İngiltere’nin AB’den ayrılmaya hazırlandığı, radikal sağ popülist partilerin de gücünü arttırdığı bir ortamda Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin Hollanda ayağında merkez soldaki İşçi Partisi’nin tahminlerin aksine büyük başarı sağlayarak birinci o
AVRUPA Parlamentosu (AP) seçimlerinde İngiltere’yle birlikte perdeyi açan iki ülkeden biri olan Hollanda’da sosyal demokratlar büyük bir sürprize imza atarak sandık çıkışı anketlerde ilk sıraya oturdu. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı adayı olan Hollandalı Frans Timmermans’ın İşçi Partisi (PvdA), anketlere göre tüm öngörüleri boşa çıkarak 2014’teki AP seçimlerine oranla oyunu 9 puan artırarak yüzde 18’e yükseltti. PvdA’nın 2017’de Hollanda genel seçimlerinde aldığı oy oranı da yüzde 5.7 düzeyindeydi.
Kesin olmayan sonuçlara göre en ağır darbelerden birini aşırı sağcı ve İslam karşıtı Geert Wilders aldı. Sıçrama yapacağı tahmin edilen Wilders’in Özgürlük Partisi (PVV), tam tersine bir sonuçla karşı karşıya kalarak 2014 AP seçimlerine oranla 9 puan kaybederek yüzde 4’e düştü. PVV’nin son Hollanda genel seçimlerindeki oy oranı yüzde 13.1 düzeyindeydi. Anket sonuçlarının kesin sonuçlara da yansıması durumunda PVV, AP’deki dört sandalyesinden üçünü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak. PVV’nin AP dışında kalması da ihtimal dâhilinde. Avrupa yanlısı PvdA’nın yanı sıra Liberaller ve Yeşiller de puanlarını yükseltmeyi başardı. İlk kez AP seçimlerine katılan Avrupa karşıtı ve aşırı sağ çizgide olan Demokrasi İçin Forum (FvD) ise yüzde 11’le dördüncü sırada kaldı.
GÖZLER BÜYÜKLERDE
Hollanda’daki ‘Avrupa yanlısı’ eğilimin AB geneline yayılıp yayılmayacağı ise yarın gece açıklanacak seçim sonuçlarının ardından netleşecek. Hollanda’da Wilders’in ağır darbe alması ve ana akımın beklenenden daha iyi bir performans sergilemesinde seçime katılım oranının yükselmesi önemli rol oynadı. 2014’teki AP seçimlerinde yüzde 37.3 olan Hollanda’daki katılım oranı bu seçimlerde yüzde 41.2’ye yükseldi. Genelde katılım oranı yükseldikçe aşırı sağ ve popülist oylarda düşüş yaşanıyor. Popülist dalga ‘korkusunun’ yarattığı endişe ortamı da Hollanda’daki tabloya katkıda bulundu. PvdA’nın sıçramasında ise Timmermans faktöründen bahsediliyor. Hollanda’daki seçimlerin ardından gözler asıl tabloyu şekillendirecek olan İtalya, Fransa ve Almanya gibi ülkelere çevrildi. Slovakya, Malta ve Letonya bugün geri kalan 21 AB üyesi ülke ise yarın sandığa gidiyor.
DİĞER ÜYE ÜLKELERDE NE OLACAK
HOLLANDA’da AB yanlısı merkez partilerin sürpriz başarısını Birlik’in diğer ülkelerinin izleyip izlemeyeceği belirsiz. AB’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’da merkez sağ Hıristiyan Birlik partilerinin birinci sırada yer alması bekleniyor. Anketlere göre İslam karşıtı ve radikal sağ çizgideki Almanya için Alternatif (AfD) partisi ise yüzde 12 ile dördüncü sırada yer alacak. Fransa’da Marine Le Pen’in AB karşıtı radikal sağcı Ulusal Birlik partisi anketlerde Cumhurbaşkanı Macron’un Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi’nin (REM) az farkla önünde yer alıyor. İtalya’da göçmen karşıtı sağ popülist Lig partisinin ise birinci sırada olması bekleniyor.