Vegan Derneği Türkiye (TVD), Türkiye çapındaki üniversitelerde okuyan vegan öğrencilerin sistematik hale gelen beslenmeye ilişkin sorunlarını mahkemeye taşıdı. Derneğin Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’na yaptığı yazılı başvuruya olumsuz yanıt v
Vegan Derneği Türkiye (TVD), derneğe ulaştırılan mağduriyetler ve basın ile sosyal medyaya yansıyan hak ihlalleri ışığında vegan öğrencilerin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenme haklarının tanınması ve gerekli düzenlemelerin Türkiye çapındaki tüm üniversitelerde yapılması amacıyla 7 Nisan 2022 tarihinde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’na yaptığı başvurunun reddedilmesi sebebiyle YÖK’e dava açtı.
YÖK yetkilisiyle Kasım 2021’de yapılan görüşmede ve Nisan ayında kuruma teslim edilen başvuru dilekçesinde; Türkiye çapındaki üniversitelerde okuyan vegan öğrencilerin vegan yemek hakkına istisnasız erişebilmesi, bunun bir istisna veya imtiyaz olarak görülmemesi ve kurum düzeyinde karar vericilerin keyfi uygulamalarına tabi olmaması için yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep eden TVD, YÖK’ten gelen olumsuz yanıtın insan haklarına ve ulusal/uluslararası mevzuata aykırılık teşkil etmesi sebebiyle dava dilekçesini Danıştay’a iletti.
Dava, TVD’nin başvurusuna konu talebin reddine dair işlemin iptali ve talep içeriğine uygun olarak YÖK tarafından ülke genelini kapsayan düzenleyici işlemle tüm hak ihlallerinin giderilmesi istemiyle açıldı.
Yeterli ve dengeli beslenmeye erişim hakkı görmezden geliniyor
Dernek, dava dilekçesinde sağlıklı beslenmenin kamusal bir hak olduğuna ve bu hak konusunda devletin yerine getirme yükümlülüğüne vurgu yaptı. Bu kapsamda YÖK’ün, bağlı üniversitelerde her öğrencinin yeterli gıda, düzgün beslenme, besleyici ve asgari temel yiyeceklere erişim hakkını korumaktan ve gerekli önlemleri almaktan sorumlu olduğunun altını çizdi. Buna karşın YÖK’ün söz konusu haklara saygı gösterme, koruma ve yerine getirme yükümlülüğü altında olmasına rağmen, “bu hakların yerine getirilmesi talebini içeren dilekçeye net bir cevap vererek hakların teslimini sağlamak yerine çözüm önerisi sunma gereği dahi duymadığını” belirtti.
Dilekçede “Söz konusu cevapta yer alan ‘ilgili kurumlara başvuru’ önerisi bir çözüm olmayıp tüm ülke genelinde uygulanması gereken bir düzenleme eksikliğinin böyle bir çözümle giderilemeyeceği açıktır. Davalı idarenin işbu tutumu anayasal ve uluslararası sözleşmelerle devlete yüklenen yükümlülüklerin de görmezden gelinmesi anlamına gelmektedir. (...) Ülke genelini ilgilendiren bir sorunun tek tek her üniversitenin inisiyatifine bırakılması bir çözümden ziyade karmaşaya sebep olacak, öğrenciler arası sağlanması gereken fırsat eşitliği dengesini de yerle bir edecektir,” denildi.
İnsan hakları, anayasal haklar ve uluslararası sözleşmelerin ihlali
Dilekçede ayrıca ulusal mevzuata ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere atıfta bulunularak “Ülke genelinde idarece düzenlenen bir genel düzenleyici işlemle sağlıklı beslenme hakkı ve vicdan hürriyeti kapsamında hayvansal ürün tüketmeyi reddeden bireylere vegan alternatif sunulmasının sağlanmıyor oluşu, vegan bireylerin hem yetersiz ve dengesiz beslenerek adeta aç kalmalarına sebep olmakta hem de Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile korunan temel haklarını ihlal etmektedir. Kaldı ki bireylerin kendi varlıklarını korumak ve geliştirmek istemelerine bağlı olarak belli bir düşünce yapısıyla bir etik tutum benimsemiş olmaları da Anayasa ile korunan haklardan olup bu tutumların sürdürülebilirliginin imkansız kılınıyor olması da insan haklarının ve anayasal hakların ihlali anlamına gelmektedir,” denildi.
Üniversitelerde vegan yemek hakkı mücadelesi sürüyor
TVD Kasım 2021’den bu yana İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Gazi Üniversitesi, Bakırçay Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) gibi farklı illerdeki pek çok üniversiteye ve üniversitelerin Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlıklarına (SKS) öğrencilerin vegan menü taleplerini içeren dilekçeler ile başvuru yapmış, üniversiteler arası farklı tutumlar görülmesi ve öğrenciler arası eşitsizliklere sebebiyet verilmesi nedeniyle eşzamanlı olarak YÖK ile irtibata geçerek başvuru ve görüşme yapmıştı.
Vegan öğrenci gruplarının uzun süreli mücadelesi, TVD’nin rektörlüklere yaptığı başvurular ve vegan oluşumlar ile aktivistlerin sosyal medyadaki çağrıları sayesinde geçtiğimiz aylarda YTÜ ve Ege Üniversitesi’nde vegan menü çıkarılmaya başlandığını hatırlatan TVD Kurucu Başkanı Ebru Arıman, “Ancak aylar geçmesine rağmen Gazi, Bakırçay ve İTÜ gibi başvuru yaptığımız diğer üniversitelerin rektörlüklerinden ve SKS birimlerinden yanıt alamadık. Bu keyfi uygulamaya ve hak ihlallerine bir an önce son verilmeli. YÖK, daha fazla mağduriyet yaşanmadan, ülke genelinde vegan menülerin zorunlu ve düzenli kılınmasını sağlayacak düzenlemeyi hayata geçirmelidir,” dedi.
Vegan ve vejetaryen mahkûmların haklarının Türkiye’de 2012’den bu yana yasal düzeyde korunduğunu belirten Arıman, üniversitelerin dışarıda bırakılmasının sosyal ve ekonomik hakların ihlali olduğunu söyledi: “Ceza infaz kurumlarında beslenme hakkı ve vicdan özgürlüğü, olması gerektiği gibi mevzuat kapsamında korunurken, üniversite yemekhanelerinde ve kantinlerinde bu toplu beslenme sisteminden faydalanmak isteyen öğrencilerin etik tutumları nedeniyle bu haktan mahrum bırakılması kabul edilemez. Özellikle de uygun fiyatlı yemeğe erişebilecek tek seçenek üniversite yemekhanesiyken, vegan öğrencilerin bu haktan ve seçenekten mahrum edilmesi hakkaniyete de aykırılık teşkil ediyor.”
Halihazırda İTÜ’deki vegan öğrenciler, İTÜ yemekhanelerinde her öğünde besleyici ve nitelikli vegan menü çıkarılması için kampüste topladıkları 2 bin 266 ıslak imzayı rektörlüğe teslim ettikten sonra change.org/ituveganmenu adresinde taleplerinin görülebilmesi ve yaygınlaşabilmesi için destekçilerden elektronik imza toplamaya devam ediyor. Eskişehir Teknik Üniversitesi’nden Marmara Üniversitesi’ne kadar pek çok farklı üniversiteden öğrenciler, üniversite yönetimlerinin vegan menü taleplerini hayata geçirmesi için çabalıyor.