CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın Ergenekon davasında gizli tanık olduğunu iddia edince bir anda gündeme oturdu. Büyükanıt iddialarla ilgili olarak Milliyet gazetesinden Fikret Bila'ya konuştu.
İşte o söyleşi;
“Yalan ve iftira”
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Ergenekon davasında gizli tanık olduğunuzu ve bu nedenle hakkınızda soruşturma açılmadığını öne sürdü? Bu iddiaya yanıtınız nedir?
Ben, bu iddiayı internette bu sabah (dün) okudum. Kelimenin tam anlamıyla şaşırıp kaldım. Emekli olduğumdan beri huzurlu bir emeklilik yaşayamadım. Benim hakkımda, eşim hakkında birçok iftira attılar. Yalan söylediler. Bunlarla uğraşmak zorunda kaldım. Bir milletvekili, 53 yıl üniforma giymiş, hayatı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, ülkesine, vatanına hizmetle geçmiş, Genelkurmay Başkanlığı yapmış biri için nasıl böyle düşünebilir diye hayret ettim. Bu tümüyle yalan ve iftiradır. Beni en çok üzen, bir milletvekilinin, benim gizli tanık olabileceğimi düşünmüş ve tereddüt bile etmeden gündeme getirebilmiş olmasıdır. Nefretle kınıyorum. Bu, bir milletvekiline yaraşır davranış ve siyaset yapma biçimi değil. İddiayı gündeme getiren milletvekili, bu iddiasını ispatla yükümlüdür, ispat edemezse müfteri durumuna düşecektir.
Ergenekon davasıyla ilgili size böyle bir teklif yapıldı mı?
Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir teklifi kabul etmeyeceğimi herkes bilir. Kaldı ki, teklif dahi edemezler. Ben, hayatım boyunca gizli tanıklık yapmadım ve bu yönde hiçbir zaman teklif de almadım. Ergenekon davasıyla ilgili gizli veya açık tanıklık teklifi almadım. Bildiğiniz gibi Balyoz davasında mahkeme çağırdı. Ben de hukukun gereği olarak gittim ve 300 kişinin önünde açık biçimde ifademi verdim.
“Dolmabahçe’de konu olmadı”
Özcan, Dolmabahçe’de Başbakan Erdoğan’ın size gizli tanıklık karşılığında hakkınızda soruşturma açılmayacağı sözü verdiğini de iddia etti?
Bu da yalan ve iftira. Bir kere yalan olduğu tarihlerin tutmamasından belli. Dolmabahçe’deki görüşmede davalar konu dahi olmadı. Zaten tarihler itibarıyla olması da mümkün değil. Başbakan’la Genelkurmay Başkanı ihtiyaç duyulduğu her zaman görüşürler. Bu normaldir. Devletin çalışma sisteminin bir gereğidir. Daha önce size Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili açıklama yapmıştım. Bu görüşme diğer görüşmeler gibi devlet işleriyle ilgiliydi. Bunu Başbakan da birçok kez söyledi. Buna rağmen hâlâ aynı konuyu asılsız iddialarla gündeme getiriyorlar. Ben, her zaman arkadaşlarıma doğru habere kızmaya hakkımız yok demişimdir. Ama yalan habere, iftiraya sessiz kalamayız.
İnternet siteleri
Özcan’ın iddialarından biri de halefiniz İlker Başbuğ’un cezaevinde bulunduğu ve internet siteleri hakkında yargılandığı ancak aynı konuda size soruşturma açılmadığı yönünde. Bu iddiaya ne diyorsunuz?
İnternet siteleri, 1990’lı yıllardan beri var. O zamanlardan beri PKK’ya, Ermeni iddialarına karşı halkı aydınlatmak amacıyla faaliyet gösteriyorlardı. Ayrıca internet suç değil. Halkı aydınlatmak, ülke menfaatlerini korumak amacıyla bu tür konularda internet siteleri vardı. Ben harekât başkanlığımdan beri hatırlarım. Bu konuda avukatım açıklama yapacak.
“Kaynağı ortaya çıksın”
Özcan, kaynağının, “devletin önemli görevlerinde bulunmuş birisi” olduğunu söyledi. Bu konudaki düşünceniz nedir?
Bana iftira atan milletvekilinin arkasındaki mihrakı ben de merak ediyorum. Milletvekilini kim böyle konuşturuyor? Ortaya çıksın, kimmiş, iddiasının dayanağı neymiş görelim. Veya milletvekili, güvendiği bu kaynağın kim olduğunu açıklasın.
Avukatın açıklaması
Büyükanıt’ın avukatı Levent Koçer de iddialarla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
“En ufak bir araştırma, hatta iddia edilen Ergenekon, Balyoz şeklinde adlandırılan yargılama safahatları bile göz önüne alınmaksızın TSK bünyesinde en üst dereceye ulaşan müvekkilimin gizli tanık olarak vasıflandırılabilmesi sadece hayret verici değil, haysiyet kırıcı, şahsının ve tüm aile bireylerinin onurlarını rencide edici ve salt iddia sahibinin birtakım arzularına hizmet edici, gündem yaratmaya, bu gündem üzerinden de kamuoyu oluşturmaya hizmet edebilecek bir tutum olarak değerlendirilmelidir. Müvekkilim E. Org. Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı döneminde hangi internet sitelerinin açıldığını, Ergenekon olarak adlandırılan yargılamada sanık ve vekillerince müvekkillimin tanık olarak dinlenilmesi taleplerinin mahkemece kabul edilmediğini, Balyoz olarak adlandırılan davada ise müvekkilimin talebe istinaden mahkeme huzurunda tanık sıfatıyla beyanlarda bulunduğunu, tüm sanık ve vekillerinin bütün sorularını yine aynı mahkeme nezdinde bilgi sahibi olduğu konularda cevaplandırdığını, aynı şekilde TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu nezdinde de davete atfen tüm soruları şifahi olarak cevaplandırdığını, bu asılsız ve onur kırıcı yakıştırmalarda bulunabilen milletvekilinin nasıl açıklayabileceği asıl merak konusudur.
Ayrıca, birtakım siyasi mülahazalarla önce müvekkilimin şahsını, bilahare aile bireylerini ve nihayetinde geçmişini töhmet altında bırakmaya çalışmanın gerek siyaset olgusu ve gereks