Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün Atina'da başlayacak olanTürkiye -Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 3'üncü dönem toplantısına katılacak. Davutoğlu'nun başkanlığındaki Türkiye heyetinde 9 Bakan da yer alacak. İki gün sürecek toplantılarda, enerjiden turizme, bankacılıktan finansa kadar bir çok alanda karşılıklı iş birliği fırsatları görüşülecek. 

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Yunanistan medyası ziyarete büyük önem verirken, Kontranews gazetesi, Türkiye Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu'na açık mektup başlığıyla "Yeter artık kabadayılık yapma, gelin her konuda anlaşalım" manşeti attı. Türkçe bir mektup yayımlayan gazete, "Şunu anlayın, sizleri dost ve partner olarak istiyoruz, düşman olarak değil. Birlikte neler yapabileceğimizi düşünün, Nasıl bir güce sahip oluruz, Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs" dedi. 

Yunanistan gazetesinin Türkçe yayınladığı mektubun bir kısmı şöyle: 

"Türkiye Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu'na açık mektup: Yeter artık kabadayılık, gelin her konuda anlaşalım. Şunu anlayın, sizleri dost ve partner olarak istiyoruz, düşman olarak değil, son 100 boyunca olduğu gibi. Birlikte neler yapabileceğimizi düşünün. Nasıl bir güce sahip oluruz. Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs. 

Sayıdeğer Sayın Başbakan. Bizi dört yüz yıl köle tuttunuz. Günün birinde baş kaldırdık, sizi kovduk, sizi kestik ve Ankara'ya kadar kovaladık... 

Sonra siz bizi kestiniz ve denize attınız, öncesinde İzmir'de evlerimizi yakarak. Devamla, İstanbul 'da kalan Rumları kovduktan sonra Kıbrıs'ın yarısını da bizden aldınız... 

Sayın Başbakan, 100 yıldır kavga eden ve birbirinin gözünü çıkarmaya çalışan iki halk görmekten sıkıldık. Yeter artık... Gelin anlaşalım. Bu didişmenin artık daha fazla devam etmesi imkansız... 

Artık nihayet doğru, dürüst, adil ve kalıcı bir çözüm bulmamız gerek. Torunlarımızın barışık yaşaması ve sürekli elleri tetikte yaşamaması gerek. Tanrı bizi komşu yapmış. Bu bir 'işarettir' sayın başbakan... Sizin için Allah, bizim için Tanrı asla hata yapmaz. Biz insanlar arasıra olayları yüzümüze gözümüze bulaştırırız. Kendi aramızda didişmeseydik, halklarımız neler başarırdı... 

Barış ve dostluk içinde yaşasaydık, memleketlerimizi cennete çevirebilirdik... Tanrı bizi komşu yaptığına göre bizden daha iyi bildiği bir şey vardı. Son yıllarda bazı siyasetçilerimizin aptalca politikaları nedeniyle ülkemiz çok zor günler yaşıyor. Açlık ve zorluklardan biz de anlarsınız. 

Bu dönemde biz, yanımızda durmanızı, bir tatlı söz dahi olsa, bize yardım etmenizi isterdik, siz de sorunlara sahip olduğunuzda, bizim de aynısını yapmamız gerekir... Eski bir Yunan atasözü der ki; İlk yardım Tanrıdan, ikincisi komşudan." 

Yani aniden bir sorun yaşayınca ve tehlikeye girince insan "Tanrım" diye bağırır ve sonra komşusunu yardıma çağırır. Gerasimos veya Ahmet... Gel yardım et... Bu atasözünü fiiliyata dökmek İSTİYORUZ. Çünkü biz Yunanlıların, iki halkı eski maceralarından çıkarılmış başka bir atasözü daha vardır. Türk dost gördüğün yerde, bir tane de sopa taşı."