Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral İzzet Ocak: Bizim talihsizliğimiz; TSKya 50 yıl hizmet verdikten sonra emekli olan bu iki zatı muhteremin (Aytaç Yalman ve Hilmi Özkök) suskunluğudur. 2 yılı aşkın bir süredir aileleriyle mağdur olan arkada
'Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral İzzet Ocak, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ı kast ederek, ''Bizim talihsizliğimiz; TSK'ya 50 yıl hizmet verdikten sonra emekli olan bu iki zatı muhteremin suskunluğudur'' dedi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapan emekli Tuğgeneral İzzet Ocak, dijital verilerde ismi geçen bazı sanıklar hakkında dava açıldığını, bir kısmının ise yargılanmadığını söyledi.
Ocak'ın ''10 şube başkanından 2'sine dava açtınız. Diğerlerine açmadınız. Savcının bu dediklerime söyleyecek bir şeyi yok tabii'' şeklindeki sözleri üzerine araya giren savcı Hüseyin Kaplan, ''Biz artık yargılamada muhatap değiliz. Savcılık makamı olarak mütalaamızı verdik. Bundan sonra mahkeme karar verecek. Biz şube başkanlarından 2'sinde suç unsuru görmüşüz ki onlara dava açmışız. Biz sanıkların isteklerine göre dava açmayız. Dosyadaki delillere göre dava açarız'' dedi.
Savcının bu konuşmasının ardından ''Bir tane delil gösterin dosyada. Bir tane delil yok'' diyen Ocak'a savcı Kaplan, ''Arif olan anlar'' karşılığını verdi.
Kaplan, sanıkların ifadelerinde birçok yanlış olduğunu belirterek, ''Ama bu bizimle ilgili değil. Mahkeme karar verecek. Siz konuşurken ben tebessüm ettiğimde de kızıyorsunuz'' diye konuştu.
''Bizim talihsizliğimiz; TSK'ya 50 yıl hizmet verdikten sonra emekli olan bu iki zatı muhteremin (Aytaç Yalman ve Hilmi Özkök) suskunluğudur'' diyen Ocak, şunları söyledi:
''Maalesef silah arkadaşlarını umursamamaktadırlar. Ben artık onları, sözde silah arkadaşı olarak görüyorum. 2 yılı aşkın bir süredir, aileleriyle mağdur olan arkadaşlarının durumu karşısında nasıl gözlerini, kulaklarını, vicdanlarını kapatıyorlar. Hayret ediyorum. Onlardan beklenen bildiklerini anlatmalarıdır. Bunu yapmadıkları takdirde ne millet, ne tarih onları asla affetmeyecektir.''
Ocak'ın esas hakkındaki savunmasını tamamlamasının ardından, duruşma 3 Eylül Pazartesi gününe ertelendi.