“Yalnızlık Makamı” adlı albümünü müzik marketlere sunan YILMAZ MORGÜL, RS FM’de yayınlanan “Michael Kuyucu ile Müziğin Kilometre Taşları” Programına Katıldı.
Yılmaz Morgül Ebru Gündeş’in ilk şöhret yıllarında kendisini çok kırdığını açıkladı. Morgül, Michael Kuyucu’ya Alaturka sanatçılarının birleşmesi gerektigini söyledi.
“Şöhret olunca beni bir kuyuya atıp kapağını kapatmak ve beni yok etmek istediler”
Yılmaz Morgül, Michael Kuyucu’ya şöhret olduktan sonra müzik dünyasının diğer şöhretlerinin ona karşı bir kampanya başlatarak onun başarılarını çekemediğini ve onu bitirmek için ellerinden gelen her şeyi yaptığını söyledi. “ Meğer, yaptığın işte Allah iyi bir ses anadan doğma bir yeteneğe sahipseniz sizi herkes düşman görmeye başlıyor. O dönem ekmeğimle oynadılar, TV ye çıkartmamaya başladılar beni, çünkü onlar yapıyordu o Showlar, gazinolara çıkmam engellendi. Anladım ki Türk Sanat müziğinde birlik be beraberlik yokmuş. Herkes “evladım, teşekkür ederim çocuğum” laflarının arkasına sığınıp ekmeğine onuyor. Seni kutulara atmaya yok etmeye çalışıyorlar, bunu gördüm ve çok üzüldüm.” Dedi. Yılmaz Morgül, Michael Kuyucu’ya Ebru Gündeş’in o dönem kendisini çok kırdığını açıkladı: “Allah vergisi sesi, yorumu ile herkesi seviyorum. Ama hak edenleri seviyorum. Ama aynı şirkette olduğumuz için ilk diyaloglarımızdan sonra bana çok üzüldüğüm şeyler yaşattı Ebru Gündeş. İlk kez açıklıyorum. Ben özele girmek istemem bugüne kadar da girmedim. Girmem de. Ebru Gündeş beni o dönem aynı beni çok üzmüştür. Aynı şirketin sanatçısıydık. Ben İbrahim Tatlıses ile konuştuğum için Ebru Gündeş o gazino kadrosuna alınmıştı. Kendisi bana söyledi, beni de taviste et İbrahim beye diye. Ama gazinoda çalışmaya başladıktan sonra Ebru Gündeş’in evde beraber yemek yediğimiz aynı şeyleri paylaştığımız arkadaşım olmadığını gördüm. Hep bana sen yenisin alttan al dediler. Ben hep içime attım. Kimisi yayınlara bağlandı “Yılmaz Morgül mü? O kimsesi mi var” dedi. Bu yaşadıklarım beni çok üzdü. Hastalandım, bana doktorlar televizyon programlarına çıkmayacaksın dediler. Pudralar, ışıklar olmayacak dedi. Bunu müzik şirketime söyledim, şirketim bunu kabul etmedi. Çünkü yeni patlamıştım. Promosyon yapmak zorundaydım. Ama kimse bunu bilmiyordu. O zaman doktorların dediği uygulanmadığı için yaralarım büyüdü, yüzüm daha da kötü oldu. Daha fazla makyaj yapmaya başladım. Zeki Müren’de öyle yapardı dediler, başka yerlere çektiler. Ben daha çok üzüldüm. Bir kez daha doktora gittiğimde bana cilt kanseri olduğumu söylediler. Evde gardıroba kapatıyordum kendimi. En karanlık yer neresiyle oraya giriyordum, sürekli ağlıyordum. Şöhretin zirvesindeyim ama sürekli ağlıyorum. Bir yandan da TGRT TV’de Yılmaz Morgü Show’u yapıyordum. Psikolojim tamamen çöktü. Doktorum bana “hastalık çene altınıza kadar ilerledi, bunun vücuda ilerlemesini önlememiz lazım ama bunun için gereken cihazlar Türkiye’de yok.” Dedi. New York’a gideceksin dediler. “Melanom olacaksın” dediler. Moralim daha da bozuldu. Tedavimi oldum, erken tanı dediler. Psikolojik tedavide gördüm” dedi. Yılmaz Morgül, Michael Kuyucu’ya Bunları kimseyle paylaşmadım, paylaşmak istemedim özelimi kimse ile diyerek yaşadığı günleri hep gizli tutmaya çalıştığını söyledi.
Popçu ve Rockçuları Düelloya Davet Etti
Yılmaz Morgül, Türkiye’de alaturka müziğin iyi gitmediğini söyledi ve bu müzik türünün ustalarını göreve davet etti. Yılmaz Morgül, Türk Sanat müziği sanatçılarına şu çağrıyı yaptı: “ Türk müziğinde birlik beraberlik yok. Yaşayan efsane olarak nitelendirilen Muazzez Abacı, Zekai Tunca, Ahmet Özhan, Bülent Ersoy,Emel Sayın hepiniz yaşayan birer efsanesiniz. Efendim neden birleşmiyorsunuz? Neden bir araya gelip yeni kuşaklarla buluşup düet single’lar düet albümler yapıp Türk müziğini neden daha popüler hale getirmiyorsunuz? Popcular, rockcular bunu yapıyor.” Dedi.
Yılmaz Morgül, konuşmasında pop ve rock yorumculara da meydan okudu. Morgül: “ Bende aldım bir alaturka şarkıyı ve rock formunda seslendirdim. Türkiye’nin en iyi beş sesli popçu veya rockusu ile bir araya gelelim canlı performans yapalım. Ben pop müzik eserleri de, rock eserleri de fevkalade bir şekilde okurum, ama onlar gelsinler benim Türk musikisi eserlerimi okusunlar ! . İşte burada ne Ağrı Dağı Ne Everest ne de Alpler kalır. Herkes haddini bilmeli. Onlar yeni eser üretemedikleri için Türk müziği eserlerini alıyorlar, pop – funk – rock cover yapıyorlar… Ama, öz müziğimize sahip çıkan yok. Gerçek Türk Sanat müziğinin gittiği noktada ben ufuk göremiyorum.” Diyerek hem popçulara yorumculuk konusunda meydan okudu hem de alaturka müziğin geleceğinden kaygılı olduğunu söyledi.