hastalıkla ilgili şunları söyledi:
"Hastalık, bebek anne karnındayken embriyolojik dönemde, annede birtakım rahatsızlıklar, kullandığı birtakım ilaçlar ve birtakım genetik durumlar sonucunda oluşan bir hastalık olmakla beraber birçok hastada hastalığın nedeni tam olarak bilinememektedir. Özellikle ergenlik dönemine gelmiş bir kız çocuğunda 'sekonder seks karakterleri' dediğimiz meme gelişimi, 'pubik ve aksiller kıllanma' olmasına rağmen adet görmemesi durumunda tanı almaktadırlar. Bu hastalığı toplumda, 4 bin ile 5 bin kız çocuğundan birinde görülmektedir. Bu hastalara tanı koyulmasının ardından hastalığın tedavisinde, özellikle evlenme çağına gelindiğinde birtakım cerrahi işlemler yapmaktayız. Bu cerrahi düzeltme işlemleri, döl yatağı dediğimiz bir vajan oluşturulması ya da eğer rahmi yoksa rahim nakli şeklinde olmaktadır. Cerrahi yöntemlerin birbirine üstünlükleri, avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Cerrahi tedavide hiçbir zaman yüzde 100 bir başarı yoktur ancak önemli olan bu hastalarda normal bir ilişki yolunun oluşturulmasıdır. Bu hastaların gebe kalma şansları, toplumdaki diğer kadınlara oranla çok çok düşük olmakla beraber belirli tedavi yöntemleriyle az da olsa mevcuttur. Burada önemli olan şey, ergenlik çağına gelmiş bir kız çocuğu özellikle 15 yaşından sonra eğer adet görmüyorsa anne ve babaların mutlaka bir kadın doğum uzmanına göstermesi gerekmektedir."