Türk tarihinin en büyük dönüm noktası olan, 3 kıtada hüküm süren şanlı Osmanlı İmparatorluğu’nun icraatları ve askeri dehası açısından en önemli padişahlarından biri olan Fatih Sultan Mehmet Han’ın emanetleri ilgisizlik nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Sultan 2. Mehmed’in İstanbul’u fethiyle birlikte camiye çevrilerek Müslümanların ibadetine açılan Molla Gürani Camii’nin bahçesine bazen bira şişeleri, bazen moloz yığınları, bazen de çöp yığınlarının atıldığı belirlendi.

YÜREKLER SIZLADI 

İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Vefa semtinde bulunan ve halk arasında Kilise-Cami olarak bilinen Molla Gürani Camii, yıllardır ihya edilmeyi bekliyor. Molla Gürani Camii’nin şimdiki hali ise görenlerin yüreklerini sızlatıyor. Her geçen yıl bakımsızlıktan çürüyen, ayyaşların, tinercilerin ve son olarak hemen sokağında bulunan harabe binalarda yıkılmış inşaat kalıntılarında yaşamını sürdürmeye çalışan Suriyeli mültecilerin mekanı haline gelmiş olan Molla Gürani Camii’nin bahçesine kimi zaman moloz yığınları, kimi zaman da çöp yığınlarının atıldığı bildirildi. 

Fatih Sultan Mehmet’in hocası olan Molla Gürani tarafından camiye çevrilerek ‘Molla Gürani’ adını alan yaklaşık 800 yıllık yapının caminin bahçesine bir de gecekondu inşa edildiği belirtildi. Tarihi yapının sütunlarının büyük bölümünün üzerleri de sıva, boya, kaplama ve halıyla örtülerek, detaylar ve bezemelerin tahrip edildiği ifade edildi. 

YILLAR GEÇTİKÇE UNUTULUYOR 

Vakıflar Genel Müdürlüğü restorasyon kararı aldığını açıklayıp 2011 projelerine dahil ettiğini duyursa da aradan geçen yıllara rağmen hiçbir çalışma yapılmadığı öğrenildi. 800 yıllık tarihi yapının her geçen gün özelliğini kaybettiği Vefa’daki Molla Gürani Camii ile ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çalışma başlatması isteniyor. 

Fatih Sultan Mehmed’in hocası alim Molla Gürani tarafından cami haline getirilen Roma Katolik Kilisesi, İstanbul’un tarihi yarımadasında sırtımızı yasladığımız sayılı tarihi eserden biri. İstanbul’un fethinden kısa süre sonra İstanbul’un ilk müftüsü olan Molla Gürani’nin ismi camiye verilmiş. Caminin tek olan minaresinin dikey çubuklar şeklindeki görüntüsü Orta Asya’dan gelen Türk mimari geleneğini yansıtıyor.