Çok sert fren yapmamın ekonomi üzerinde olumsuz etki yapacağını belirten Prof. Dr. Taner Berksoy Dünya gaza basmaya başladı biz de harekete geçmeliyiz dedi. Elektrik ve doğalgaza yapılan zamların tüm girdileri artıracağını belirten Berks
Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Taner Berksoy, 'iyimser' yapısıyla tanınır. Sert eleştirileri dahi kendi üslubuyla sakince yapan Berksoy, bu kez hükümeti sert sözlerle eleştirdi. Ekonominin iyi yönetilmediğini belirten Berksoy, 'Bizim en az 10-12 yıl kesintisiz yüzde 5-6 oranında büyümemiz gerekiyor ki, yapısal sorunlarımıza çözüm bulalım' dedi.
Tüm dünyada ekonomilerin yavaşladığını ancak hükümetlerin durgunluğun derinleşmemesi için adım attığını belirten Berksoy, 'Biz de bir miktar gaza basmalıyız ancak Orta Vadeli Program'da bunun sinyalleri görülmüyor. Bu bir 'fren' programı' uyarısında bulundu.
- Hocam, gaz-fren tartışması sürecek gibi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu tartışma aslında yılbaşından bu yana devam ediyor. Özellikle Avrupa'nın yavaşladığı bir ortamda bizim aralıksız büyümemiz mümkün değil. Bu tartışmanın temeli; 'Sert iniş mi yumuşak iniş mi' olacağıydı. Sert diyenler büyümenin yüzde 2'nin altına ineceğini, yumuşak diyenler 4 ve üstü olacağını belirtiyordu. O dönemde ben 'yumuşak' iniş tarafındaydım. Ancak birinci çeyrek sonuçlarını görünce yumuşak inişin olmayacağı anlaşıldı. Veriler içinde bulunduğumuz çeyreğin de aynı şekilde olacağını gösteriyor. Tüm dünyada olduğu gibi bizdeki yavaşlama da sürecek.
- Bu değerlendirmenizi artık 'gaza basma' zamanı geldi mesajı olarak görebilir miyiz?
ABD, yavaşlamayı dizginlemek para politikasını kullanıyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı değiştikten, Draghi geldikten sonra oradada gevşeklik başladı. Çin, ekonomisi canlı kalsın, durgunluk derinleşmesin diye büyük destekler veriyor. Yani genel olarak dünya yavaşlıyor. Daha aktif para politikası demek gaza basmak anlamına geliyor. Kendi adıma özellikle enflasyonun baskılı göründüğü koşullarda bir miktar gaz verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
SİYASETÇİ KAYIT DIŞI OLMAMALI
- Kayıt dışılık nasıl çözülür?
Hizmet sektöründe doğrudan vergilendirme yapmak zor, hepsini takip edemezsiniz. Asıl sorun, üretim tarafının kayıt dışı olması. Firmalar ölçek olarak çok büyüdükleri zaman kayıt dışında kalmayı sakıncalı bulurlar. Bizim büyük ölçekli firmaya ihtiyacımız var. Doğrudan vergileme işini de bu mantıkla yapıp kayıt dışı tarafını çözmek lazım. Bu nedenle siyasetçilerin kayıt dışından gelmemesi gerekir. Kayıt dışından geliyorsa çok sakıncalı görmüyorlar bunun bir toplumsal maliyeti var.
PETROL FİYATLARI ARTMAZ
- Bir diğer önemli konu zamlar. Ekonomi küçüldükçe zamlar da artıyor. Gelecek yıl da devam eder mi?
YAYILMA dinamiği olan doğalgaz ve elektrik zamları yapıldı. Akaryakıta zaten sürekli zam geliyor. Nihai tüketicinin yanı sıra diğer malların üretiminde de girdi olarak maliyetleri artıracak. Yani yeterince zam yapıldı. Gelecek yıl öyle büyük bir vergi eforu olacağını sanmıyorum. Hatta gelecek yılın son çeyreğine doğru ekonomi biraz daha toparlanırsa bazı ürünler üzerindeki vergilerin aşağı çekilmesi düşünülebilir. Zaten dünya ekonomisi de yavaşladığı için enerji girdilerinin fiyatlarının çok hızlı yükselmeyeceğini de söyleyebiliriz.
GELECEK YIL MUCİZE BEKLEMEYELİM
BÜYÜME beklenenden hızlı yavaşlıyor, cari açık da paralel olarak hızlı düşüyor. Bu, kısa dönemde olumlu bir durum. Buradan 'biz bu işi hallettik' diye düşünürsek hata yapmış oluruz, ekonomi büyümeye başlayınca yine artar. Dünya bir miktar toparlayacak ancak ne Avrupa'da ne de ABD'de mucize bekliyorum.
ZENGİNDEN DAHA FAZLA VERGİ CAZİP BİR SLOGAN
- Hükümet, bütçe gelirlerini artırmak için zenginden daha fazla vergi alınması konusunu tartışıyor. Ekonomiye olumlu bir katkısı olur mu?
Öncelikle vergi yapımızın oldukça çarpık olduğunu belirtmeliyiz. Dolaylı vergiler yüzde 70'lere çıktı. Bunun ciddi iktisadi sonuçları var. Gelir dağılımı bozuluyor, adaletsizlik yaratıyor. Gelirin ne olursa olsun aynı parayı veriyorsun. Uluslararası rekabet açısından da sakıncalı. Zenginden daha çok vergi alınsın meselesine bu bağlamda bakarsanız politik slogan olarak her zaman cazip olmuştur. Her zaman, hem iktidar hem muhalefet tarafından kullanılır. Örneğin ABD'den üst gelir gruplarından vergi almak cumhuriyetçilerle demokratlar arasında her zaman tartışma konusundur. Birçok yerde de politik olarak yapılabilirliği yoktur. Siyasi güç olarak bakarsanız daha çok vergi alacağım dediğin zenginler, politik olarak daha güçlüdür buna kolay kolay izin vermezler. Bizim gibi ülkelerde sermayenin dışarı kaçmasına yol açar.