Anadolu Ajansı'ndan Derya Gülnaz Özcan'ın derlediği habere göre, geçen hafta hayatını kaybeden eski Kral'ı son yolculuğuna uğurlamak için sabahın erken saatlerinde sıraya girip saatlerce bekleyen binlerce kişi ellerinde taşıdıkları, kraliyet simgeli Yunan bayraklarıyla dikkatleri çekti.
Zaman zaman "Kral çok yaşa" ve eski Kral'ın oğlu için atılan "Pavlos" şeklindeki sloganlar, eski kraliyet ailesi üyeleri için yapılan sevgi gösterileri, coşkulu alkışlar, Yunanistan'ın günlük yaşamında ve siyasetinde onlarca yıldır sessiz kalmış bir heyecanı ortaya çıkardı.
Kalabalığın içinde, "kraliyet geri gelsin, eski Kral'ın oğlu Pavlos, geleneği devam ettirsin" diyenler kadar, "kraliyet artık mazide kaldı ama eski Kral'a eski bir devlet başkanı olarak duyduğumuz saygıdan ötürü buradayız" diyenler de vardı.
KRAL'A VE AİLESİNE İLGİ CENAZEDE KENDİNİ GÖSTERDİ
AA muhabirine konuşan gazeteci yazar Dimitris Psaras, bu ilginin Yunan toplumunun genelinde bir karşılığı olmadığını ancak iktidar partisi Yeni Demokrasi içinde siyasi sonuçlarının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Devrik Kral'ın cenazesini siyasi bir olay olarak nitelendiren Psaras, "Bence önemli olan Atina Metropol Katedrali'nin önünde toplanan 3-5 bin kişilik kalabalık değildi. Bu durum, ünlü birçok kişinin cenazesinde karşılaştığımız bir durum. Yakın bir tarihte, ünlü bir müzisyeni son yolculuğuna uğurlamak için daha fazla kişi toplanmıştı." diye konuştu.
Eski Kral'ın cenazesini defnetmek için saatlerce bekleyenler arasında küçük bir kralcı grubun olabileceğini belirten Psaras, "Bu oran, Yunanistan'da bu (kraliyet) kurumun nihai olarak kaldırılıp, demokratik cumhurbaşkanlığı sisteminin getirildiği 1974'teki referandumda kralcıların aldığı yüzde 29'luk oydan daha küçük." dedi.
ÜNLÜLER GEÇİDİ
İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in ölümünün ardından dünya basını kadar Yunan basınında da Avrupa'daki hanedan mensuplarına dair özel haberler sık sık yer alırken, İkinci Konstantinos'un ölümüyle Yunanistan da kendi "kraliyet hikayesini" hatırlamış oldu.
Kalabalık içerisinde hem eski Kral Konstantinos'un akrabalarını hem de onun cenazesine katılmak için 11 ülkeden gelen prens, prenses, kraliçe ve kralları yakından görmek isteyenler de vardı.
Psaras, tüm televizyon kanallarının cenaze öncesinde kraliyet tarihine ilişkin özel haberler yaptığına, Katedral ve eski Kral'ın defnedildiği Tatoi Sarayı'ndan çok sayıda canlı yayın yapıldığına işaret ederek, bunu gösterilen ilginin sebeplerinden biri olarak yorumladı.
Bugünün siyasetinde kraliyet ve kraliyet ailesi
Eski Kral ve oğlu Pavlos için atılan sloganlar ve Kraliyet simgeli bayrakların Yunan toplumunda ciddi yansıması olmadığına inanan Psaras, ülke basınında çıkan, eski Kral'ın yurt dışında yaşayan oğlu Pavlos'un Yunanistan'a yerleşme kararı aldığına ilişkin haberleri de şöyle değerlendirdi:
"Yeni bir kralcı parti kurulması için herhangi bir temel yok. Böylesi bir inisiyatif için Pavlos'un Yunanistan'a dönmesi senaryoları da geçerli değil. Ayrıca bu aile onlarca yıl önce ülkeden uzaklaştı ve kimse bu durumu değiştiremez."
İKTİDAR PARTİSİNDE FARKLI ALT KÜMELER
Eski Kral'ın ölüm haberinin alınmasıyla ülkede cenaze tartışmaları da başlamıştı. İkinci Konstantinos'un, eski bir devlet başkanı olarak resmi cenaze törenini hak ettiğini ileri sürenlerin karşısına, Kral'ın tacının ve Yunan vatandaşlığının elinden alındığını, bu nedenle resmi törenin mümkün olamayacağını savunanlar çıkmıştı.
Hükümet, bir "orta yol" bulma çabasıyla, İkinci Konstantinos'un "sivil" bir törenle defnedilmesine, törende hükümeti Kültür ve Spor Bakanı Lina Mendoni ile Başbakan Yardımcısı Panayotis Pikrammenos'un temsil etmesine karar vermişti.
Cenaze merasimindeki resmi tören yapılmamasına tepkili kalabalık, Mendoni ve Pikrammenos'u protesto ederken, eski Kral'ı son yolculuğuna uğurlamaya gelen İçişleri Bakanı Makis Voridis ve Yeni Demokrasili eski Başbakan Andonis Samaras ise kraliyetçilerin alkışlarıyla karşılandı.
Psaras, bu çerçevede cenaze töreni ve törendeki kalabalık için şu yorumu yaptı:
"Bu olayların siyasi sonuçları göz ardı edilemez ancak Yeni Demokrasi partisinin iç meseleleriyle ilgilidir."
Bugün parti içerisinde kraliyet kurumuyla ilişkisine göre üç farklı eğilim olduğunu belirten Psaras, Başbakan Kiryakos Miçotakis'in, kraliyet sonrası dönemde dahi İkinci Konstantinos ile iyi bir ilişkisi olan Konstantinos Miçotakis'in oğlu olduğunu ifade etti.
Psaras, hükümet içinde, aşırı sağcı ve kraliyete sempatiyle bakan LAOS Partisi kökenli bakanlar bulunduğunu, bunlardan birinin de Voridis olduğunu hatırlattı.
Samaras'ın en başından beri resmi törenden yana olduğunu açık ettiğini dile getiren Psaras, Voridis ve Samaras'ı kraliyetçilerin alkışlanmasını da bu nedenlere bağladı.
Psaras, Yeni Demokrasi içindeki bir diğer grup olan "Karamanlisçilerin" ise Kral'ı temel siyasi rakibi olarak gören partinin kurucusu Konstantinos Karamanlis'in takipçileri olduğunu savundu.
Bu şartlar altında Pavlos veya kraliyet ailesinin herhangi bir mensubunun siyasete atılmaya karar vermesi halinde, Yeni Demokrasiye katılmadığı sürece şansı olamayacağını savunan Psaras, parti içindeki "Karamanlisçilerin" de buna sıcak bakmayacağını ifade etti.
Psaras, Yunanistan'da yaklaşan genel seçimlere ve aşırı sağcı siyasi oluşumlara işaret ederek, "Bugünkü aşırı sağcıların, az sayıdaki kralcıların oyuna talip olması doğal. Bu çabalarında Yeni Demokrasinin aşırı sağcı akımıyla çatışma içine girerler." dedi.
YUNANİSTAN'DA KRALLIK
Yunanistan Krallığı, Osmanlı İmparatorluğu'ndan kopuşun ardından, İngiltere, Fransa ve Rus İmparatorluğu gibi dönemin büyük güçlerinin desteğiyle 1932'de kuruldu.
İlk Kral, Bavyera Kralı Birinci Ludwig'in oğlu Otto, sonuncusu ise 10 Ocak'ta 82 yaşında hayatını kaybeden İkinci Konstantinos oldu.
Tahta 1964'te oturan İkinci Konstantinos, Aralık 1967'de ülkedeki Albaylar cuntasının diktatör rejimine karşı düzenlediği hareketin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından yurt dışına çıktı.
Yunanistan'da 1974'teki referandumla Krallık rejimi nihai olarak sona erdi.Hükümet, eski Kral'ı 1994'te Yunan vatandaşlığından da çıkardı.
İtalya ve İngiltere'de hayatını sürdüren İkinci Konstantinos, son yıllarında ise Yunanistan'da yaşamayı tercih etti.
Kraliyet mülkünün kamulaştırılması nedeniyle tazminat talep eden eski Kral'a Yunan devleti, 2003'te 13 milyon avronun üzerinde tazminat ödedi.