Avukatlık mesleğinin sorunlarından ziyade CHP’nin arka bahçesi gibi davranan barolardaki ideolojik tahakkümün kırılması ve daha demokratik bir düzene geçilmesi için hayata geçirilmesi planlanan çoklu baro uygulaması manipüle edilmeye devam ediyor. Yüzde 20 ile seçilmelerine rağmen geri kalan yüzde 80’lik dilime hükmeden ve antidemokratik bir seçim sistemiyle oturdukları koltuklardan kalkmamak için ‘demokrasi’ havarisi kesilen baro başkanları toplumun sinir uçlarıyla oynuyor. İstanbul Barosu’nun başörtü yasakçısı başkanı Mehmet Durakoğlu, baroya kayıtlı 50 bin avukata attığı kısa mesajda, ‘devlete isyan çağrısı’ yaptı. Anayasal hak kavramının sınırlarının aşıldığı çağrıda, “Ülkemiz yargısının teslim alınmasına yönelik çok ciddi bir tehdidin arifesindeyiz. İktidar yasa yapma gücünü silaha dönüştürüyor. Sizi, çocuklarımıza gururla anlatacağınız bir direniş gününe davet ediyorum. 30 Haziran Salı günü saat 12:30’da Çağlayan Adliyesi’nin karşısında ‘Savunma Mitingi’ yapıyoruz. Bu kez gelmeye mecbursunuz. 50 bin avukat olmalıyız” ifadelerini kullandı. Bilimi rehber edindiklerini iddia edenlerin, pandemi sürecinde 50 bin avukatın ve kamunun sağlığını hiçe saymasına tepki gösteren hukukçular, malum zihniyetin derdinin adalet değil kaos çıkarmak olduğunu beyan etti.

-Mehmet Durakoğlu

İdeolojik bir kinle hareket ediyorlar

Hukukçu Ferhat Çakır, “Hukukun bütün ideallerini dillerinden düşürmeyen bu baroların gerçekte tam tersi bir yol izliyor. Siz İstanbul Barosu’nu ya da Diyarbakır Barosu’nun, Doğu ve Güneydoğu’daki belediyelerde HDP eliyle yürütülen eş başkanlık sistemine ses ettiğini duydunuz mu? Demokrasi diyorlar ama antidemokratik bir seçim usulüyle koltuklarını koruyorlar” dedi.

Barolardaki ideolojik tahakküme dikkat çeken Çakır, “CHP’nin doğal delegesi gibi davrananlar ‘Hukukun siyasallaşması’ gibi kavramların arkasına sığınıyorlar. Pandemi sürecinde 50 bin avukatın meydanlara çağrılmasını hukuki ve vicdanı bir karşılığı yok. Adalet aramıyorlar, huzursuzluk istiyorlar” şeklinde konuştu. Baroların avukatların sorunlarını çözmek gibi bir gayesinin olmadığını kaydeden Çakır, “Bu hükümet döneminde avukatların birçok problemi çözüldü. Kalkıp da bir teşekkür bile etmediler. İdeolojik üstünlüklerini kaybetmenin eşiğindeler. Bütün hırçınlıkları bu yüzden” ifadelerini kullandı.