“Erdoğan’a karşı muhalefeti destekleyeceğiz” küstahlığıyla tarihe geçen darbe heveslisi Demokrat Partili Joe Biden’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanması; CHP, İP ve HDP’nin başını çektiği şer muhalefetin salyalarını akıttı. Başta Kılıçdaroğlu ve HDP
ABD Başkanlık seçimlerinin Demokrat Parti’nin adayı Joe Biden lehine sonuçlanması sonrası Türkiye’deki muhalefet kanadı sevinç çığlıkları atmaya başladı. ABD’nin müstakbel başkanı Biden’in ‘Erdoğan’a karşı muhalefeti destekleyeceğiz’ açıklamasından medet umacak kadar alçalan ve meşrutiyetini milletten değil de dış güçlerden alacağı icazette arayan muhalefet, kirli zihniyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’nin 15 Temmuz’da bağımsızlığı ve milli iradenin ayaklar altına alınmaması için verdiği destansı mücadeleyi hiçe sayan malum zihniyet, Amerikan rüyası görmeye başladı.
Başını CHP, İYİ Parti ve HDP’nin çektiği zillet ittifakının, medya, iş dünyası ve akademi ayağı dahil olmak üzere bütün bileşenleri Biden’e bağlılıklarını sundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sömürge valisi edasıyla daha kesin sonuçlar açıklanmadan Biden’e yolladığı ‘tebrik’ mesajıyla büyük bir utanca imza attı. Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından yaptığı Türkçe ve İngilizce paylaşımda şunları kaydetti: “Amerika Birleşik Devletleri’nin 46. başkanı olarak seçilen Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris’i tebrik ederim. Türkiye-ABD arasındaki dostluğun ve stratejik müttefiklik ilişkilerimizin güçlenmesini dilerim.”
Her seferinde “Emperyalist Amerike” diye naralar atan HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da kutlama mesajlarında, şunları kaydettiler: “Ağır pandemi koşulları altında yürütülen rekabetçi bir seçim kampanyası sonucunda ABD Başkanı seçilmenizden dolayı Halkların Demokratik Partisi adına sizi kutluyoruz. Sayın Kamala Harris’in Başkan Yardımcısı seçilmesini Amerika’nın demokrasi tarihinde önemli bir başarı ve dönüm noktası olarak görüyoruz. Amerika politikalarının demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, sosyoekonomik adalet, cinsiyet eşitliği, iklim değişikliğine ekolojik yaklaşım ile etik ve barışçıl bir dış politika gibi gündemlere öncelik verip desteklemesini umut ediyoruz.”
FETÖ’cü firari Can Dündar, “Gözün Aydın Amerika darısı başımıza” paylaşımını yaparken, Kadri Gürsel, “Joe Biden kazandı. Dünyada barışa, demokrasiye, insan haklarına, çevreye ve doğaya doğrudan tehdit oluşturan Trump durduruldu. İnsanlığa büyük geçmiş olsun” ifadelerini kullandı. Tele 1 sunucusu Sedef Kabas, “Darısı bizim başımıza” derken, Hayko Bağdat, “Her biji Biden” paylaşımını yaptı. İP kurucularından Mehmet Aslan ise “Değişim bulaşıcıdır” sözleriyle ABD’ye biatını bildirdi. Türkiye’deki muhalefetin Amerika aşkını gazetemize yorumlayan uzmanlar, milletten iktidar devşiremeyenlerin emperyalistlerden medet umduğuna dikkat çekti.
Konuya ilişkin Akit’e değerlendirmelerde bulunan Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Siyaset Bilimci Dr. Gökmen Kantar ise şunları dile getirdi: “Dün 6. Filoyu taşlayanlar bugün ABD’den medet umar hale geldiler. Türkiye’deki iktidar karşıtlarının ABD’deki bir seçim üzerinden anlamsız bir heyecana kapılmaları demokrasiden nasip almadıklarının göstergesidir. Sandık dışında bir yöntemle iktidar olmak hayali kuranlar 15 Temmuz’a bir daha baksınlar. Milli iradenin tecellisi için Türkiye’den daha fazla bedel ödeyen ülke yoktur. ABD seçimlerinden 6 ay önce Biden başkan adaylarında biri Türk demokrasisine karşı hiç hoş olmayan ve demokrasimizi töhmet altında tutan ifadeler kullandı. Bugün o isim başkan oldu. MHP dışında hiçbir muhalefet partisi tepki göstermedi. NATO’yu Türkiye’den kovmaya çalışanlar ya da o görüşü savunanlar bugün NATO’nun kurucusu ve yürütücüsü olan ABD’den medet umar hale gelmiştir.”
Siyaset Bilimci ve Hukukçu Ferhat Çakır da, şunları ifade etti: “Türkiye’deki muhalefet umudunu ABD’ye bağlamıştır. Oysa Türkiye’de iktidarın gerçek belirleyicisi sadece milletin kendisidir. Muhalefetin ABD’deki başkanlık seçimleri üzerinden iktidar hayalleri kurması yaşadıkları derin savrulmanın da göstergesidir. Sol tandaslı isimlerin ABD aşkı da şaşkınlık verici. Teoride ABD’ye karşı olanların pratikte işbirliği içerisinde olması sol zihniyetin en büyük paradoksudur. Şunu vurgulamakta fayda var ki, Türkiye’de iktidarın yolu sadece sandıktan geçmektedir.”