Haçlı dünyasını ve onların Ortadoğu’daki kukla diktatörlerini arkasına alarak Türkiye’ye yönelik kışkırtıcı bir tutum takınan Yunanistan, 1982 tarihli Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni ve Lahey Adalet Divanı’nın emsal nitelikteki kararlarını bildiği için di
Türkiye ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) konusunda derin anlaşmazlıklar yaşayan Yunanistan diyalog masasından ısrarla kaçıyor. 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Sözleşmesi anlaşmasında belirtilen “devletin tüm ülkesinin adalardan oluşması durumunda takımada rejimi çerçevesinde adaların deniz yetki alanı oluşturma hakkı bulunduğu” maddesini ihlal eden Yunanistan, Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nın, Türkiye’nin tezlerini destekleyen emsal niteliğindeki kararlarını bildiği için diyalog masasından ısrarla kaçıyor. Uzmanlar ise Yunanistan’ın, BM’ye de Lahey’e de gitse kaybedeceğini bildiği için diyalog masasından ısrarla kaçtığına dikkat çekiyor.
Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, “Türkiye’nin eli hem konjonktürel olarak hem de hukuki olarak güçlü. Yunanistan ilk olarak Lozan anlaşmasını ihlal etti. Adaları silahlandırdı. Bu durumda anlaşmadan önceki şartlar geçerli hale geldi. Yine Lahey’de verilen ve Türkiye’nin tezlerini destekler nitelikteki emsal kararlar var. Bugün Yunanistan BM’ye de gitse Lahey’e de gitse Türkiye’nin haklılığı tescillenecektir” dedi. Yunanistan’ın emperyalistlerle işbirliği yapmasının altında yatan nedenin korku psikolojisi olduğunu kaydeden Sofuoğlu, “Fransa ve İngiltere arasındaki uyuşmazlıkta, bugün Türkiye’nin savunduğu tezleri destekler karar verildi. Yunanistan Batılı devletleri arkasına alarak, Türkiye’yi yıldırmaya çalıştı. Fakat Türkiye’nin kararlı tutumunu görünce bundan sonuç almayacağını anladılar. Bugün Yunanistan BM’ye de gitse Lahey’e de gitse Türkiye’nin haklılığı tescillenecektir. Hem hukuki durum hem de son dönemdeki gelişmeler Türkiye’yi haklı çıkartacaktır” şeklinde konuştu.
Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül de, “Yunanistan’ın masadan kaçmasının nedeni haksız olduğunu bilmesidir. Bugün Yunanistan iç politikasında adaların kaybedilmesi bile gündemde. Türkiye’nin tezleri kuvvetli ve hukuki açıdan haklı. Masaya oturacağı an kaybedeceğini bildiği için zorbalıkla kazanmak istiyor” dedi. Yunan’ın diplomatik temaslardan haksızlık psikolojisi nedeniyle kaçındığını vurgulayan Akgül, şunları ifade etti: “Geçtiğimiz günlerde Yunan vekil ‘Meis’i bile kaybederiz’ itirafında bulundu. Bu nedenle diyalog masasından kaçıyor. Zorbalıkla, silah zoruyla Türkiye’yi yıldıracağını zannediyor. Lakin Türkiye kuru tehditlere papuç bırakacak ülke değil. Emperyalist devletlerin arkasına saklanan Yunanistan büyük bir buhranın eşiğinde. Çıkış yolu ise, emperyalist devletlerle işbirliği yapmak değil Türkiye ile diyalog masası kurmaktır.”