CHP Kartepe Belediye Başkan aday adayı Zümrüt Sevinç,politikada artık cinsiyet faktörünün ortadan kalkması gerektiğini düşündüğü için aday olduğunu söyledi
Gazetemizi ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi Kartepe Belediye Başkan aday adayı Sevinç, ”Nedense politika ve siyaset erkek egemen toplumda erkeğin işi ve göreviymiş gibi algılanıyor. Oysa siyasetin cinsiyeti yok. Kadın zaten hayatın içerisinde politikada. Kadın evde de politika yapıyor. Tersi, sokakta tamamen kadın var. O nedenle Kartepe’den niye aday oldum? Kartepe çok yeni bir ilçe. Henüz daha kentleşememiş ve bunun sancısını yaşayan bir ilçe. Burada kadın figürü olarak başlamanın özellikle çok daha yerinde olacağını düşündüm” dedi.
KARTEPE İYİ YÖNETİLMİYOR
Kartepe’nin sorunlarına ilişkim görüşlerini aktaran Zümrüt Sevinç, “ Kartepe şu anda yeterince iyi yönetilemiyor. Sınırları oldukça geniş. Bir taraftan Sakarya’ya kadar uzanıyor. Doğal olarak henüz tam gelişimini bitirememiş. Çok fazla altyapı eksiği var. Beldelerin birbirine uzak olmasından ötürü insanların hak ettiği hizmeti alamadığını düşünüyorum. Daha derli toplu bir Kartepe belediyesi olmasından yanayım. Bu da tabi insanların orada daha rahat yaşayabilmesini ve en azından belediye olmanın artılarından yararlanabilmesini düşünüyorum. Önemli olan belediye olmanın, ilçe olmanın sosyal ve psikolojik taraflarını da halka yansıtmak. Yani Eşme’deki teyzemiz hala inekleriyle bir arada yaşıyorsa biz gerçek anlamda ilçe olamamışız demektir. Ben ilçe olmaktan bahsederken, her anlamıyla ilçe olmaktan bahsediyorum. Yani eğitim hakkıyla, sağlık hakkıyla, sosyal haklarla, kadın hareketinin olması hakkıyla bir ilçe olmaktan bahsediyorum. Yoksa sonuçta belediye ile ilgili olan iletişiminizi bir şekilde sağlarsınız. En fazla üç gününüzü alır. Ama yaşamın tamamı için, beldelerin birleşmesiyle ilçe olmuşsa, oradaki Balabanlı halk ta Acısulu insan da kentli olmanın bilincini yaşamalı, kentli olmanın artılarını yaşamalı.
EZBER BOZMAK İÇİN GELDİM
“Tüm gelişmekte olan ülkelerdeki gibi Türkiye’de politika erkek tekelinde.” İfadelerini kullanan Sevinç, “ Politika ülkemizde erkeklere ait bir meslek olarak düşünülüyor. Oysa yerel yönetimleri düşünün. Kadın yönetimlerle çok daha ilgili. Orada belediyenin kurduğu pazara kadın gidiyor. Yapılan yollarda çocuğunu okula yine kadın götürüyor. Şiddet görmesiyle alakalı, sosyal yapısıyla alakalı, kurslar, eğitimler, bunları yine sosyal belediyecilikten alıyor. Bütçeyi zaten kadın yapıyor evde. Aileyi yine evde kadın yönetiyor. Öyleyse neden siyasette kadın dolgu malzemesi olarak kullanılıyor? Bugün biz Türkiye’de kadının yerel yönetimlere ve genel siyasete baktığımızda; yeri yüzde 2. İnanılmaz kötü bir rakam. Benim ülkemde kadının politika yapması sadece kadın kollarıyla sınırlı. Kadının gelebileceği en fazla yer kadın kolları oluyor. Çok az oranda da ilçe ya da il yönetimlerinde yer alıyor. İşin vitrin kısmı anlamında. Oysa bugün Türkiye’de kadın belediye başkanları var ve hepsi son derece başarılı. Ama onlar o kadar gözükmezler ki kalabalık erkek gruplar arasında, başarıları da maalesef kayboluyor” diye konuştu. KARTEPE BİZİMDİR, BİZİM KALMALI
Cumhuriyet Halk Partisi Kartepe Belediye Başkan aday adayı Zümrüt Sevinç bölgeyi değerlendirirken sözlerini şöyle sürdürdü: “ Bölgede sanayiye baktığımızda Kartepe Gebze ve Dilovası’na göre biraz daha şanslı. Çünkü bacalı sanayimiz az. Tarım derseniz; örtülü tarım varmış ama giderek azalmış. Burada kala kala turizm kalıyor. Kartepe turizm konusunda son derece zengin özelliklere sahip. Kış sezonunda, kış sporları yapabilecek bir dağımız var. Doğa sporları yapabileceğimiz, trekking gibi yürüyüş parkurlarının olduğu, çok geniş, olağanüstü doğal bir bölgemiz var. Ancak maalesef Kartepe bugüne kadar bunu hiçbir şekilde kendi insanına artı olarak kazandıramamış. Oysa biz dünyada Kartepe’nin o alanına çok daha yüzölçümü olarak küçük alanlarında ön plana çıkarılarak hem oranın halkına müthiş bir gelir, hem de dünyada turizm alanında literatüre girilmiş alanlar biliyoruz. Ama biz maalesef bunu yapamıyoruz. Yani kendi elimizdeki o kıymeti değerlendiremiyoruz. Örneğin Kartepe şu anda tekel durumunda. Bir tane otel var. Çoluğunuzla çocuğunuzla oraya girerken bir giriş parası ödüyorsunuz. Şimdi Kartepe öncelikle İzmitlinindir. Orada yaşayanlarındır. Tabi ki istiyoruz turizm olmasını, orada tesislerin olması. Ama bu bütün Kartepe’yi tekeline almak olmamalı. Kartepe’nin turizmi hareketlendiğinde en önce Kartepe bölgesinde yaşayan insanlar için bir iş kapısı olacaktır. İşsizliğin büyük boyutta önlenmesi sağlanacaktır. Ayrıca bununla ilgili eğitim verilecek, kurslar açılacak. Kartepe halkını daha bilinçlendirip bu konuda sertifikal düzeyde, insanlara en azından otelcilik, turizm konusunda ekmek kapısı sağlayacağız. Kartepe’nin sıkıntısını Maşukiye çeker daha çok. Örneğin kışın yolu açmak için kullanılan kimyasal tüm yol kenarındaki ve o bölgedeki meyve ağaçlarını kurutmuş. Oysa dünyada bunu zarar vermeden sağlayacak kimyasallar var. Ama tabi işin kolaycılığına kaçıp ve geleceği düşünmeden işlem yapılıyor. Biz tabi tarım da olsun istiyoruz. Oradaki topraklar bereketliyse buranın insanı ondan da para kazansın. Çünkü günümüzde artık organik tarıma müthiş bir dönüş var. O bölgede çok muhteşem bir şekilde organik tarım yapılabilir. Ama biz maalesef elimizdeki değerleri kullanmıyoruz. Ben Kartepe’ye daha fazla bacalı sanayinin gelmesinden yana değilim. Zaten Kocaeli bundan son derece muzdarip. Hiç olmazsa Kartepe şu anda bulunduğu kadarıyla kalsın. Onun için de bu bölgede yaşayan insanların bu bilince sahip olması lazım. Olayı günü birlik düşünmeyelim. Yani bizim çocuklarımız var. Aslında kamuoyu oluşturabilmeliyiz. Örneğin ben erk sahibi olduğumda önce bunu planlıyorum. Bir kamuoyu yaratmak. Kartepe bizimdir, bizim kalmalı. Ve orası da değerlendirilebilmeli. Benim o zaman oradaki gencim, emeklim kahve köşelerinde oturmaktan kurtulacak ve yaşamın içine katılacak”