Ağustos ayı gelip günler daraldığında “ne bulursam alayım” mantığından ziyade bir plan dahilinde yürüyenler, ekseriyetle kazanır.
Beşiktaş, bu sezon ritim tutamayınca malum teknik direktör Sergen Yalçın görevini bıraktı. Sonra göreve gelen Önder Karaveli ile de aynı ritim bozukluğu devam ediyor. Şampiyon kadronun üzerine yaz döneminde yapılan transferlerle birlikte sezona 1 numaralı favori olarak giren Beşiktaş, lider Trabzonspor’un 22 puan gerisinde kaldı.
Peki temel problem ne? İsim isim baktığında yerli / yabancı CV’leri dolu, kabul edilebilir transferler yapıldı. Ancak neredeyse tamamı beklentilerin uzağında kaldı. Bazen olmaz. Bazen bazı oyuncular bazı takımlarda isminden çok daha büyük işler yaparak takımı şampiyonluğa taşır (Geçen sezon gibi), bazen de ismi çok büyük oyuncular, beklentilerin çok uzağında bir serüvene götürür takımı. Batshuayi’den başlayıp, Alex Teixeira, Pjanic gibi yabancı isimlerin yanı sıra Salih Uçan, Kenan Karaman, Mehmet Topal, Umut Meraş, Mert Günok, Can Bozdoğan’dan oluşan 10 ismin neredeyse tamamı karavana atış oldu. Bu isimlerin içinden herhangi birine “Sahada hakkını verdi” diyebiliyor muyuz? Bence hayır. Oysa geçen sezon şampiyonluğa giden kadroda Aboubakar, Ghezzal, Rosier ve Josef gibi isimlerin yanı sıra, burun kıvrılan Welinton ve Nsakala gibi yeni isimler alındı. Aynı yönetim ve aynı hoca yaptı transferleri... İki sezon arasında bu kadar farkın olması; aslında ciddi bir stratejiden ziyade spontane gelişen bir planlama olduğunu da bize gösteriyor. Sergen Hoca’nın, “Ghezzal’ı telefondan izledim, bunu bana alın dedim” demesi gibi. Yani ya tutarsa planı...
Bu durum, diğer büyük kulüplerde de çok farklı değil aslında. Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın süreçleri birbirine benziyor. Galatasaray, başka bir strateji ile yola çıktığını deklare etti sezon başında. Transferlerini de ona göre yaptı. Onlarda da tutmadı. Neden? Çünkü gençleştirme ve 3 yıllık takım kurma stratejisi, alınan kötü bir sonuçtan sonra alelacele devreye sokulduğu için. Başkan Burak Elmas şöyle dedi; “PSV Eindhoven yenilgisinden sonra Fatih Hoca’ya 3 yıllık gençlik planını ben önerdim kabul etti”. Yani bu karar, başlamış bir sezonda 5 gol yiyerek yenildiğin bir maçtan sonra alelacele mi alınır? Bunun bir altyapısı, zemini, stratejisi olması gerekmez mi? Nitekim, yüksek bonservisle kısa sürede yapılan transferlerden ortaya iyi bir takım çıkmadığını da gördük.
İçlerinde bir tek Trabzonspor, bu sezon gelen şampiyonluğun temellerini bir önceki sezondan, bir plan dahilinde attı. Bakasetas, Berat ve Yunus Mallı transferleri ile başlayan süreç, yaz döneminde Hamsik, Cornelius, Siopis, Gervinho, Djaniny, Dorukhan ve Koita gibi isimlerle devam etti. Son ara transferde ise Visca ve Koussai... Yani tamamen faydacı, performansları bilinen ve sonuç odaklı tercihler... Şu 12 isimden bir tek Yunus ve Koita diğerlerinin gerisinde kaldı.